Herkese selamlar! Yeni bir haftaya bu defa dramatik bir giriş yapıyoruz. Bu dramı ise bize çok uzak olmayan bir ülke olan Yunanistan’dan alıyoruz. Yunan Black Metal gruplarının bir hayli fazlalaştığını görüyoruz. Bu karanlık müziğin Avrupa’daki etkisi artık biliniyor ve Avrupa’ya giriş ülkesi olarak görebileceğimiz Yunanistan’da da popülerliği artıyor. Bir yandan da böylesi karanlık müziğin, böylesi şen şakrak ülkelerde artışta olması da beni merak içinde bırakmıyor değil. Polonya, Fransa, Slovakya, Avusturya gibi ülkelerde Black Metal’in yükselişini bir nebze daha anlayabiliyorum. Karanlık ve yağmurlu havaya sahip bu ülkeler. En azından yılın yarısını bu şekilde geçiriyorlar. Fakat Yunanistan gibi bir Akdeniz ülkesinden Black Metal gruplarının fazlaca boy göstermesi oldukça ilgin. Hele bugün sizlere sözünü edeceğim “Sorry…” adlı Depressive Black Metal grubu gerçekten de bu durumun en ekstrem örneklerinden biri oldu. Grubu her ne kadar geçtiğimiz haftalarda keşfetmiş olsam da dün dinlemeye başladım. Keşfettiğim EP’lerinin adı ise “Never Fail to Disappoint”. Tam bir drama yüklü albüm ismi değil mi? 2019 yılından bu yana Metal camiasında yer alan Sorry… iki kişiden oluşuyor. Şarkıları besteleyen ve çalan “Dimitris” ile bu şarkıları sözleri yazan ve söyleyen arkadaşımızın adı “Kenna Warne” ya da mahlas adı ile “A.W.”. Albümü dinlerken her ne kadar çiğ, brutal bir vokal duyuyor olsanız da bu defa duyduğunuz ses bir erkeğe değil, bir kadına ait. Kenna adlı genç arkadaşımız çiğ vokal konusunda gerçekten bir hayli üst seviyeyi zorluyor. Oldukça üretken bir grup olan Sorry…’nin diskografisinde bu EP ile 4 EP, bir compliation ve 3 LP var. Bu kadar kısa zamana çok şey sığdırmayı başarmışlar. Şimdi bizim esas konumuz olan Never Fail to Disappoint’e şöyle bir bakalım.
Bu EP’yi dinlemeye başladığımda daha ilk şarkının yarısında buram buram “Burzum” havası esti bile. Burzum’un o berbat prodüksiyona sahip albümlerinden birini anımsattı bana. Prodüksiyon kötü olsa da şarkı yazımları iyi olduktan sonra o albümü veya EP’yi zevkle dinlerim ben. Burzum’un bu derece göklerde tutulmasının en büyük nedenlerinden biri de bu zaten. Kötü bir prodüksiyon ile çıkan herhangi bir Burzum albümünü soundu kötü diye dinlememe gibi bir şey yapmıyoruz. En azından Burzum’un tarzını bilenler ve sevenler diyeyim. Sorry… de tam olarka aynı yolda yürüyen bir grup. Her ne kadar Burzum ile seçtikleri albüm temaları temelde farklı şeyler olsa da bazı noktalarda denk gelebiliyorlar. Depresyonun dibini sıyırmayı tercih etmiş Sorry…. Zaten grubun adından da bu anlaşılıyor. Böylesi drama yüklü albümleri dinlemek benim için bir sıkıntı vermiyor. Hele ki old-school bir tarzda ise albüm gayet de dinlemekten zevk alıyorum. İşin teknik kısmından çokça söz edilebilir ama dediğim gibi günün sonunda bu prodüksiyon işi bir tercih meselesi oluyor. Hepimiz biliyoruz ki günümüz teknolojisi ile billur gibi albümler kaydedilebilir. Fakat işte o teknoloji “underground” metal camiası için daha çok kaçınılması gereken bir fenomene dönüştü. Çünkü bu tür grupların vermek istediği şey kaotik müziklerindeki o karanlık atmosferdir. Bu nedenle şarkıların ne denli süper şekilde kaydedildiği ile pek ilgilenmiyorlar. Elbette bunun bir dezavantajı da olacaktır. O da bu tür cehenneme yakın grupların bilinirliklerinin hep kısıtlı sayıda kalması ve büyük festivallerde yer alamamalarıdır. Hoş, grupların böyle bir isteği var mıdır orasını da bilemem. Fakat Never Fail to Disappoint gibi bir depresif albümü hem melodik yönden hem de çiğlik yönünden gerçekten iyi bir noktaya koyarım. Çok muazzam şarkı yazımları olmasa da etkileyicilikleri yüksek şarkılar var albümde. Zaten yaklaşık 20 dakikalık bir EP’den bahsediyoruz. Dram yüklü olsa bile bir solukta dinleyip, bitiriveriyorsunuz.
Sorry...'yi keşfettiğim için gayet mutluyum. Çünkü yeraltını gerçek anlamda temsil eden grupların varlığı beni her daim heyecanlandırıyor. Özellikle günümüzün teknolojik ve yapay zekâ çağında hala bir şeyleri “analog” olarak tutmak bence büyük alkışı hak ediyor. Never Fail to Disappoint’ı en azından bunun hatırına dinlemek gerekir diye düşünüyorum. Bir başka yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 7,5/10
Yorumlar
Yorum Gönder