Herkese selamlar! Bugün albüm kritik yazısını yazmakta geciktim. Fakat bunun telafisini yapacağım. Bu albümü gece yarısını geçtikten sonra paylaşmış olacağım. Fakat aynı günün öğleden sonrası için de yeni bir albüm kritik yazısını girmiş olacağım siteye. Planlar dahilinde olmayan işler yüzünden siteye yazı girişlerinde aksamalar oluyor. Fakat öyle ya da böyle bu yıl da gayet bol miktarda albüm kritik yazısını siteye yazmış olacağım. Bugün sizlere ise benim çok sevdiğim bir müzik adamı olan “Ihsahn”ın solo albümünden bahsedeceğim. Bu yıl çıkardığı albümün adına kendi adını vermiş. Yani albümümüzün adı da “Ihsahn”. Bazı gruplar veya müzisyenler bir noktada grupların adını veya kendi adlarını albümlerine veriyorlar. Bunun nedeni herkes için değişkenlik gösterir. Fakat benim düşünceme göre öyle bir ana geliyorlar ki ve öyle bir albüm yapıyorlar ki o albümün adı ile kendi adları örtüşüyor. Kendilerini tanımlayan albümün ortaya çıktığını düşünüyorlar. Bu minvalde baktığımızda çok da yanlış bir tutum gibi görünmüyor. Bir gün ben de kendi solo-grup projem olan “NoumenoN”un adını bir albüm vereceğimi düşünüyorum. Fakat o albümün gerçekten beni bütünü ile tanımlaması gerekiyor. Henüz böyle bir şey için zaman olduğunu düşünüyorum. Neyse konumuz NoumenoN ve ben değilim. Norveçli Black Metal adamı olarak hayatımıza giren ve sonrasında bir müzik ilahına dönüşen Ihsahn’ın bu yıl çıkardığı albümünden sizlere söz etmem gerekiyor.
Ihsahn'ı elbette ben de birçok insan gibi “Emperor”dan tanıyorum. Her ne kadar Emperor benim Black Metal sevdamın içinde çok yer almasa da grubun birkaç albümünü gerçekten seviyorum. Zaten Emperor’un diskografisinin tamamını dinleyip, “Hepsini Dinledim” yazı dizisinde genişçe bu gruptan bahsetmiştim. Emperor ile Norveç Black Metali’ne senfonik tınılar ekleyerek bu müziği daha görkemli bir hale getirmeyi hedeflemişti Emperor. Bunun büyük oranda da başardı. Her ne kadar ben senfonik tınıları Norveç Black Metali veya herhangi bir Black Metal türü ile çok sevmesem de başarılı işler yaptığını da elbette belirtmem gerekiyor. Ihsahn’ın Emperor sonrası kendi solo kariyerine odaklanması bazı kesimler tarafından ciddi anlamda eleştirilmiş olsa da bugün gelinen noktada Ihsahn isminin Emperor isminin önüne geçtiğini söyleyebiliriz. En azından ben bunu rahatça söyleyebilirim. Zaten Emperor’u Emperor yapan da yine Ihsahn abimizin kendisiydi. Ihsahn’ın solo kariyerinde geçiş yaptığı tür ise Metal’den uzak bir şey olmadı. Kanında Metal DNA’sı bulunan birinin bu türden kopması da zaten zordur. Hele ki Metal’in en ekstrem türünü icra etmiş biriyse bu neredeyse imkansızdır. Kendisi solo kariyerinde daha çok Progressive Metal ve Experimental Metal türlerinde şarkılar besteliyor. Fakat bu yıl çıkardığı ve kendi adını verdiği albümünde Black Metal öğelerini de fazlaca görüyoruz. Dedim ya bir grup veya kişi kendi adını albümüne veriyorsa onu tanımlayan her şeyin albümün karakteristik yapısında bulunması gerekiyor. Ihsahn da işte bunu gerçekten çok iyi bir şekilde yapmış. Hem virtüözlüğünü hem de Black Metal tutkusunu bir potada eritmeyi başarmış.
Ihsahn'ı dinlerken albümün bütünsel olarak gerçekten de büyük bir gövde gösterisi olduğunu idrak ediyorsunuz. Hem görkemli atmosferi hem çok iyi yazılmış gitar riffleri hem şahane gitar soloları hem de Ihsahn’ın o çiğ vokalinin şarkılardaki büyüklüğü kendilerine hayran bıraktırmayı başarıyor. Bu albümün bir sanat eseri olduğunu düşünüyorum. Gerçek anlamda etkileyiciliği yüksek ve bu albümü baştan kaç kere dinlersem dinleyeyim hep aynı muazzam hisleri yaşattı bana. Ihsahn aynı zamanda çok iyi bir de prodüktör olduğu için bütün teknik alt yapıyı ve albümün soundunu öyle bir oluşturmuş ki kusurlu hiçbir nokta bulamıyorsunuz. Albüm zaten bir film başlangıcı gibi başlıyor ve bu filmin gelişme noktalarında Black Metal ile Progressive Metal’in armonisini dinliyorsunuz. Bu iki türün sentezinin üzerine bir de deneysel partisyonlar ekleniyor ve ek olarak da senfonik öğelerle her bir şarkının seviyesi daha da yüksek noktalara çıkıyor. Zaten albümü bütünsel olarak ele alsanız da tek tek şarkılar bazında baksanız da hep kaliteli bir şey dinlediğiniz hissi sizlerin damarlarınızda dolaşıyor. Bu albümü Metal’in her türünü seven kişiler dinleyebilir. Dinledikleri zaman da muhtemelen müzik ilahının ne demek olduğunu çok daha net bir şekilde anlarlar.
Ihsahn'ın 2013 yılında çıkardığı albümü “Das Seelenbrechen”i ilk olarak siteye yazmıştım. Sonrasında “Telemark” da sitedeki yerini aldı. Ihsahn’ı dinlemeye hep devam etsem de albüm kritik yazılarında pek bunu gösteremedim. Neyse ki bu yılki albümünü es geçmiyorum. İyi ki de öyle yapıyorum ve bu muhteşem albümden sizlere bahsettiğim için de çok mutluyum. Bu albümden de herhangi bir şekilde puan kırmayacağım. Zira sanat eserinden puan kırmak haddim değildir. Bir başka yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 10/10
Yorumlar
Yorum Gönder