Albüm Kritik 1020 (Krater / Phrenesis)

Herkese selamlar! Bugün, Alman Black Metal’nin önemli gruplarından biri olma yolunda ilerleyen “Krater”in bu yıl çıkardığı “Phrenesis” albümünden sizlere söz edeceğim. Almanların da Black Metal sahnesinde sağlam işlere imza attığını biliyoruz artık. Her ne kadar Fransa gibi büyük çapta bir gövde gösterisi olmasa da bu ülkede de Black Metal gruplarının yükselişi var. Krater ile 2019 yılında ilk olarak tanışmıştım. O yıl çıkan “Venenare” albümleri ile grubu keşfetmiştim. O albümü dinlerken genel olarak yapılan müzikten hoşnut kalmıştım. Hatta Venenare’yi birkaç ay daha dinledim. Fakat sonrasında başka albümleri de dinlemem ve siteye yazmam gerektiği için dinleme sıklığım azaldı ve bir süre sonra da kayboldu. Bu yıl da tamamen şans eseri grubun albüm çıkardığını gördüm. Çok takip ettiğim bir grup olmasa da yeni albümlerine denk geldiğim için de siteye yazmak istedim elbette. Albümü 2 gündür dinliyorum. Dün siteye yazı yazamadım ve onun yerine bu albümü biraz daha dinleyerek daha detaylı bir dinleme deneyimi yaşattım kendime. Şimdi gelelim Phrenesis bizlere neler sunuyor ondan bahsetmeye.

Krater'in icra ettiği Black Metal için Melodic ve saf Black Metal sentezi diyebiliriz. Melodik partisyonların ağırlıklı olarak şarkıların kas yapısını oluşturduğu ve klasik tarzda Black Metal rifflerinin ise iskelet kısmında var olduğunu görüyoruz. Özellikle mizantropi olguusunu işlemeyi seven bir grup olması müziklerinin de o tema ile paralele şekilde evrilmesine ve gelişmesine yardımcı oluyor. Phrenesis’i dinlediğmi süre boyunca albümü gerçekten başarılı buldum. Daha öncesinde Venenare albümünü dinlerken de albümü beğenmiştim ama vokal kısmında pek tatmin olmamıştım. Zaman içinde dinlediğim birçok grup oldu. Birçok farklı vokal tecrübe ettim. Bu kulaklar gerçekten de yüzlerce farklı brutal ve çiğ vokal sesi ile çınladı. Bu yüzden de Krater’de şarkıları seslendiren “Abortio”nun şarkıları söyleme tarzı ve çiğliği artık hoşuma gidiyor. Phrenesis özelinde bunu gerçek anlamda tecrübe etmiş oldum. Belki de bu albümdeki şarkı yazımlarının Venenare’Ye kıyasla daha iyi olmasından mütevellit vokal de kulağıma daha sağlam ve etkileyici geliyor. Her iki duruma da tamamım ben. Albüm prodüksiyon açısından benim çok sevdiğim bir ses kalitesine sahip. Böylesi Black Metal albümlerinde modern bir sound ile albüm dinlemeyi pek sevmiyorum. Onun yerine hem teknolojiden faydalanılan hem de gitar tonlarını çiğ, melodik partisyonları anlaşılır ve atmosferi de bütün bu müzikal faktörlerle güçlü kılmayı başaran prodüksiyon işini daha çok seviyorum. Krater de benim duygularıma tercüman olmuş ve ortaya çok sağlam bir prodüksiyona sahip bir albüm bırakmış. Sadece prodüksiyon da değil elbette. Bu albümdeki şarkıların yazımını daha çok beğendim ve Krater’in gerçek anlamda Alman Black Metal sahnesinin en önemli gruplardan biri olma yolundaki emin adımlarla yürüyüşüne bir kez daha şahit oluyoruz bu albümle. Peki, benim her zaman büyük bir kıstas olarak gördüğüm ihtişam bu albümde var mı? Evet, var! Bu sorunun cevabına evet dediğim için çok memnunum. Albüm baştan sona harikulade şarkılarla bezeli ve bir Black Metal albümünden büyüleyicilik anlamında ne bekliyorsanız hepsi Phrenesis’in içinde var. Bu yüzden de bu albümden de herhangi bir puan kırmayacağım. Çünkü kırarsam büyük ayıp olur!


Krater, Venenare’den sonra bana kalırsa çok büyük bir adım atmış ve resmen devrim niteliğinde bir albüme imza atmış. Phrenesis, bu yıl çok sık dinleyeceğim bir başka Black Metal albümü olarak diskografime girdi. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 10/10



Yorumlar