Albüm Kritik 961 (Oppressive Descent / Sulfuric Wrath)

Bazen öyle albümlere denk geliyorum ki albümün prodüksiyon kalitesiymiş, gitar tonuymuş veya davulun kayıt kalitesi imiş gibi şeylerin hepsi arka planda kalıyor ve hiçbir şey ifade etmiyorlar. Özellikle Black Metal gruplarında buna çok denk geliyorum. Safkan, çiğ Black Metal yapan grupların varlığına gerçekten inanılmaz derecede mutlu oluyorum. Elbette ben de prodüksiyon kalitesine ve duyulma konusuna önem veriyorum. Fakat her Black Metal türü için baktığım şey bu değil. Yazılan besteler ve albümün geneline yansıyan o kaotik ve leş havası bazı gruplarda daha belirleyici oluyor. İşte bu gruplardan birini geçen ay keşfetmiştim ve anca albümünü yazma şansım oluyor. Belirli bir sıralamaya göre gittiğimi biliyorsunuz artık. ABD’li “Oppressive Descent” ve bu yıl çıkardığı “Sulfuric Wrath”ten sizlere bahsedeceğim. Grubu ilk dinlediğimde kesinlikle Norveç menşeili bir gruptur diye düşünüyordum. Ne zamanki grup hakkında bilgi edinmeye başladım işte o zaman şaşırdım. Doğrusunu söylemek gerekirse ABD’den böyle bir Black Metal grubu dinlemeyi beklemiyordum. Oppressive Descent’i dinlediğiniz zaman daha çok Pagan Black Metal’ini icra ettiğini düşünüyorsunuz. Fakat grubun kökeninde böyle bir şey yok. “Grond Nefarious” mahlaslı “Matt Schulte” tarafından yönetilen bir oluşum Oppressive Descent. Albümde duyulan her şeyi çalan ve aynı zamanda prodüksiyonluğunu da üstlenen bir manyak kendisi. Bu yüzden de gönlümü bir kez daha çalmayı başladı. Belki de yılın en iyi Black Metal albümlerinden birinin kritiğini yazıyorum ve sizler de okuyorsunuz.

Evet, böylesi iddialı bir cümleyi yazının girişinde sarf etmem belki bazılarınız için çok abartı gelmiştir. Fakat albümü dinlediğim süre boyunca hep bunu hissettim. Duyulan çiğliğin aslında bir Black Metal sanat eseri olduğunu daha albümün üçüncü şarkısında anladım. Damarlarımda bir anda bu çiğ, siyah müziğin atomları dolaşmaya başladı. Böyle hissettiren bir albümün benim nezdimde kötü bir yere konumlanması düşünülemez zaten. İşte, albüm değerlendirmelerinde hep bunu dile getiriyordum esasen. Elbette birçok şarkı yazıldı ve Black Metal içinde de birçok grup var oldu. Bir noktadan sonra herkesin birbirinden ilham aldığı ve yenilikçi yaklaşımların azaldığı bir noktadayız. Fakat yine de heyecan yaratmayı başaran albümlere denk gelebiliyoruz. Oppressive Descent de Sulfuric Wrath ile bu heyecanı bana zerk etmeyi başardı. Prodüksiyon kalitesinin falan böylesi çiğ bir tarzda hiçbir anlam ifade etmediğini ve esas önemli olanın yazılan rifflere ve bütünüyle şarkılara o ruhani atmosferi verebilmek olduğunu bir kez daha görmüş oluyoruz. Bu, gerçekten de çok önemli bir şey. Bugün, birçok muazzam grubu sevmemizin nedeni de aslında budur. Her şeyin teknik bakımdan mükemmel olması şart olmadığı albümleri daha önce de çoğu kez, farklı gruplardan dinledim, dinledik. Sulfuric Wrath’in ilk şarkıdan son şarkıya kadar vermiş olduğu kaotik ve karanlık atmosferi sonuna kadar hissettim. Albümü dinlediğim süre boyunca her şarkıya ayrı bir hayranlık besledim. Çünkü yazılan riffler gerçekten de muazzam. Her şarkı içindeki birkaç riffle ve gösterişsiz ama etkileyici atmosferi ile damağınızda harika bir tat bırakıyor. Böylesi bir albümden bahsederken teknik detaylar vermek anlamsız geliyor. Bana hissettirdiği maneviyatı yazmayı tercih ediyorum ve öyle de yapıyorum. 2008 yılından bu yana Grond dostumuz ciddi anlamda dehşeti ve kaosu böylesi çiğ bir Black Metal ile bizlere sunuyor. Böyle bir oluşumu yeni keşfetmem üzücü olsa da bir şekilde varlığından haberdar olduğum için de mutluyum. Oppressive Descent’in bütün albümlerini hatim etmeye niyet ettim.


Bu yılın en iyi işlerinden birisini ABD’li Oppressive Descent, Sulfuric Wrath ile bizlere sunmuş. Eğer Black Metal’in safkan ve çiğ halini seviyorsanız veya o halini de dinlemek ve deneyimlemek istiyorsanız mutlaka dinlemeniz gereken bir albüm Sulfuric Wrath. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 10/10



Yorumlar