Herkese iyi haftalar dileyerek bu haftanın ilk albüm kritiğini yazmak üzere klavyenin başına oturmuş bulunuyorum. Kendi kendime kaç kere dedim, kaç kere sözler verdim ama yine duramıyorum ve siteye bir kez daha bir “Rotting Christ” albümünü yazma girişiminde bulunuyorum. Daha önceden 2 albümünü yazmıştım Yunan dostlarımızın. İlki 2016 yılında çıkan “Rituals” albümü idi. Zaten gerçek anlamda Rotting Christ dinlemeye de bu albüm ile başlamıştım. Her ne kadar grubun ismini önceden biliyor olsam da Rituals’a kadar dinlememiştim. Rituals, o zamanki bana bir nevi etkileyici görünse de sonradan dinlediğimde giderek etkisini kaybeden ve özellikle ekstrem Metal türleri ile daha fazla içli dışlı oldukça sönük kalmaya başlayan bir albüme dönüştü. Rotting Christ’ın ilk albümlerinin nispeten daha etkileyici işler olduğunu söyleyebilirim. Fakat grubun totalde ne yaptığı konusunda hala hiçbir fikrim yok. Rituals’tan sonra 2019 yılında çıkan “The Heretics” albümünü de dinledim. The Heretics bana göre Rituals’ın da gerisinde kalan bir albümdü. Zaten bu albümü de 2-3 kez dinleyip bıraktım. O da albümü yazacağım diye dinledim. Rotting Christ’ın kariyerine baktığımda “Amon Amarth” ile aynı düzlemde yer aldıklarını görüyorum. Amon Amarth da bir süre iyi albümler yaptıktan sonra sürekli aynı şeyleri yapan ve işi tatsız bir noktaya getiren grup oldu. Gerçi Amon Amarth’ın çok daha iyi albümleri var ama yine de işlerin sıradan bir hale gelme noktasında ortak paydada buluşuyorlar. Şimdi geldik Rotting Christ’ın bu yıl çıkardığı “Pro Xristou” albümünden söz etmeye.
Rotting Christ, Pro Xristou ile birkaç albümdür yaptığı şeylerin bir benzerini daha bizlere sdunmayı tercih etmiş. Büyük hayranı olan kişilere şimdiden mutluluklar dilerim bu albümle. Fakat benim bir daha dönüp bakacağım, dinleyeceğim bir albüm değil. Ne yazık ki değil! Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Bu albümü dinlemeden önce öyle büyük beklentilere girmedim. Hatta hiçbir beklentim yoktu. Çünkü Rotting Christ’ın çizgisini ve müzik tarzını artık biliyorum. Bu yüzden de duyacağım şeylerin bir önceki albümden çok da farklı olmayacağına emindim ve öyle de oldu. Rotting Christ’ın yaptığı tür için Melodic Black Metal diye etiket yapıştırıyorlar. Bu, hiç de öyle değil. Çünkü Melodic Black Metal’in ana unsuru olan melodik riff yazımları etkileyici olanlardır. Rotting Christ’ta bu etkileyicilik o kadar alt seviyedeki o rifflerin melodik partisyon olmadığını, sadece aralara serpiştirilmiş ufak tefek geçişler olduğunu söylemek lazım. Grubun 35 yıllık kariyerinde böylesine iyi bir noktaya ulaşmasına ben pek anlam veremesem de ruhani atmosferi ile, satanizmi ve din düşmanlığını müziklerine en azından bir ambiyans olarak vermeleri sayesinde bu ekmeği yedikleri aşikâr. Bu yüzden de büyük Metal grupları arasında gösteriliyorlar. Pro Xristou’da bir kez daha birkaç değişken rifften oluşan şarkılar dinliyoruz. Bu şarkılara bir de ufak melodik kısımlar yazılarak işlerin sıkıcı olması engellenmeye çalışılmış. Bir ayin müziği oluşturma çabası içinde Rotting Christ. Bunu çok uzunca bir süredir yapıyor. Fakat ne yazık ki kendileri etkilense bile dinleyicilerin ne kadarı bu ayinden nasibini alıyor bilemiyorum. Açıkçası birçok Rotting Christ severin de grubun sadece bu ambiyansına kapıldığını düşünüyorum. Çünkü müzikal olarak verdikleri şeyler çok sınırlı kalıyor. Tabir belki tam uymayabilir ama Rotting Christ haddinden fazla helyum verilmiş bir balon gibi geliyor bana. Evet, çok iyi prodüksiyona sahip, atmosferi kuvvetli bir albüm dinlediğinizde doğal olarak içinizde bazı şeyler harekete geçiyor. Fakat Pro Xristou’yu iyi bir albüm olarak, iyi bir Black Metal albümü olarak görmek benim için hiç de doğru olmayan bir şey. Biliyorum birçok yabancı basın şimdiden yılın en iyi albümlerinden biri olarak görüyor Pro Xristou’yu. Fakat o kadar da değil be kardeşim. Her Rotting Christ albümünde aynı şeyleri dinliyoruz. Farkında değil misiniz?
Albüm Puanı: 6/10
Rotting Christ'ı fazla helyum basılmış bir balon olarak görmenizin sebebini grubun eski dönemlerine çok bakmamış olmanıza ve nispeten yakın bir tarihte grupla tanışmanıza bağlıyorum. Tabii ki bu bir hakaret değil, sakın yanlış anlaşılma olmasın. Grubun ilk 3 albümünü ve Kata Ton Daimona Eaytoy başyapıtını dinlerseniz gruba atfettiğiniz kötü anlamın ve önyargının bir miktar kırılacağını düşünüyorum. Yine de bu Pro Xristou'nun berbat bir albüm olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Rituals'tan beri hafif sound değişiklikleri dışında her şey aynı. Güzel inceleme bu arada, elinize sağlık.
YanıtlaSilÖncelikle yazıyı okuduğun için teşekkür ederim. Evet, dediğin gibi belki Rotting Christ'ı çok önceden bilsem bu kadar sert yazmazdım ya daha sert yazardım. Çünkü şu anki bulundukları nokta gerçekten çok tatsız. Bir noktada artık güvenli sulardan ayrılıp, deneysel işlere girmeleri gerekiyor. Bu ruhani Metal ayakları sıkmaya başladı :) Tekrar teşekkür ederim yorumun için.
Sil