Fransa'nın Black Metal’in çehresini ne denli değiştirdiğinden sıklıkla söz ederim. Fransa derken de elbette ülkenin yönetimi ve gelenekselliğinden bahsetmiyorum. Bu ülkeden çıkan Black Metal gruplarından bahsediyorum. Black Metal’e sadece müzikal olarak da değil aynı zamanda tematik olarak da farklı bir çehre kazandırmıştır. Fransız Black Metal gruplarının son 25 yılda icra ettiği müzik ve müziklerini birleştirdikleri entelektüel konular, bu müziğin sadece satanizm propagandası yapan bir türden daha niş ve daha yüksek seviye bilgi aktaran bir türe evirmiştir. Bunun başlangıç noktası olarak belki de “Deathspell Omega”yı verebiliriz. Deathspell Omega her ne kadar kariyerinin ilk zamanlarında şeytancı gibi görünse de aslında şeytan sadece değindiği konunun bir olgusundan başka bir şey değildi. Grubun yazdığı şarkı sözlerine bakarsanız ve anlamaya çalışırsanız sizler de bunu fark edeceksinizdir. Elbette sadece Deathspell Omega ile olan bir yapı değil bu. Fakat en büyük ateşi yakan bu grup olmuştur. Sonrasında ise Fransız Black Metal sahnesi birçok devasa oluşuma ev sahipliği yaptı. Fransa’dan dünya Metal sahnesine çok büyük armağan oldu bu gruplar. Bugün de Fransız bir Post-Black Metal grubu olan “Decline of the I”dan ve bu grubun, bu yıl çıkardığı albümü “Wilhelm”den sizlere söz etmek için klavyenin başına oturdum.
Decline of the I’ı 2021 yılında keşfetmiştim. O yıl çıkardığı “Johannes” albümünü dinlediğimde adeta kendimden geçmiştim. Çünkü Fransız ekolü bir kez daha bana muazzam bir grup sunmuştu. Bu gruba denk geldiğim için kendimi çok şanslı hissetmiştim. 2006 yılından bu yana Black Metal sahnesinde varlık gösteren bu grubu ben biraz geç keşfetmiştim. Fakat bunun hiçbir önemi yok. Çünkü keşfetmiş olmam ve artık bu grubu zevkle dinliyor olmam benim için daha önemlidir. Kadrosunda “Merrimack”tan tanıdığım ve Black Metal için gerçekten büyük bir nimet olarak gördüğüm “Adrastis Korgan”ın olduğu Decline of the I, diğer grup üyeleri ile de aslında bir süper grup projesi gibi duruyor. Her ne kadar grup bu şekilde lanse edilmiyor olsa da benim için öyle. Davulun başındaki adam olan “Sylvian Butet”i de “Temple of Baal”dan biliyorum. Her ne kadar Temple of Baal’ın siteye hiç albümünü yazmamış olsam da grubu birkaç kere dinlemişliğim var. Kim bilir belki yakın bir tarihte bu grubu da siteye davet ederim. Decline of the I’ın en büyük özelliği, az önce giriş kısmında da belirttiğim üzere Black Metal’i entelektüel konular ile harmanlaması ve ortaya elit bir albüm çıkarmasıdır. Elitizmi savunan biri olarak grubun bu minvalde bir tutum sergiliyor olması elbette beni mutlu ediyor. Felsefeyi baz alarak oluşturulan albümleri ile dikkat çekiyor Decline of the I. İlk üç albümünde Fransız nörobiyolojist “Henri Laborit”nin fareler üzerinde yaptığı deneyleri baz alarak elde ettiği duygusal sonuçların, insanlar üzerine izdüşümünü yansıtıyor. Bu şekilde söyleyince kafanızda pek bir yere oturmuyor belki ama grubun şarkı sözlerine baktığınızda daha kolay idrak edeceğinizi düşünüyorum. 2021 yılında çıkan Johannes ile bu defa da Danimarkalı filozof “Kierkegaard”ın öğretilerini bizlere Black Metal ile sunmayı tercih etti grup. Bunu da yine bir önceki üç albümde olduğu gibi bir üçleme şeklinde sunmayı tercih ediyor. Johannes bunun ilk ayağı oldu. Şimdi ise sıra Wilhelm’e geldi.
Varoluşçu bir felsefe akımının üzerine yazılan muazzam şarkılardan oluşan bir albüm dinliyorsunuz. Bir kez daha Decline of the I’ın neden bu kadar büyük ve önemli bir grup olduğunu anlamış oldum. İnanılmaz derecede güçlü şarkı yazımları ve aynı muazzamlıkta, albümün bütününde hissedilen mistik bir atmosfer ile tam bir şaheser olmuş Wilhelm. Her ne kadar benim Metal’de duymaktan pek tasvip etmediğim elektronik müzik partisyonları olsa da bunların kısa enstantanelerden ibaret olması kabul edilebilir oldu. Albümde yer alan 5 şarkının hepsini de büyük bir hayranlıkla dinledim. 5 şarkı olmasına karşın albümün süresi yaklaşık 47 dakikadır. Yani uzun soluklu şarkılar dinliyorsunuz. Şarkılardaki atmosferik öğelerin, vokale destek çıkan koroların kusursuz bir şekilde şarkıları daha da görkemli bir hale getirmesi de dinleme zevkinizi katlıyor. 2025 yılında çıkan birkaç albüm yazdım şimdiye kadar siteye. Fakat en görkemlisi ve en muazzamı bir kez daha Fransız topraklarından geldi. Decline of the I, Wilhelm ile Johannes’teki gibi büyük bir gövde gösterisi yapıyor. Bu yüzden de albümde herhangi bir kusur, negatif yön bulamıyorum. Tıpkı Johannes’te olduğu gibi bu albüme de tam puan veriyorum. Prodüksiyon kalitesi, riff yazımları, atmosferi, vokal performansı, davul çeşitlemelerinin büyüklüğü derken her şeyi ile gerçekten de hayran olunası bir albüm olmuş Wilhelm. Mutlaka dinlemenizi tavsiye ediyorum. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 10/10
Yorumlar
Yorum Gönder