Albüm Kritik 972 (Hecatoncheir / Nightmare Utopia)

Herkese selamlar! Yeni bir haftaya başlıyoruz! Sıcak bir hafta olacağını artık söylememe gerek yok. Umarım herkes için güzel bir hafta olur diyerek bugünkü konuğumuza geçelim. Bu defa benim en çok sevdiğim ülkelerden biri olan Slovakya’ya rotamızı çeviriyoruz. Bratislava sokaklarında gezerken keşke bu şehirde yaşıyor olsam diye hep içimden geçirdim. Aynı his Prag’da da olmuştu. Bu iki şehri çok seviyorum. Elbette bütün Avrupa ülkelerini gezemedim. Gezdiklerim arasında bu iki ülke ve iki şehir beni mest etmişti. Bugünkü grubun da Slovakyalı oluşu gerçekten çok hoş oldu. Hem Slovak olması hem de gerçekten şahane bir iş yapıyor olması daha da mutlu etti. Grubumuzun adı “Hecatoncheir”. Yeni bir oluşum Hecatoncheir ve Black Metal’in deneysel tarafını daha çok müziklerinde işliyorlar. Bunun yanında bir de Sludge Metal de yine icra ettikleri müzikte var. Bu iki türü de bayılarak dinleyen biri olarak Hecatoncheir’in albümünü de elbette merak dinledim. Albümü birkaç gündür dinliyorum. Dinlemekten de büyük keyif aldığım için her gün en az 2 defa dinledim bu süreçte. Metal camiasına yeni katılmış bir grup olan Hecatoncheir’in daha ilk albümünde bu denli gövde gösterisi yapmasına diyecek birkaç şeyim var elbette.

Black Metal’in birçok alt türünü severek dinleyen biriyim. Bunu artık biliyorsunuz. Fakat bu müziği renklendirmek adına elinden gelen yaramazlıkları yapanlara ayrı bir sevgi ve sempati besliyorum. Hecatoncheir de işte böyle bir grup. Diğer yandan Sludge gibi Metal’in bana sorarsanız en mistik türlerinden birini de müziklerine icra etmeleri harikulade. Yakın zamanda Sludge Metal yapan gruplar üzerine bir araştırma da yapacağım. Çünkü bu türü derinlemesine bilmiyorum ve kesinlikle bilmem gerekiyor. Neyse bu gibi kişisel planlarımı bir kenarı bırakayım ve Hecatoncheir’in bu yıl çıkardığı “Nightmare Utopia”ya geleyim. Uzun zamandır böylesine mistik, deneysel ve düzensiz riff yazımları ile bezeli yeni bir albüm dinlememiştim. Bu tür şeyler dinlemek için zaten koşarak gittiğim belli başlı gruplar var. Hecatoncheir ise Nightmare Utopia ile kalbimi hemen kazandı ve o koşarak gittiğim gruplardan biri oldu. Albümü dinlediğim süre boyunca hep büyük merak hissi oldu içimde. Her bir şarkının içindeki geçişleri, riff yazımlarını merakla bekledim. İşte böylesi albümler beni heyecanlandırıyor ve bu heyecan sayesinde de Metal’e olan ilgim hep diri kalıyor. Grubun benimsediği misyon ise sanatsal bir iş ortaya koymak. Bunu hem albümdeki şarkıların yazımından hem de seçtikleri konulardan çok rahat bir şekilde anlıyoruz. Özellikle şarkı sözlerindeki korku, mistisizm ve fantezi temaları müzikle çok iyi bir uyum yakalıyor. Bu yüzden de kendinizi Hecatoncheir’in yarattığı o kabuslar ütopyasında çok rahat bir şekilde hissediyorsunuz. Prodüksiyon olarak da başarılı bir albüm olmuş. Her şeyin sesini çok net bir şekilde duyuyorsunuz. Böylesi bir albümde bu berraklık bence önem taşıyor. Neyse ki bu konuda da Hecatoncheir üstüne düşeni fazlasıyla yapmış.

Slobakyalı Hecatoncheir’in daha ilk albümünden bu derece büyük iş ortaya koymasına şapka çıkarıyorum. Yılın en iyi albümlerinden biri olur mu bilmiyorum. Fakat herhangi bir şekilde, bir yerinden puan kırılacak bir albüm olmadığını biliyorum. Mutlaka dinlemeniz gereken albümlerden bir başkası da Nightmare Utopia oldu. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 10/10



Yorumlar