Albüm Kritik 1061 (Trelldom / ...by the Shadows...)

Black Metal sahnesinde muhtemelen en çok sevdiğim adam hala “Gaahl”dır. Benim Black Metal ile tanışmamın hikayesinde de bu adam olduğu için ne olursa olsun onu zirveden indirmiyorum. Fakat zirveyi paylaşacak birçok insanı yanına ekleyebiliyorum. “Gorgoroth” döneminde varlığı ile Black Metal’in en tehditkâr ikonlarından biri olmuş bu adamın Gorgoroth sonrasında “God Seed” ile de kısa da olsa aynı görkemi ve tehditkâr duruşu göstermiştir. Gaahl olarak bildiğimiz bu abimizin gerçek adı ise “Kristian Eivind Espedal”dır. Adı Hıristiyan anlamına gelen birinin Black Metal sahnesinde olup, satanist olması da gerçekten büyük bir ironidir. Gaahl sadece Black Metal sahnesinde var olmadı. Birçok farklı projede yer aldı. Birçok farklı girişimlerde bulundu. Bunlardan son zamanlarda öne çıkanı ise hiç şüphesiz “Gaahls Wyrd”dir. Bana göre Gaahl’ın en vasat işlerinden biri olsa da kendi isminin büyüklüğünden dolayı bu grup da ses getirmeyi başardı. Kristian’ın entelektüel birikimi bir hayli güçlü. Bunun yanında bir de degüstatör olması da kendisini oldukça elit bir konuma koyuyor. Yazının buraya kadar olan kısmında Gaahl’dan söz etmem gayet normal. Çünkü Norveç menşeili “Trelldom”un başında da yine Gaahl’ın kendisi bulunmaktadır. Gaahl’ın böyle bir grupta olduğunu biliyordum ama grubu hiç dinlememiştim. Gaahl'ın Black Metal kariyerindeki ilk grubu olarak bilinmektedir. Bu yıl çıkan “...by the Shadows...” albümünü dinleyerek hem grubun ne tür ve nasıl bir şekilde müzik icra ettiğini hem de Gaahl’ın (bu grupta Gaahl olarak değil kendi ismi ile varlık gösteriyor) ne gibi değişimler gösterdiğini keşfetmiş oldum.

Trelldom dinlemeden önce cayır cayır, safkan bir Norveç Black Metal’i dinlemek istiyordum. Açıkçası bu beklentim vardı. Fakat kulaklığımı takıp da albümü dinlemeye başladığımda durum hiç de öyle değildi. Black Metal’i avangart tınılarla süsleyen bir grup olduğu hemen ilk şarkıda anlaşıldı. Metal Archives’ta baktığımda da aslında grubun ilk yıllarında Black Metal’in saf halini icra ettiğini sonrasında Avant-garde Black Metal türüne yöneldikleri yazıyordu. Avant-garde Black Metal’i dinlemeyi seven biriyimdir. Zaten Black Metal’in çeşitlenmesini ve daha farklı türlerle birleşerek, güçlü bir sentez oluşturmasını her zaman destekleyenlerdenim. Fakat bunların da çok iyi bir şekilde icra edilmesi gerekiyor elbette. O yüzden Avant-garde Black Metal icra etmek bana göre oldukça tehlikeli ve güvensiz sularda yüzmek anlamına geliyor. Trelldom’un ...by the Shadows... albümünü baştan sona iki kez dinledim. Ne yazık ki beni içine alan bir albüm olmadı. Kesinlikle kötü bir iş değil. Fakat bana kalırsa fazla mistik olmak adına birçok şeyden feragat edilmiş. Bunların en başında vokal performansı geliyor. Kristian burada şarkı söylemekten çok bazı farklı sesler çıkararak, güçlü bir atmosfer oluşturma çabasına girmiş. Atmosfer oluşturduğu kesin ama güçlü olma kısmından emin değilim. Kristian’ın zaten mistik işler yapma veya özellikle tradisyonel müzik icra etme konusunda sürekli bir hevesi var. Bunu yer aldığı birçok grupta da gösterdi. Burada da yine aynısını görüyoruz. Açıkçası bu tür farklı girişimlerini değerli bulsam da Black Metal’de estirip, gürlediği günleri düşününce böyle sofistike işlerle Kristian’ı görmek beni pek de mutlu etmiyor. Bu albümde de zaten atmosferi sesler dışında da temiz vokal ile şarkıları söylüyor. Şarkıların yazımı az önce de dediğim gibi avangart düzlemde olacak şekilde yazılmış. Kulağa genelde iyi gelen şarkılar olsa da Black Metal’in esas tür olduğunu unutmuş gibi bir hali var grubun. Daha çok atmosferik bir folk müziği dinlediğimi düşündüm. Bana göre ortalama bir Avant-garde Black Metal albümünden öteye gitmeyen bir albüm oldu ...by the Shadows...

Norveçli Trelldom ile bir kez daha dinleme fırsatı bulduğum Gaahl’ın burada daha estetik kaygılarda olduğunu görmek beni pek memnun etmese de günün sonunda ortalama bir albüm dinlediğim için de çok da kötü hissetmedim kendimi. Elbette kallavi bir Norveç Black Metali albümü dinlemek isterdim ama olmadı. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 7/10