Herkese selamlar! Bugün eski bir dosta yeniden merhaba demenin mutluluğunu yaşıyorum. Uzun süredir haberini beklediğim yeni “Glorior Belli” albümü 10 gün önce yayınlandı. İlk olarak Black Metal Promotion kanalına özel olarak yayınlandı bu albüm. Şu an hala Spotify’da yok mesela. Bu yüzden de müzik dinleme işini sadece Spotify üzerinden yapıyorsanız Glorior Belli’nin kendi adını verdiği “Glorior Belli” albümüne erişemeyeceksiniz demektir. Bu arada Metal Archives’a girip baktığımda ise albümün çıkış tarihi olarak 22 şubat deniyor. Fakat ben o tarihte albümü herhangi bir yerde göremedim. Gerçi Bandcamp kanalına bakmadım grubun. Muhtemelen orada ilk olarak dinleyenlere sunulmuştur. Bu albüm yayınlama tarihi konusunda Glorior Belli’nin bence daha net olması gerekir. Bütün platformlar için aynı tarihte yayınlamak gayet iyi olacaktır. Fransız Glorior Belli, tek kişi tarafından yürütülen bir proje. Albüm kayıtlarında konuk müzisyenler olsa da bu grubun her şeyini yazan, besteleyen adam “Billy Bayou”dur. Bu grubu 2018 yılında keşfetmiştim. O zaman dinlediğim ilk Glorior Belli albümü de aynı yıl çıkan “The Apostates” olmuştu. Bir Black Metal grubu dinleyeceğimi varsayarak kulaklıklarımı takmıştım ama kulaklarımda çınlayan ses hiç de öyle Black Metal gibi değildi. Daha çok Punk ve Stoner havaları olan bir albüm dinliyordum. Fakat dinlediğim şeyden de gerçekten keyif alıyordum. Özellikle The Apostates’in kritiğini yazdıktan sonra bu albümü baya bir dinledim. Dinledikçe de daha çok sevdim. Sonrasında ise bu gruba olan merakım arttı. Ben de bu merakımı grubun bütün diskografisini dinleyerek gidermek istedim elbette. 2019 yılında ise siteye bir başka Glorior Belli albümü olan “Sundown (The Flock That Welcomes)”ı yazdım. Bu albüm The Apostates’ten önce çıkan (2016) bir albümdü. Glorior Belli’nin diskografisindeki en iyi işlerden biri bana göre. Bu yüzden de albüme o zaman tam puan vermişim. Şimdi de büyük bir zevkle dinliyorum bu albümü. 2018 yılında çıkan Apostates’ten sonra dünyada pandemi yaşandı, sonrasındaki ekonomik zorluklar ve bir de Rusya-Ukrayna savaşı patlak verdi. BU süre zarfında da Glorior Belli’den hiçbir ses çıkmadı. En azından müzik adına bir ses çıkmadı. Yoksa, özellikle Rusya-Ukrayna savaşında Ukrayna’ya desteğini daima dile getirdi Billy. Aradan geçen 7 yıldan sonra yeni bir Glorior Belli albümü dinlemek benim için hem heyecan verici hem de gergin bir etkinlik anlamına geliyordu. Bu albümü 2 kere dinledim ve şimdi size Glorior Belli albümü hakkındaki duygu ve düşüncelerimi rahatlıkla aktarabilirim diye düşünüyorum.
The Apostates’e gelen olumsuz eleştirileri elbette göz ardı edemezdi Billy. Bu yüzden de Black Metal’e geri bir dönüş var. Glorior Belli, Sundown (The Flock That Welcomes)’dan miras kalan Black Metal yapısını sürdürüyor. Fakat birebir aynı düzlemde değil. Öncelikle yeni albümün melodik partisyonlar açısından daha zayıf olduğunu söylemem gerekiyor. Buna zayıflık da diyemeyiz belki de. Çünkü günün sonunda bu bir tercih meselesi oluyor. Glorior Belli melodik bir albüm yapmak yerine daha çiğ, daha distorsiyonu yüksek ve kaotik bir albüm yaratmayı tercih etmiş. Bunu başarmış da. Fakat bu başarı sadece albümün yazılış sitilini temsil ediyor. Diğer taraftan en büyük belirleyici şey olan dinleyene verdiği etki ve hissiyat var. İşin bu noktasında ise çok dolu dolu bir albüm olduğunu söylemem zor. Glorior Belli’nin bu yeni albümünde daha çok sertliğin dozunu arttırmak ve atmosferin yoğunluğunu da bu sertlikle doğru orantılı olarak belirlemek olduğunu görüyoruz. Bunu belli bir seviyede başarmış. Atmosfeirk olarak dokunuşlar öyle görkemli şeyler değil. Daha çok birkaç şarkıdaki koro sesi ve bazı atmosferik öğelerde bunu duyuyoruz. Melodik riff yazımı elbette yine var ama albümün bütününde baskınlığı yok. Bu albümü dinlerken hem iyi düşünceler hem de negatif düşünceler kafamın içinde dolaştı. Glorior Belli’nin aradan geçen uzun zaman sonrasında daha güçlü bir geri dönüş yapacağını beklediğimden belki de bu albüm beni tatmin edemedi tam olarak. Evet, albümü dinlediğiniz zaman iyi bir Black Metal albümü dinlediğinizi hissediyorsunuz. Fakat diğer taraftan Sundown (The Flock That Welcomes) ile kıyasladığımda benim için halefinden geride kalmış bir albümden öteye gidemiyor. Belki zamanla bu albümün değerini daha iyi anlayacağım. Belki dinleme sayım arttıkça bu albümün daha güçlü taraflarını fark edeceğim. Ya da tam tersi dinledikçe bu albümde daha fazla zayıflıklar bulacağım.
Şu bir gerçek ki Bayou çok sağlam bir müzisyen. Metal’i, ekstrem Metal’i, çok iyi analiz edebilen biri. Bu albüme Glorior Belli’nin ismini vermesi de bu albümün onda yarattığı güçlülük ve görkemlilik olgularındandır. İnsanın kendi yarattığı bir sanat eserini bu şekilde tanımlaması ve bu derece büyük bir anlam vermesi elbette yaşanılan en güzel duygulardan. Bunu ben de bir albüm yarattığım zaman yaşıyorum. Fakat kendimizden başkalarında sanat eserlerimizin farklı şekilde tat verdiğini, hissedildiğini de biliyoruz. Bu albümü dinlemeye devam edeceğim. Günün sonunda iyi bir Black Metal albümü dinledim. Fakat görkemli bir albüm diyemem. Zaman bunu diyecek. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 7,5/10
Yorumlar
Yorum Gönder