Albüm Kritik 1003 (Myronath / Inferno)

Herkese selamlar! Bugün, yönümüzü yine İsveç’e çeviriyoruz. İskandinav Yarımadası’nının verimli topraklarından gruplar keşfetmeye devam ediyorum. Geçen ay keşfetmiş olduğum “Myronath” ve bu yıl çıkardıkları albümleri “Inferno”dan sizlere söz edeceğim. Myronath’ın yaptığı müzik türü Black Metal. Black Metal’in bilindik İskandinav tarafını icra ediyor olsa da melodik rifflerle bezenmiş şarkılar konusunda da oldukça iyi bir yerde duruyor grup. Zira grubu yeni keşfetmiş olmama rağmen, bu yıl çıkardıkları Inferno grup ile ilgili birçok şeyi verebilen bir albüm olmuş. Myronath’tan kısaca bahsetmek isterim. Eski “Ragnarok” elemanları olan “Hellcommander Vargblod (Bas gitar ve vokal)” ve “Bjarkan (gitar)” bir araya gelip Myronath’ı hayata geçirmişler. 2019 yılında kurulmuş olan grup, ayın zamanda ilk albümünü de yine o yıl içinde yayınlamıştır. Grubun bu zamana kadar çıkardığı 2 LP’si var. Inferno ile bu sayı 3’e çıkmış oldu. Diğer iki albümü dinlemedim. Fakat Inferno’dan yola çıkarak şunu çok rahat bir şekilde, yazının giriş kısmında demek isterim ki kesinlikle önceki iki albümü de dinleyeceğim. Zira bu yıl dinlediğim en güzel, en ihtişamlı Black Metal albümlerinden birine imza atmış Myronath. Şimdi gelelim albümün detaylarına.

Myronath'ın Inferno albümünün bu denli beni etkileyeceğini hiç düşünmemiştim. Sıradan bir Black Metal albümü dinleyip geçeceğimi düşünüyordum. Bu hissin oluşması da aslında bir noktada normal geliyor bana. Zira öylesine fazla albüm dinliyorum ki artık birçok albümün beni etkileme skalası da ciddi anlamda daralmış oluyor. Fakat beni gerçekten etkilemeyi başaran bir albüme denk geldiğimde de o albümü gözüm kapalı herkese önerebiliyor ve büyük bir özgüven ile övgü dolu sözler ile o albümün kritiğini yazabiliyorum siteye. Bugün de işte bu özgüven ile klavyenin başına oturdum. Myronath’ın temelde çok da değişik bir şey yapmadığı çok açık. Albümü dinlerken matematiksel düzlemde klasik bir Black Metal albümü dinlediğimi fark ediyorum. Fakat işin müzikal kısmı matematikten ibaret değil. Bu yüzden de bilinen formülü uygulamak ile o formülü uygulayıp, daha görkemli bir sonuca imza atmak grupların vizyonuna kalmış oluyor. İşte Myronath da bu vizyona sahip bir grup. Inferno’yu dinlediğim süre boyunca bunu çok iyi anladım. Her şarkı beni kendisine hayran bırakmayı başardı. Yazılmış olan o şeytani ve kaotik riffler öylesine etkileyici olmuşlar ki Black Metal’in aslında düz bir halini icra ediyor gibi görünen Myronath’ı bambaşka, ilahi bir tarafa koyuyor. Hem besteler hem de bu besteleri besleyen diğer enstrümanların ve vokalin çok iyi bir sentez oluşturmasından mütevellit bizler de bu harikulade işin keyfini sürüyoruz. Tek bir kusuru olmayan, işte Black Metal bu lan diyebileceğimiz bir işe imza atmış Myronath. Bu albümü 3 kez baştan sona dinledim ve muhtemelen bu yıl, bu albümü daha çok kez dinleyeceğim. Atmosferik dokunuşlardan gitar sololarına ve bütün bu müzikal ziyafeti şahane bir şekilde birleştiren prodüksiyona kadar tam anlamıyla bebek gibi bir albüm olmuş Inferno. Bu yılın en iyi işlerinden biri olduğunu bir kez daha tekrarlamakta fayda var.


Bugün, sizlere Inferno albümü ile keşfettiğim Myronath’ın ne kadar şahane bir grup olduğundan ve bu şahaneliklerini gösterdikleri albümleri Inferno’dan bahsettim. Mutlaka dinlemeniz gereken bir albüm olduğunu da not düşmek isterim. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 10/10



Yorumlar