Albüm Kritik 1054 (Dawn Treader / Bloom & Decay)

Herkese selamlar! Dünkü Almanya seyahatimizden sonra bugün Rock ve Metal’in fitilinin ateşlendiği ülke olan İngiltere’ye geçiş yapıyoruz. İngiliz grupların da hastası bir birey olarak bu ülkeden çıkan çok sağlam grupların şahidi oldum. Çalma listemde her daim var olan gruplar onlar. Zaten “Black Sabbath”ın bu topraklarda kurulup da Metal’i yaratmaları bu ülkeye ne kadar büyük minnet borcu olduğumuzun en büyük nedenidir. Sadece Heavy Metal’de de değil elbette. Her türlü ekstrem türlerde yine harika grupların çıktığı bir ülke İngiltere. Eh, bu kadar İngiltere övgüsünden sonra gelelim bugünün İngiliz grubuna ve albümlerine. Grup diyorum ama bir kez daha tek kişilik bir proje ile karşı karşıyayız. Temelleri tam olarak hangi tarihte atılmış bilmiyorum ama ilk LP’sini 2019 yılında çıkarmış bu solo-grup projesi. Projenin başında ise “Ross Connell” var. Dawn Treader’ın her şeyini üstlenen bir arkadaş kendisi. Bütün şarkıları besteleyen ve bütün enstrümanları çalan Connell bir multi-enstrümanist ve bir başka Black Metal dehası bana göre. Black Metal’in Post-Black Metal, Atmospheric Black Metal ve Shoegaze ile olan karışımını bizlere sunuyor. Connell’ın bu karışımından ortaya çıkan müzik ise beni inanılmaz derecede şaşırttı ve bir hayli de memnun etti. Bu yıl dinlediğim en güzide albümlerden biri oldu “Bloom & Decay”. Bunu da hemen yazının giriş kısmında dile getirmek istedim. Şimdi albümün detaylarına geçebiliriz.

Post--Black Metal ve Shoegaze deyince sizlerin de benim gibi aklınıza “Alcest” geliyorsa bu normaldir. Çünkü Fransız grup bu karışımı en iyi şekilde icra eden grupların başında geliyor. Hatta bu karışımı belki de bu kadar bilinir hale getiren tek gruptur diyebilirim. Alcest’in açtığı bu geniş yolda yürümek isteyen birçok yeni grup da oldu. Dawn Treader da onlardan birisidir. Elbette Alcest hayranlığı var mıdır Connell’ın bilmiyorum ama ben olduğunu düşünüyorum. Connell’ın müziği Alcest’e kıyasla daha agresif, daha sert ve vermek istediği mesaj da daha siyasi olunca bütünüyle daha “hardcore” bir yapıya bürünmüş oluyor. Sanırım beni bu sertliğin dozu oldukça keyiflendirdi. Çünkü Post-Black Metal ve Shoegaze birleşiminde genelde bu derece yüksek sertlik duymayız. Fakat Connell bunu kırmış ve sertliği ön plana çıkaran ama Post-Black Metal icra ettiğini de gizlemeyen şahane bir müzik yaratmış. Bloom & Decay, faşizme karşı bir duruş sergiliyor. Zaten Connell’ın da yaratmak istediği atmosferde bu var. Dramatik ve depresif bir atmosfer yanında, dünyada artık etkisini iyiden iyiye gösteren faşizm ve radikal sağ görüşün yarattığı yıkımları sert bir müzikle bizlerin huzuruna sunuyor. Bu yüzden de albüm sadece müzikal olarak değil, metinsel olarak da o sert tavrını bünyesinde barındırıyor. Müzikal anlamda gerçekten çok fazla şey var. İlk olarak şahane riff yazımlarından bahsetmek gerekiyor. Yine Shoegaze ve Post-Black Metal DNA’sına sahip riffler yazılmış olsa da bu riffleri daha sert forma getirerek aynı zamanda Black Metal’in o kaotik yapısına da şahitlik ediyoruz. Harikulade gitar soloları ve melodik partisyonların atmosfere yardımı da şarkıları yine üst seviyeye taşıyan unsurlardan. Albümde 4 ana şarkı ve 4 de enstrümental ve atmosferik bazlı şarkı var. Onlara şarkı denir mi bilemedim ama hadi biz diyelim. Şarkıların süresi normalin üzerinde olsa da bu da gayet normal bir durum. Bir Black Metal Albümü dinliyoruz sonuçta. Diğer taraftan işin teknik kısmındaysa, güzel bir miksajdan geçmiş Bloom & Decay. Kaliteli bir prodüksiyon alt yapısı ile kaydedildiği için de her şarkı ve albümün bütünü çok iyi bir hissiyat veriyor. Bu yıl dinlediğim ve görkemli bir iş diyebileceğim bir başka albüm de Bloom & Decay oldu. Sene sonuna doğru gelirken böylesine güzide albümlerin kritiğini yazıyor olmak mutluluk verici.


İngiliz, tek kişilik Black Metal projesi Dawn Treader’ın bu yıl çıkardığı ikinci LP’si Bloom & Decay’i dinlemekten büyük keyif aldım. Baştan sona bir sanat eseri dinlediğimi hissettim. Sadece enstrümental ve monolog karışımı 4 şarkının fazla olduğunu düşünüyorum. Bence bir girişte bir de albüm sonunda olsa daha güzel olurmuş. Ek olarak albüm kapak resmi de muazzam olmuş. Bir başka yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 9/10



Yorumlar