Albüm Kritik 1116 (Pentagram / Lightning in a Bottle)

Herkese selamlar! Ülkemizde “Pentagram” adlı bir Heavy Metal ve Hard Rock alaşımlı müzik yapan bir grup var. Bunu Metal dinleyen de dinlemeyen de biliyordur diye düşünüyorum. Çünkü uzun süredir ülkemizde varlığını sürdüren bir grup. Bir de 1970’lerin başında, ABD’de kurulmuş olan bir Doom Metal grubu var. Onun adı da “Pentagram”. Grupların kuruluş zamanına baktığımızda eski olanın ABD’li Pentagram olduğunu görüyoruz. Ülkemizdeki Pentagram ise bu yüzden sonradan “Mezarkabul” gibi abuk sabuk bir ismi de Pentagram’ın yanına ekledi. Bu ismi almasının nedeni ise bir ara yurt dışında sıklıkla konserler veriyor olduğu için telif hakkından sorun yaşamamak ve sürekli diğer Pentagram grubu ile karıştırılmamaktı. Burada, ülkemizdeki Pentagram grubunun büyük iş bilmezliği var bence. Çünkü Pentagram gibi çok basit ve Metal gruplarının hemen aklına gelebilecek bir ismin daha önce başka bir grup tarafından alınıp alınmadığına bakmadan hareket ediyorlar. O zamanlar belki bunun kontrolünü yapacak geniş bir bilgi edinme ağı olmayabilir ama yine de bunu da bir bahane olarak kabul edemiyorum. Neyse, konumuz da ülkemizdeki Pentagram değil zaten. Çok uzun yıllardır adını duyduğum bir grup Pentagram. Fakat hiç merak edip de dinlemedim. Grubun kariyerine bakınca zaten öyle çok sağlam ve düzenli bir müzik kariyerinin olduğunu göremiyoruz. Sıklıkla müzik yapmayı bırakmış, bazı grup elemanları hayatını kaybetmiş veya çoğu kez grup dağılmış. Hal böyle olunca da Pentagram’dan bir istikrar beklemek de büyük hata oluyor. Yine de bütün bu olumsuzluklara rağmen diskografisi gayet dolu olan bir grup. Ben de bu 50 yılı aşkın bir kariyere sahip olan grubu ilk defa 2025 yılında çıkardığı “Lightning in a Bottle” adlı albümü ile dinlemiş oldum. Şimdi ise sizlere düşüncelerimi aktaracağım.

Pentagram'ın icra ettiği müziği seven biriyimdir. Özellikle bu türün yaratıcısı ve ağababası olan “Black Sabbath” benim için zaten Metal’in de başlangıç noktasını temsil etmektedir. Pentagram da Black Sabbath kadar eski ve köklü bir grup. Fakat Black Sabbath kadar başarılı olamamıştır. Bunun nedeni ise gayet basit. Black Sabbath İngiltere menşeili bir grup ve Heavy Metal & Doom Metal gibi türlerin yaratıcısıdır. İngiltere, o zamanların Rock gruplarını insanlığa sunan en önemli ülkesi konumundadır. Pentagram ise ABD’li bir gruptur ve ABD’de de o zamanların İngiliz Rock gruplarını kopyala yapıştır taktiği ile müzik yapan gruplara ev sahipliği yapmaktadır. Bu, belki çok ağır bir itham olacaktır ama görünen köy de kılavuz istemiyor. Pentagram’ın Lightning in a Bottle albümünü dinlerken grubun müziğinin ne gibi bir süreçten geçtiğini de merak ettim. Bu albümü dinledikten sonra grubun eski albümlerinden de birkaç şarkı açıp dinledim. Grubun aslında hemen hemen hiçbir şekilde yenilikçi bir yaklaşımının olmadığını gördüm. Pentagram ilk zamanlarında nasıl riff yazımları ve müzik yaratımı yapıyorsa, günümüzde de hala aynı şekilde bunu sürdürmektedir. İşin istikrar tarafından bakarsak, bu gayet hoş bir durum olarak görülebilir. Fakat yazılan riffler, besteler öylesine tek düze ve vasat işler ki o yüzden hala aynı şekilde devam ettirmek, istikrarın da kötüsünü devam ettirmek anlamına geliyor. Grubun ilk kadrosunda sadece işin vokal kısmını yapan ve bazı şarkıları da yazan “Bobby Liebling” var. Dürüst olmak gerekirse bu adamın sesini hiç beğenmedim. Hiçbir şekilde görkemli ve dinleyeni büyüleyecek bir sesi yok. Mesela bir “Dio” değil veya bir “Ozzy” değil. İşte bu yüzden bu adamın vokal performansını da yine vasat seviyesine koyuyorum. Diğer taraftan albümdeki şarkıları dinlerken genelde basit rifflerden oluşan şarkıların var olduğunu duydum. Hiçbir enstrüman öne çıkmıyor. Hepsi belli bir uyum ve düzeyde şarkılarda kendilerini gösteriyorlar. Fakat bu kendini gösterme işi de yine vasat bir düzeyde oluyor. Prodüksiyon açısından kabul edilebilir olsa da bu albümü dinlerken gerçekten çok sıkıldım. Beni mutlu eden bir albüm olmadı. Bunca zaman Pentagram dinlemeyerek bir şey kaybettiğimi de düşünmüyorum açıkçası.

ABD'li Pentagram’ın 2015’te çıkardığı “Curious Volume”den 10 yıl sonra yayınladığı yeni albümü Lightning in a Bottle benim pek hoşuma gitmedi. Vasat düzeyde olan bir albüm. Elbette bu grubun büyük hayranları vardır ve bu albümü de bağırlarına basacaklardır. Ne güzel ki ben onlardan biri değilim. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 6/10