Bazı grupların sertlik seviyesi ile iğrençlik seviyesi tek bir düzlemde bir araya gelebiliyor. Böylesi gruplar ekstrem müziğin gülü konumundalar. Öyle herkesin dinleyebileceği gruplar değiller. Dinleyenlerin de tam olarak neyi sevdiklerini anlamak pek de mümkün değil. Bu dinleyenlerden biri de benim. Ben de uzunca süredir bunun üzerine düşünüyorum. Özellikle Deathcore, Grindcore, Experimental Death Metal gibi türleri neden dinleme ihtiyacı hissediyorum ki diye merak ediyorum. Burada müzikal bir arayışta olduğumu söylersem büyük yalan söylemiş olurum. Kaldı ki bu şekilde kendini savunanların da yalan söylediğini düşünüyorum. Bu tür ekstrem ve anlaşılması güç müzik türlerini dinleme isteği tamamen meraktan kaynaklanıyor. Eğer Metal’in bu sert ve kaotik tarafını seviyorsanız ister istemez bu tür aşırı türlere de merakınız oluyor. Merak edip birkaç albüm dinledikten sonra da bu türleri dinlemenin bir haz verdiğini fark ediyorsunuz. Dediğim gibi bu haz müzikal bir haz değil benim için. Daha çok karman çorman, sert, hızlı ve yüksek distorsiyonla kaydedilmiş şarkıları dinlerken beni mutlu eden şey içimdeki o öfke ve aşırılık duygularını paylaşabildiğim bir olgunun olmasıdır. Hayatta her şeyi dinginlik ve sakinlikle karşılayamayız. İşte bu yüzden de bazen bizlerin de şirazesinin kopma noktası geliyor. Eh, çevremize bunu yansıtmak da pek mantıklı olmadığına göre bu duygularımızı “müzik” ile yansıtmaya çalışan bu tür ekstrem grupları dinlemek bizler için bir duygu paylaşımı oluyor. 2019 yılında ilk defa “Posthumous Humiliation” albümü ile dinlediğim “Pissgrave” de aşırı ve pervasız gruplardan bir başkası. Bugün de sizlere bu grubun bu yıl çıkardığı “Malignant Worthlessness” albümünden söz edeceğim. O yüzden de yazıya böyle bir giriş yapmak istediğim. Çünkü bahsedeceğim albüm safi gürültü ve arada duyulan basit gitar rifflerinden oluşan bir öfke patlamasından ibaret.
Pissgrave, 2013 yılında kurulmuş bir Deathcore, Grindcore, Death Metal ve Experimental Death Metal grubu. Grubun müzik üretme anlayışında her daim en sert olanı icra etmek ve kaotik atmosferi olabildiğince gürültülü bir şekilde dinleyenlerin huzuruna sunmak. Bir önceki albümü Posthumuous Humiliation albümünde grubun ne derece cüretkâr olduğunu daha albümün kapak resminde anlamıştım. Albümü dinlediğimde de benim gayet hoşuma giden ve az önce yukarıda saydığım duyguları paylaşmamı sağlayan bir albüm olduğunu fark etmiştim. Yine de bu grup hiçbir zaman benim aklıma gelebilecek bir grup konumuna gelmedi. Öyle ki aradan geçen 6 yılda kaç kere Pissgrave dinledim bilemiyorum. Fakat 3 ya da 4’ü geçmez. Zaten dinlemem gereken çok albüm var ve bir de Pissgrave’in icra ettiği ekstrem türü canımın çekmesi gibi bir şey de çok söz konusu olmuyor. Aslında oluyor ama bunu zaten çok fazla dinlediğim “Infant Annihilator, Portal, Blood Incantation” gibi gruplarla gideriyorum. Yine de madem Pissgrave yeni bir albüm çıkamrış elbette dinlemem gerekiyordu ve dinledim de. Albümü yine gayet başarılı buldum. Pissgrave’in icra ettiği müziğin bütün dinamiklerini içinde barındıran. Deneysel riff yazımları ile şarkıların daha atonal kısımda yer alan partisyonları ve vokalin de bir kez daha kan kusuyormuş gibi şarkılarda varlık göstermesi hoşuma giden şeyler oldu. Pissgrave’in amacı da zaten bizlere bu kanı, dehşeti, vahşeti, iğrençliği ve kaosu hissettirmek. Death Metal’in de aslında bir noktada amacı bunlar oluyor zaten. Kısa süreli şarkılardan oluşan bir albüm olduğu için de bir çırpıda bitiriyorsunuz. Sürekli yüksek tempoda olan şarkılarla dolu olan bir albümü dinlemek pek de zor bir etkinlik olmasa gerek. Fakat Pissgrave’in icra ettiği bu ekstrem türü dinlemeye alışık değilseniz de muhtemelen kulaklarınızın birkaç şarkı sonra kanayacağınızı falan düşünebilirsiniz.
Toparlayacak olursam; Pissgrave’in Malignant Worthlessness albümü benim beğenimi kazandı. Ekstrem türleri seven biri olarak bu albümün de gayet başarılı olduğunu düşünüyorum. Fakat diğer yandan çok benzer riff yazımları ve günün sonunda etkileyici herhangi bir şarkının olmaması bu albümü pek akılda kalıcı olmayacağının da kanıtı oluyor. Muhtemelen birkaç kere daha dinlerim ama ondan sonra bir daha dinleyeceğim bir albüm olmayacaktır. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 8/10
Yorumlar
Yorum Gönder