Albüm Kritik 1055 (The Crown / Crown of Thorns)

Herkese selamlar! 2018 yılından beri takip ettiğim bir Death Metal ve Thrash Metal grubu olan “The Crown” bu yıl yeni albümleri ile bir kez daha sitenin konuğu oluyorlar. Her ne kadar ben 2018 yılından bu yana bu grubu takip ediyor olsam da İsveçli grubun kariyeri 1998 yılında başlamış ve o yıldan günümüze kadar da sert müziği icra ediyorlar. 2018 yılında çıkan albümleri “Cobra Speed Venom”u dinlediğimde gerçekten çok beğenmiş ve uzunca bir süre de bu albümü baştan sona dinlemiştim. Zaten çalma listemde de sıklıkla bu albümden şarkılara denk geliyorum. Grubu beğenince de elbette takip etmeye başladım ve önceki albümlerini çok fazla dinlemesem de Cobra Speed Venom sonrası çıkacak albümleri takip edecektim. Öyle de yaptım. 2021 yılında çıkan “Royal Destroyer”ı da dinledim ve buraya kritiğini yazdım. 3 yıl sonra bir kez daha klavyenin başına, The Crown’ın yeni albümünü yazmak üzere oturmuş bulunuyorum. Önceki iki albümdeki duygu ve düşüncelerim hep olumluydu ve o iki albümü de gerçekten çok beğenmiştim. The Crown’ın Melodic Death Metal ile Thrash Metal sentezini uzun yıllardır çok iyi seviyede yaptığını biliyorum ve şahit de oluyorum. O yüzden bu yıl çıkan “Crown of Thorns” albümünü dinlemeden önce de haliyle yine bu yönde beklentilerim vardı. Peki, beklentilerim karşılandı mı?

Bu soruya cevap vermek bu defa kolay olmadı benim için. Çünkü Crown of Thorns’u dinlerken çok farklı düşüncelere kapıldım ve ikilemde kaldım. Bu yüzden de bu albümü iki defa dinlemem gerekiyordu. Ben üç defa dinledim. Mesela Cobra Speed Venom ile kıyaslamak istiyorum ilk olarak. Muhtemelen Cobra Speed Venom’u beğenenlerle beğenmeyenler eşit sayıda olabilir. Ben ise o albümü beğenenler tarafındaydım. Özellikle sertlik açısında ve yazılan şarkıların bana hissettirdiği orijinal duruşları açısından hala en çok dinlediğim The Crown albümü olabilir. Royal Destroyer’da yine aynı gücü ve kuvvete şahit olmuştum. Fakat hala gönlümün birincisi Cobra Speed Venom’dur. Her ne kadar bu iki albüme zamanında aynı puanı vermiş olsam da zaman geçtikçe Cobra Speed Venomu’un kalbimdeki yeri daha sağlamlaştı ve o albüm öne çıktı. İşte bu iki albümde hissettiğim bu net ve güzel duyguları ne yazık ki Crown of Thorns’ta hissedemedim. Kesinlikle kötü bir albüm dinlemiyorsunuz. Fakat The Crown’un kapasitesini ve yaptıklarını bildiğim için bu albümün bana sıradan gelmesi de bence çok da yadsınacak bir şey değil. Önceki The Crown albümlerinden çok fazla esintiler var. Hatta bu esintiler bazı noktalarda benzerliklere de dönüşmüş. Bu yüzden de grubun kendini tekrarladığı bir albüm hissi veriyor bana. Her zaman kendini tekrarlamak olumsuz bir şey olamaz. Fakat The Crown’ın bu albümü için olumlu bir hava da yok. Yine bildiğimiz The Crown şarkı yazımları, bildiğimiz vokal performansı ve bildiğimiz prodüksiyon tercihi ile önceki The Crown albümlerinden ayrılmayan bir albüm olmuş. İşin tuhaf tarafı o albümler kadar güçlü bir duruşu da yok. Belki de aynı hissiyatı yaratan bir “kopya” albüm olduğundan dolayı da bu his oluşmuştur. Fakat günün sonunda beni etkileyen albüm olmadı. Heyecanla dinlemeye başladığım bu albüm son şarkıya geldiğinde heyecanımı körüklemek yerine, söndürmüştü. Günün sonunda elbette dinlerken öyle çok da sıkılacağınız bir albüm değil. Fakat benim dönüp bir daha dinleyeceğim albüm de değil. Her zaman olduğu gibi bu iş zevk ve beklenti meselesidir.


İsveçli Death ve Thrash Metal grubu The Crown, ne yazık ki bu yıl çıkardığı Crown of Thorns albümü ile benim beklentilerimi karşılayamadı. Sıradan bir The Crown albümünden öteye gidemeyen, çok fazla kendini tekrarlama emareleri gösteren bir albüm dinlemiş oldum. Sizler de eğer Death ve Thrash türlerinin sentezini seviyorsanız bu albümü dinleyebilir ve sizler de kendi bakış açınızla bu albümü değerlendirebilirsiniz. Dinlenmeyecek bir albüm kesinlikle değil. Fakat ben üç kere dinledim ve benim için ömrünü tamamladı. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 6,5/10



Yorumlar