Herkese selamlar! Bugün yönümüzü Birleşik Krallık’ın güzide ülkelerinden biri olan İskoçya’ya çeviriyoruz. İskoçya demek Kelt kültürü demektir. Metal ile Kelt kültürünün sentezi ise en iyi Black Metal’de dinleyenlere sunulmaktadır. Elbette başka türlerde de bu sentezi görürsünüz ama Black Metal’in o esnek yapısı kadar Kelt enstrümanlarını içine alabilen tür bence yok. Bu yüzden de İskoç folk ezgileri ile Black Metal’in birleşimi genelde kulağa hoş gelen sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Bu kültürel birleşimi 2013 yılından bu yana icra eden bir adam var. O adamın adı ise “Andy Marshall”. Kelt ezgilerini ve Black Metal’i bir araya getirdiği projesinin ismi ise “Saor”dur. Saor’u ilk olarak 2022 yılında siteye yazmışım. Siteye yazdığım “Origins” albümü de yine 2022 yılında çıkmıştı. Folk ve Black Metal karışımını genelde seven biriyim. Fakat bu müziğin dinlenebilmesi gerçekten etkileyici bir şekilde yapılması gerekiyor. Hem işin folklorik kısmı hem de Black Metal kısmı dengeli olmalı. Hatta bana sorarsanız %40 folk %60 Black Metal olması daha güzelidir. Nihayetinde bir Black Metal grubu dinliyoruz ve ön planda olması gereken müziğin de bu minvalde olması gerekiyor. Saor’u keşfettiğim albümü Origins ise bu ayarı tutturamamış bir albümdü benim için. Çok fazla folk öğesinin olduğu, atmosferik ve melodik partisyonların fazlaca duyulduğu bir albümdü. İşin Black Metal kısmı ise oldukça cılız kalmıştı. Bu yüzden de albümü sevememiş ve dinlemeyi de o noktada bırakmıştım. Aradan geçen 3 yılda neler olup bitti diye de merak etmiyordum. Ta ki karşıma Saor’un yeni albümü “Amidst the Ruins” çıkana kadar. Albümü gördüğümde Saor’a bir şans daha vermek istedim ve albüm kritik yazma listeme dahil ettim. Amidst the Ruins’i iki gün boyunca 3 kere dinledim. Saor’a iyi ki bir şans daha vermişim dedirten bir albüm olmuş. Şimdi gelelim neden böyle düşündüğümü sizlerle de paylaşmaya.
Az önce de dediğim gibi işin folklorik ve Black Metal kısmının dengesi çok önemli. Dengeli olmalı. Dengesiz olacaksa da ağırlığın Black Metal tarafında olması gerekli. Bu defa Saor bunun farkına varmış olacak ki az önce yukarıda örnek olsun diye verdiğim 40-60 oranını bu albümde sağlamış. Black Metal’in daha yoğun olduğu ama işin folklorik tınılarının da azımsanmadığı ve atmosfere de ciddi anlamda güçlendirmelerin yapıldığı bir albüm dinledim. Amidst the Ruins’i dinlemek beni bütünüyle memnun eden bir iş oldu. Bir önceki albüme göre çok daha iyi bir seviyede olduğu aşikâr. Özellikle yazılan gitar rifflerinin, melodik partisyonların, folklorik ezgilerin gerçekten de etkileyici olmaları ve bütünüyle çok iyi bir atmosferde bizlere sunuluyor olması benim taktirimi kazandı. Marshall, bu defa “Fuath”ta yapmış olduğu etkileyici riff yazımlarını biraz da burada bizlere sunmuş. Prodüksiyon kalitesi ile de yine mutlu eden bir albüm Amidst the Ruins. Güzel bir kulaklıkla dinlediğiniz zaman albümün ne derece etkili bir eser olduğunu daha iyi anlarsınız. Müzikal anlamda beni gerçekten etkilemeyi başardı. Albümün teması ise klasik olarak Kelt kültürünü anlatan hikayelerden, panteist bilgilerden ve natüralizmden besleniyor.
Saor, Origins sonrası birkaç basamak çıkmayı başarmış. Amidst the Ruins, bu yıl dinlediğim en güzel albümlerden birisi oldu. Sizler de eğer bu eseri dinlemediyseniz, dinlemenizi kesinlikle tavsiye ederim. 5 şarkıdan oluşan albümün süresi yaklaşık 1 saat. Ona göre de kendinizi hazırlayın. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 9/10
Yorumlar
Yorum Gönder