Albüm Kritik 964 (Episode XIII / Life Terror)

Herkese selamlar! Bugün albüm kritik listesinin sonuna iniyorum. Yani yaptığım listenin sonuna iniyorum. Bazen bunu yapıyorum çünkü sürekli aynı sırada ilerlemek daha yeni çıkan ve benim favori gruplarımın albümlerini geç yazmama neden oluyor. O yüzden bir başından, bir sonundan diyerek albümleri yazmaya çalışıyorum işte. Uzunca bir süredir beklediğim bir albüm geçenlerde çıktı ve ben de o albümü yazmak için klavyenin başına oturdum bugün. Bu defa başka ülkelere gitmiyoruz. Kendi ülkemizden çıkan ve sadece burada değil birçok ülkede de bilinen “Episode XIII”den ve bu yıl çıkardıkları “Life Terror”den söz edeceğim. Eskişehir menşeili grup olan Episode XIII’ini epey bir süreden beri biliyorum aslında. Fakat grubun şu ana kadar herhangi bir albümünü siteye yazmadım. Bunu kasıtlı bir şekilde yapmadım elbette. Her yıl, o yıl çıkan albümlerin kritiklerini yazacağım diye büyük bir mücadele verdiğim için, önceki yıllarda çıkan albümleri yazmaya pek de zaman kalmıyor. Neyse ki Episode XIII bu yıl yeni bir albüm ile merhaba dedi. Ben de albümü iki gündür dinliyorum. Duygu ve düşüncelerim netleşti. Artık albüm hakkında sizlere içimi dökebilirim.

Öncelikle Episode XIII’nin varlığından haberdar olmam çok sevdiğim mizah topluluğu “Kalt”tan mütevellit oldu. Muhtemelen bu grubu dinleyen birçok Black Metal sever de Kalt sayesinde grubu öğrenmiştir. Çünkü Kalt’ın etkin ve komik bireyi “Ozan Akyol” tarafından hayata geçirilen bir Black Metal projesi Episode XIII. Zaten kendisinin Black Metal’e olan sevgisi ve gönül vermişliğini epeydir biliyordum. Kalt’ı ilk zamanlarından beri bilen ve takip eden biri olarak Ozan’ın giymiş olduğu birkaç Black Metal tişörtü elbette dikkatimi çekiyordu. Hatta kendisini “Craft” konserinde de görmüşlüğüm de vardır. Kendisi ile tanışmayı çok isterdim ama böyle bir şey henüz gerçekleşmedi ama gerçekleşmeyecek diye bir şey de yok. Kendisinin Black Metal ve genel olarak müzik olgusuna bakışı benimki ile çok örtüştüğü için kendimi yakın hissediyorum. Bu ufak detaylardan sonra gelelim Episode XIII’nin kadrosuna. Kadrosunda Ozan harici tanıdığım bir kişi daha var ve ben onu “Zifir”den tanıyorum. Can Gürses. Davulculuğunu Zifir’de de çok seviyordum. Fakat kurucu kadroda yer alsa da artık gruba dahil değil kendisi. Life Terror’de davulun başında olan isim “Onur Özçelik”. Albümü dinlediğim süre boyunca ülkemizden çıkan bir grubun bu denli iyi bir iş ortaya koymasının aslında beni ne kadar mutlu ettiğini hissettim. Bu milli bir duygu ile hissedilen bir şey değil. Tam tersine bu ekstrem ve kuzeyin müziğini bu denli iyi analiz etmiş olmaları ve kendi vizyonları ile ortaya bu denli sağlam bir iş koymaları Episode XIII’i gerçekten de özel bir grup haline getiriyor. Zaten daha önce Norveç’te Inferno’da büyük gruplarla birlikte aynı sahneyi paylaşmış bir grup. Bu, bence tecrübe edilecek en büyük şeylerden biri. Albüm, safkan Black Metal’e yakın olsa da içinde atmosferik öğelerin de var olduğu bir şekilde kaydedilmiş. Özellikle Life Terror’ü dinlerken bolca “Watain ve Gorgoroth” esintileri duydum. Zaten grubun beslendiği gruplar arasında illaki bu gruplar vardır. Ne de olsa İskandinav Black Metal’ine oldukça yakın bir tür icra ediyorlar (-ki bana kalsa birebir o ama yine de temkinli davranmak istedim). Yazılan riffler beklendiği gibi kaotik ve karanlık atmosferi bizlere oldukça iyi bir şekilde sunuyorlar. Albümdeki dehşet havasını zaten şarkı yazımları veriyor. Atmosferik tınılar bunun biraz destekçisi konumunda. Episode XIII’nin önceden daha fazla ambiyansa yönelik işler yaptığını düşündüğümde bu albümün ciddi bir şekilde çiğ ve dehşet verici olduğunu söyleyebilirim. Beste yazımlarında geleneksel kalmaları beni rahatsız etmedi. Çünkü geleneksel kalmayı aynı şeyleri taklit etmek olarak almamış grup. Zihinlerindeki yenilikçi vizyonları da yine şarkılarına eklemeyi başarmışlar. Bu yüzden de albümü baştan sona dinlemek oldukça keyifli oldu benim için. Diğer taraftan vokalin de çiğ bir şekilde şarkılarda çınlıyor oluşu kalbimi çalan bir diğer etmen oldu. Ozan’ın bu denli iyi bir şekilde çiğ-brutal vokal yapması çok iyi. Fakat bütün bu işlerin alt yapısında Onur’un harikulade davul performansı en büyük etkiyi yaratıyor. Life Terror’deki davul çeşitlemeleri ve her şarkıdaki ufak tefek akıl alıcı zil ve tom kullanımları dikkatimden kaçmadı.


Episode XIII bence bu yılın en güzide işlerinden birini ortaya koymuş Life Terror ile. Bu albüm ile baya bir süre zaman geçireceğim. Dinledikçe kıymeti daha da artacak bir albüm olacağından şüphem yok. Albümden puan kırmamı gerektirecek herhangi bir unsur bulamadım. Her şarkıyı sevdim ve her şarkının içindeki değişkenlikleri de gayet başarılı buldum. Sizlerin de mutlaka dinlemenizi tavsiye edeceğim bir albüm Life Terror. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın! 

Vokal: Ozan Akyol 
Gitar: Murat Şentürk 
Bas Gitar: Çağlar Karataş 
Davul: Onur Özçelik

Albüm Puanı: 10/10




Yorumlar

  1. Ulan tam "dün bir albüm çıktı mutlaka dinleyin, mükemmel olmuş" gibisinden bu albümü öneren bir yorum yazacaktım, meğerse siz benden hızlı davranıp albümü dinlemiş hatta incelemişsiniz bile :). Güzel inceleme olmuş, elinize sağlık. Albüm de efsane bu arada, kesinlikle yılın en iyilerinden.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler! Uzunca süre dinlenilesi bir albüm olmuş.

      Sil

Yorum Gönder