Herkese Avrupa’nın sıcak ülkelerinden biri olan İspanya’ya geçiş yapıyoruz. Soğuk ve karanlık havaya sahip ülkelerde Black Metal icra etmek bir nevi daha kolay. Çünkü Black Metal’in beslendiği o kaotik, karanlık, depresif ruhu bu tür ülkelerin havalarından besleniyor. Ortaya da bundan dolayı tam da Black Metal’in ruhuna uyan bir olgu çıkmış oluyor. Fakat bu bir tabu değil elbette. Zira tabu olmadığını son yıllarda daha da iyi bir şekilde anlıyoruz. Akdeniz ülkeleri, Güney Amerika ülkeleri gibi sıcak ülkelerden de çok nevi şahsına münhasır gruplar çıkıyor. Black Metal’in kapsam alanı genişledikçe bizler de bunun nimetlerinden faydalanıyoruz. Bugün sizlere bahsedeceğim İspanyol Black Metal grubu olan “Pestkraft” da Akdeniz ikliminden beslense de Black Metal’in o İskandinav çiğliğini müziğinde yaşatabilen bir grup. 2014 yılında Metal camiasına giriş yapan grubun diskografisi pek dolu değil. 2016 yılında bir EP, 2018’de bir LP ve bu yıl çıkan “Ancestral Sounds” ile de 2. LP’sini yayınlamış grup. Ben de Ancestral Sounds ile grubu dinleme fırsatı yakaladım. Şimdi bu grup ve albüm hakkındaki duygu ve düşüncelerimi sizlere aktarabilirim.
Öncelikle bir gün önce kritiğini yazdığım “Windswept”in “Der Eine, Wahre König” albüm kapağına benzer bir kapak resmi ile geliyor Ancestral Sounds. Bu denk geliş açıkçası benim hoşuma gitti. Bu tür albüm kapaklarını genel de çok beğeniyorum ve bu iki albümün kapak resmini de çok beğendim. Albümün kapağını kaldırıp içine baktığımızda ise bizleri old-school bir Black Metal albümü karşılıyor. Az önce yukarıda da dediğim gibi İskandinav Black Metali’ne benzer bir şekilde müzik icra ediyor Pestkraft. Çiğ, gürültülü ve şeytani… Bu üç fenomen bir araya gelince de ortaya genelde iyi işler çıkıyor. Elbette iyi işlerin çıkması için sadece bu sözcüklerin bir araya gelmesi yeterli değil. Bu sözcüklerin tam karşılığı olan beste yazımları esas seviyeyi belirleyen unsurlar oluyorlar. Riff yazımlarında çok şaşırtıcı şeyler duymasam da basit rifflerin de etkileyici olabildiklerini çoğu kez tecrübe ettim. Burada da yine basit ama iyi rifflerden oluşan şarkılar dinliyorsunuz. Fakat etkileyicilik kısmında büyük şeyler yok. Daha rafine ve oturaklı bir albüm hissi verdi bana Ancestral Sounds. Black Metal’in o hırpani ve dehşet havasını veriyor albüm ama bunu çok da büyük bir şekilde vermiyor. Daha normal düzeyde şarkılar dinliyorsunuz. Yine de bu demek değil ki albümü dinlemekten pek zevk almadım. Bilakis gerçekten de dinlediğim için gayet memnun olduğum bir albüm oldu. Bu yılın en iyi albümlerinden biri demek elbette iddialı olacaktır. Fakat bu yıl çıkan Black Metal albümleri arasında da sağlam bir yere konumlarım. Grubun takındığı bu old-school tavır benim hoşuma gitti. Aptalca bir gösterişten kaçınarak, Black Metal’in o eski ruhunu gerçekten içselleştirmiş grup elemanları. Bunu zaten albümü dinlediğinizde idrak edebiliyorsunuz. Bu yüzden de bu samimiyet sizlere de geçiyor.
Dinlemekten gerçekten keyif aldığım Ancestral Sounds’u sizlerin de dinlemenizi öneririm. Özellikle iyi bir old-school Black Metal albümü dinlemek istiyorsanız sizleri ihya edecektir. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 7,5/10
Yorumlar
Yorum Gönder