Herkese selamlar! Bugün, sonunda benim epey bir süredir merak ettiğim bir albümden bahsetmek için klavyenin başına oturdum. Bu albümü merak etme sebebim ise çok beğendiğim bir adam olduğu için veya beni çok etkileyen bir müzik türü olduğu için değil. Tam tersine “Kerry King”in bireysel olarak ne anlama geldiğini ve Metal sahnesinde imajdan başka neyi ifade ettiğini anlamak istediğimdendir. Yıllar boyunca “Slayer”ın içindeki varlığını hep imaj olarak çok çekici bulsam da müzikal katkılarını hep sorgulamışımdır. Sanırım bunu sadece ben değil birçok kişi de sorguladı. Öyle ki “Jeff Hanneman”ın ölümünden sonra Slayer’ın nasıl yola devam edeceği ve yeni neler üreteceği merak konusuydu. Kerry King elbette iyi bir Metal müzisyeni. Fakat bu iyi olma durumu görecelik de gösteriyor. Biliyoruz ki Slayer’ın en baba albümlerinde, en iyi şarkılarda Jeff’in imzası vardı. Kerry King daha çok bir yancı gibi takılıyordu. Bu yüzden de Kerry’nin Jeff sonrası ilk sınavı merak ediliyordu. Sonrasında ise 2015’te “Repentless” geldi. Büyük çoğunluğu ile bir Kerry King albümüydü bu albüm. Slayer kadrosuna katılan ve bence Kerry King’den de birkaç gömlek üstün olan “Gary Holt”bu albümde hiçbir katkı göstermedi ve Slayer “Tom Araya” ve Kerry King’in ellerinden çıkan Repentless’ı bizlere sundu. Repentless de göstermiş oldu ki Slayer’ın Jeff olmadan ki hali dümdüz ve gösterişsiz, sıradan bir Thrash Metal grubundan öteye gitmiyor. Bu albümün verdiği hiçbir şey yoktu. Albüm kapağı ne kadar görkemli duruyorsa albümün içi de bir o kadar sıradan ve yavandı. Slayer’ın kariyerini noktalaması belki de bu yüzden doğru bir seçimdi. Olmuyorsa, olmuyordur. Gerçi eski albümlerin yüzü suyu hürmetine yıllarca konser verseler yine büyük stadyumları doldururlardı. Fakat Slayer’ın içinde o enerji ve ateş de kalmamıştı belli ki. Tam bu noktada Kerry King kendi solo albümünü yayınlayacağını duyurmuştu. İşte o albümün adı “From Hell I Rise” oldu. Bu albümü birkaç gündür dinliyorum ve üzerine konuşmanın da zamanı geldi.
Kerry King’in nasıl bir albüm yaratacağı konusunu hiç düşünmedim. Kendi solo projesi ile geleceğini söylediği andan itibaren sadece merak vardı içimde. Fakat albümün ne tarz olacağına dair falan değil. Bu işin altından nasıl kalkacağını merak ediyordum. Çünkü Kerry’nin tarzı old-school bir Thrash Metal. Bu yüzden de bu türde görkemli veya görkemli olmasa bile tatmin edecek bir albüm sunmak pek de kolay bir iş değil. Her ne kadar “Metallica”nın ilk 4 albümünden sonra yön değiştirmesine serzenişte bulunsak da bugün bulunduğu noktada hala çok güçlü bir Metallica dinliyorsak bu da bu grubun yenilikçi yaklaşımlara kapalı olmamasından ve deneysellikten korkmamasındandır. Fakat bu Slayer için ve Kerry için hiçbir zaman böyle olmadı. Daha “tutucu” bir tarafta yer aldılar. Bu yüzden de Kerry King’in bu tutuculuktan uzaklaşması gerektiğini düşünüyordum. Fakat albümden çıkan ilk single olan “Idle Hands”i dinlediğimde hiçbir şeyin değişmediğini anladım. Kerry King, Repentless sonrası bir başka Slayer albümü yaratma sürecine girmiş ve albümün kendisi de zaten baştan sona bu havayı estiriyor. From Hell I Rise’ı dinlediğim süre boyunca albümün gerçekten de bu denli yavan olmasına bir noktadan sonra şaşırmaya başladım. Dediğim gibi hiçbir beklentim yoktu. Fakat bu derece de basit ve tatsız rifflerle bezeli bir albüm dinlemeyi ummuyordum. Etkileyici tek bir şarkı bile yok. Albümden önce gelen single Idle Hands belki bir tık daha iyi noktada yer alıyor diğer şarkılara göre. Fakat albümün genelinde ne yazık ki vasat bir durum var. Daha önce, birçok gruptan duymaya alışık olduğumuz rifflerin benzerlerini duymak, Repentless artığı bir albüm dinlemek kime tat verir veya kimi mutlu eder bilmiyorum ama beni mutlu etmediği kesin. Kerry King her ne kadar solo bir proje olsa da bu projeye destek olan müzisyenler var elbette.
Vokal: Mark Osegueda (Death Angel)
Gitar: Phil Demmel (Ex-Machine Head ve Category 7)
Gitar: Kerry King (Ex-Slayer)
Davul: Paul Bostaph (Ex-Slayer, Ex-Exodus)
Bas Gitar: Kyle Sanders (Hellyeah)
Bu isimler albümün kayıt sürecinde yer almışlar. Kerry King’i de yazdım tekrar ki grupta ne yaptığı belli olsun diye. Özellikle vokal kısmını Mark’a vermek benim için zaten büyük bir hayal kırıklığı sebebi. Bu adamın sesi asla ama asla benim hoşuma gitmiyor ve bu albümde de çok eğreti durmuş. Şarkılar zaten vasat, bir de böyle bir vokal ile o vasat şarkıları dinlemek daha da keyifsiz bir hale geliyor. Diğer enstrümanları çalan abilerimiz de ellerinden geldiğinin en iyisini vermeye çalışmışlar. Zaten tek düze ilerleyen ve yenilikçi hiçbir şey sunmayan bu albümde yapacakları pek de bir şey yok gibi.
Kerry King’in ilk solo albümü ne yazık ki vasat ve hatta vasat altı bir yerde yer alıyor. Genel olarak insanların da yorumları benim söylediklerimle aynı şeyleri söylemişler. Beğenenleriniz elbette olacaktır ve ona da diyecek bir şey yok. Sonuçta albüm kritikleri çoğunlukla öznel düşünce ve deneyimlerden oluşan yazılar. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 5/10
Yorumlar
Yorum Gönder