Herkese selamlar! Bugün, oldukça enteresan bir gruptan sizlere söz etmek için klavyenin başına oturdum. Gücünü bitkilerden alan bir grup olması sanırım enteresanlık konusunda sizlere güzel bir ipucu vermiştir. Gerçi gücünü bitiklerden aldığını da başlıktaki “Botanist” adını gören çoğu kişi anlamıştır. Tematik grupları genel olarak seven biriyim. Fakat bazı temalardan da oldukça sıkılmış olduğum için onları görünce artık yüzüm ekşiyor. Örnek vermem gerekirse Viking teması buna en güzel örnek olacaktır. Çünkü sınırlarına gelindi artık bu temanın ve hala birçok grup Vikingler üzerine kurulu bir Metal grubu olmaya çalışıyor. Neyse konumuz zaten vandallık değil, çiçek, ağaç, doğa gibi güzellikler. Botanist, 2009 yılında ABD’de kurulmuş bir Experimental Metal ve Post-Metal karışımı gruptur. Metal Archives’ta da bu şekilde lanse ediliyor zaten. Gerçi Metal Archives’a alınmaları da 2020 yılını bulmuş. Onun detaylarını bilmiyorum ama muhtemelen grubun ilk zamanlardaki müziğini Metal ile bağdaştıramamış olabilirler. Grubun ilk albümlerini dinlemediğim için sadece böyle bir çıkarımda bulunuyorum. Tematik bir grup ve teması da doğa, ekoloji haliyle. Fakat bunun yanında doğanın en büyük düşmanı olan insanlığa da nefretini kusmayı da ihmal etmemiş ve mizantropi de Botanist’in konularından biri olmuş. Grubu ben de bu yıl çıkardıkları “Paleobotany” albümleri ile keşfettim. Albümü 2 kere dinledim ve şimdi sizlerle duygu ve düşüncelerimi paylaşma zamanı geldi.
Öncelikle Paleobotany’nin albüm kapak resmi çok güzel. Bunu hemen söylemek istiyorum. Zaten grubun ilgimi çekmesinde bu albüm kapak resminin de katkısı büyük. Albümün kapağını açıp da içine girdiğimizde ise bizi gerçekten de Post-Metal ve Experimental Metal’in iç içe geçmiş bir hali karşılıyor. İlk şarkı “Aristolochia” çok etkileyici bir şekilde albüme giriş yapıyor. Hatta bana kalırsa albümün en iyi şarkısı da bu şarkıdır. Böylesine iyi bir şekilde giriş yapınca albümün hep bu şekilde ilerleyeceğini düşündüm açıkçası. Fakat dediğim gibi olmadı. Şarkılar daha sıradan bir şekle büründü ve işin deneysellik kısmının da aslında albümün genelinde pek de varlık göstermediğini söyleyebilirim. Daha çok Post-Metal’in ve hatta Avant-garde Metal’in seslerini şarkılardan duyuyorsunuz. Bu, elbette kötü bir şey değil. Fakat acıkası benim en çok merak ettiğim şey Experimental Metal’i ne denli albüme yedirmiş olduklarıydı. Diğer taraftan brutal vokalden çok daha fazla temiz vokal duyuyorsunuz. Şarkıları temiz bir şekilde söyleyen “Mar”ın sesi öyle görkemli bir ses değil. Fakat şarkıları beslemeye yetiyor. Diğer taraftan bu albümü dinlerken garip bir şey fark ettim ve sonrasında baktığımda da şaşırdım açıkçası. Albümde elektro gitar sesi var ama bir de başka bir enstrüman sesi de var. Yani kulaklarımla çözmeye çalıştım ama başaramadım. Meğer grubun ana enstrümanı gitar değil bir santurmuş. “Hammered Dulcimer” olarak geçiyor ismi ama ben sadece santur diyerek konuyu dallandırıp budaklandırmak istemedim (gücünü bitkilerden alan bir grup için de harikulade bir deyim oldu dallandırıp budaklandırmak). Santurun albüme etkisi gayet hoş bir yönde olsa da gitar ile aynı tınıyı yakalamak gibi bir girişimde bulunduklarını da düşünmedim değil. Çünkü elektro gitarın distorsiyonsuz albümde varlık gösterdiği tını ile pek bir farkı yok. Diğer taraftan davulun ve bas gitarın da normal bir seviyede şarkılara eşlik ettiğini söyleyebilirim. Ekolojik bir albüm dinlemek bana gerçekten garip hissettirdi. Daha önce vegan, hayvan hakları savunucusu grupların Metal’deki varlıklarını deneyimlemiştim. Bu yıl da bitkilerle Metal’i buluşturan bir grup ve albümlerini dinleme deneyimi yaşamış oldum.
Botanist, Paleobotany albümü ile ortalama bir albüme imza atmış diyebilirim. Açıkçası albümün yarısını geçtikten sonra dinlerken biraz da sıkıldım. Fakat belki sizlerden bazıları bu albümü bağrına basacak ve dinlemekten büyük zevk alacaktır. Yine de biraz daha görkemli bir iş beklerdim. Özellikle brutal vokalin daha fazla olması bu görkemi bence bizlere verebilirdi. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 7/10
Yorumlar
Yorum Gönder