Albüm Kritik 1086 (Blodskam / Ave Eva)

Herkese selamlar! Haftanın bu son iş gününü de elbette boş geçmiyorum. Bugün de sizlere geçmişten bir albümü sunuyorum. Dediğim gibi 2025 yılında çıkacak olan albümleri biriktirme aşamasındayım. Belli bir sayıya ulaştığımda da artık onlardan bahsetmeye başlayacağım. Bu biriktirme işine başlamadan önce denk geldiğim 2025 model Metal albümlerini de elbette es geçmeyeceğim ve siteye yazacağım. Bunu zaten “Patriarkh”ın bu yıl çıkan albümünü yazarak yapmıştım. Bugünkü konuğum ise ilk olarak 2019 yılında sitede ağırladığım, İsveçli Black Metal oluşumu “Blodskam” oluyor. Blodskam, kariyerine 1998 yılında başlamış görünen fakat ilk albümünü 2019 yılında “La-Bas” ile yapan oldukça garip bir grup. La-Bas albümünü yazdığımda da bu durumdan bahsetmiş ve anlam veremediğimi orada da söylemiştim. O yüzden burada tekrar bu durum üzerinden bir şey anlatmayacağım. Aslına bakarsanız grubun La-Bas’dan sonra bir daha bir albüm yayınlayacağını düşünmüyordum. Bunun nedeni de gayet anlaşılabilir diye düşünüyorum. Grubun albüm çıkarma hevesine bakmanız yeterli olur. Bu defa çok bekletmemiş ve 3 yıl sonra, 2022 yılında “Ave Eva” adlı albümünü ortamlara salmış. O zaman bu albümün varlığından haberdar bile değildim. Blodskam’ı radarıma almamıştım elbette. Fakat öyle ya da böyle, bir şekilde Blodskam bir kez daha karşıma çıktı ve ben de bu karşılaşmayı es geçmek istemedim.

Blodskam'ın Black Metal sahnesinde icra ettiği müzik ne tam olarak bir old-school Black Metal ne de tam olarak modern tarzda bir Black Metal. La-Bas’yı dinlediğimde grubun ikinci dalga Black Metal akımından etkilendiğini ve müziğini de ona göre şekillendirdiğini söylemişim. Evet, La-Bas o minvalde bir albümdü. Fakat Ave Eva’ya baktığımızda ise o kalıbın içinden de çıktığını görüyoruz. Black Metal’i Punk ve Hardcore esintileri ile birleştirerek ortaya sentez bir müzik çıkarmışlar. Bu tür birleşimlere her zaman saygı duyan ve yenilikçi işlere kalkışan gruplara da her zaman önem veren biriyimdir. Fakat bazı türlerin birleşimlerine pek de sıcak bakamıyorum. Bunu da dinlediğim albümlerin sonucu olarak söylüyorum. Mesela Punk ve Black Metal birleşimi ne yazık ki çok kez kötü sonuçlar doğurmuştur. Evet, iyi örneklerini icra eden birkaç grup olmuştur. Fakat onlar da sadece bir veya iki albümlerinde iyi işler yapmışlardır. Örnek verecek olursam eğer “Kvelertak” diyebilirim. Bu yüzden de Punk ve Black Metal birleşimini pek sevimli ve hoş bulmuyorum. Ave Eva’yı da dinlerken açıkçası hep suratım buruşuktu. Bunun nedenlerinden ilki kötü bir prodüksiyon ile kaydedilmiş bir albüm olması oldu. Özellikle davulun gerçekten de berbat bir şekilde kaydedilmesi ve sanki amatör bir davulcunun davulun başına geçip, gelişi güzel bir şeylere vuruyormuş gibi bir davulculuk göstermesi beni çok şaşırttı. Bir albümde dinlediğim en kötü davul performanslarından biri oldu. Prodüksiyon da kötü olunca ortaya çıkan şey anlamsız bir oraya buraya vurma faaliyeti olmuş. Gitar tonları nispeten daha iyi olsa da yazılan riffler ne yazık ki çok kötü. Hiçbir şekilde dinlemekten zevk almadığım bu gitar bestelerini, grup nasıl olmuş da beğenmiş onu da anlayamadım. Şöyle bir söz vardır ya hani; kargaya yavrusu şahin görünür diye, belki de durum bundan ibarettir. La-Bas’nın seviyesinden çok uzakta kalan ve dinlemesi gerçekten de bir noktadan sonra çileye dönüşen bir albüm olmuş Ave Eva. Bu yüzden de üzerine söyleyeceğim daha başka bir şey yok.


İsveçli Blodskam, Ave Eva ile işleri berbat etmiş desem çok ağır bir eleştiri mi olur bilmiyorum ama bence hafif bir söylem bile diyebilirim bunun için. Grubun kafa karışıklığı varmış izlenimi veren ve ne icra etmek istediklerine kendilerinin de pek karar veremediği bir albümden öteye gitmiyor Ave Eva. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 5/10



Yorumlar