Herkese selamlar! Bugün yönümüzü Kanada’nın Fransız bölgesi olarak bilinen Quebec’e çeviriyoruz. Kanada’dan da son yıllarda ciddi anlamda yetenekli Black Metal grupları görüyoruz. Hoş, Kanada’nın o soğuk ve puslu havası Black Metal icra etmek için oldukça uygun. Bu yüzden de Black Metal gruplarındaki artışı normal olarak yorumlayabiliriz. Benim ise bugün sizlere bahsedeceğim grup olan “Seventh”, Black Metal’in biraz atmosferik biraz da post tarafını icra ediyor. Zaten Metal Archives’ta da Atmospheric Black Metal ve Post-Black Metal olarak etiketlenmişler. Bu iki türü de dinlemekten keyif alan biriyim. Her iki türü de sentezleyip, bizlere sunan Seventh’ın da icra ettiği müziği elbette merak ettim. Grubu bu yıl çıkardıkları “Collapsar” albümleri ile keşfetmiş oldum. Albümü dün bir kere ve bugün bir kere olmak üzere baştan sona iki defa dinledim. Zaten öyle uzun süreye sahip bir albüm değil. Bu yüzden de dinleme kısmında herhangi bir sıkıntı duymadım. Şimdi albümün derinliklerine girelim.
Seventh, 2017 yılından bu yana Metal camiasında yer alıyor. Grup, Collapsar da dahil olmak üzere üç stüdyo albümü yayınlamış. Daha önceki albümlerini dinlemedim. Fakat sadece Collapsar’ı dinleyerek bile grubun büyük bir potansiyele sahip olduğunu söyleyebilirim. Black Metal’i iyi bir şekilde icra etmek için kendileri bu müziğe ufak tefek dokunuşlar eklemek istemişler. Evet, işin atmosfer kısmı albümün genelinde var. Fakat bunu öyle bunaltıcı bir yoğunlukta değil, dozajında ve şarkılardaki müziği kapatmayacak şekilde yapmayı başarmışlar. Bu yüzden de şarkılardaki müzikal çeşitliliği ön planda duyuyorsunuz. Sıradan bir Atmospheric Black Metal albümü dinlemiyorsunuz. Bu yüzden de Seventh’ı burada tebrik etmek istiyorum. Zira şarkı yazımlarında gayet iyi şeyler yapmışlar bu albümde. Eğer bu müzikal güzellikleri atmosferik tınılarla bastırmaya kalksalardı çok farklı şeylerden bahsediyor olurdum. Yazılan riffleri beğendim. Black Metal rifflerini belli bir matematiğe göre yazıyorsunuz zaten. O yüzden de esas belirleyici olan şey o rifflerin etkileyicilikleri oluyor. Seventh da her şarkıda olmasa bile albümü bütünsel olarak ele aldığımızda etkileyici riffler yazmayı başarmış. Albümü baştan sona kadar dinlediğinizde hep güzel izlenimler bırakıyor. Post- Black Metal’in o distorsiyonlu melodik partisyonlarını bu albümde de görüyoruz. Collapsar’ı dinlerken hem old-school gruplardan hem de yeni jenerasyon Black Metal gruplarından esintiler duyuyorsunuz. Bu da grubun bu müziğin her noktasını iyi sindirmiş olduğunu bizlere gösteriyor. Bence bu albümdeki tek pürüz vokal performansı olmuş. Şarkıları söyleyen “Jean-Fred Gauvin”in biraz daha fazla brutal vokal çalışması gerekiyor. Eğer o iş de hallolursa çok daha görkemli şarkılar dinleyebiliriz. Collapsar’ı mükemmel bir albüm diyemem. Fakat Black Metal adına çıkmış sağlam, güzel ve dinleyiciyi mutlu eden albümlerden birisi olmuş. Grubun önceki albümlerini de dinleyeceğim ve kendilerini takibe alacağım. Potansiyeli gerçekten de yüksek bir grup.
Kanadalı Seventh’ın bu yıl bizlere sunmuş olduğu Collapsar albümünden kısaca bahsettim. Grubun doğru yolda olduğunu düşünüyorum. Sadece müziklerini daha da çeşitlendirmeleri gerekiyor. Korkusuzca deneysel işlere de girişmelerini bekliyorum. İşte o zaman o gerçek potansiyellerini pratiğe dökmüş olacaklarını düşünüyorum. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 7,5/10
Yorumlar
Yorum Gönder