Albüm Kritik 956 (Master / Saints Dispelled)

Herkese selamlar! Bugün klavyenin başına muazzam bir albümden bahsetmek için oturdum. Sonunda aradığım o heyecanı ve ihtirası bulabildim. Bulduğum grup ise yıllardır işini en üst seviyede icra edenlerden biri. 1983 yılından bu yana Death Metal’in en salt ve dehşet halini bizlere sunan “Master” bu yıl da yine efsane bir albüme imza atmayı başarmış. Böylesi tiran grupların yıllar geçmesine rağmen hala o yaratıcılık ateşini harlı bir şekilde taşıyor olmaları beni çok mutlu ediyor. Bunun aynısını “Mayhem”de de yaşamıştım. Gerçi Mayhem’in kariyerinde kötü albümler yok değil ama 2019 yılında çıkardıkları “Daemon”da ciddi anlamda biz buyuz işte demişlerdi. O albümü her dinlediğimde Mayhem’in en iyi işlerinden biri olarak adlandırırım. Fakat Master diskografisinde hep üst düzey albümlere imza atmış bir grup. En azından ben öyle düşünüyorum. Death Metal’in bu çiğ ve sert halini çok iyi bir şekilde icra etmeleri ve yıllardan beri süre gelen oturmuş müzik vizyonlarını diri tutmaları bu gruba olan saygımı hep var ediyor. Geçen yıl ülkemize konsere gelmişti Master ve ben gidemediğim için gerçekten büyük bir üzüntü yaşamıştım. Fakat bir daha gelirlerse bu defa kaçırma gibi bir lüksüm olmayacak. Zira sizlere bugün bahsediyor olacağım “Saints Dispelled” albümlerinden birkaç şarkıyı canlı canlı dinlemeyi (gönül ister ki bütün albümü baştan sona canlı çalsınlar) çok isterim.

Büyük grupların neden büyük oldukları üzerine bazen tartışmalar olur. Bu tartışma bana her daim anlamsız gelir. Büyük gruplar büyük olmuşlardır. Çünkü onlar zamanın ötesinde işlere imza atmıştır. Çünkü onlar müzik vizyonları ile yeni kapılar açmış ve ardından gelen yeni nesil gruplara başöğretmenlik yapmışlardır. Kariyerlerinde kötü albümler olsa dahi onlar büyüklüğünü her daim koruyacaktır. Bugün en basit örneğiyle “Metallica” için bir sürü kötü şey söyleniyor olsa da ve özellikle son albümlerinin hep ilk albümlerinin gerisinde kaldığı söylense de bu Metallica’nın bir çağ açtığının ve sadece Thrash Metal’i değil tüm türleri etkileyen bir grup olduğunun gerçeğini değiştirmez. Master da Death Metal için aynı şeydir. Death ve Thrash öğelerini çok iyi bir şekilde harmanlayan ve yıllardır bunu çok iyi şekilde icra eden bir gruptur. Kariyerlerinde hep iyi işlere imza atmışlardır ve kendi müzik vizyonlarını en iyi şekilde geliştirmişlerdir. Dünya çapında ciddi hayran kitlesine ulaşan Master için sıradan bir grup demek çok dandik bir yorumdur. Saints Dispelled’i üst üste 3 kere dinledim. Sıkılmadan, üf demeden veya şarkıları atlamadan… Çünkü bu albüm bir kez daha Master’ın ne derece dehşetengiz bir grup olduğunu gösteriyor. Bu yılın başında çıktı Saints Dispelled. Albümün incelemesinde biraz geciktim ama şu an bu albümü mental halimin düzelmeye başladığı ve kendimi iyi hissettiğim bir dönemde yazıyor olmak daha iyi oldu. Master’ı daha önce dinlediyseniz ne tarzda bir Death Metal icra ettiklerini biliyorsunuzdur. Bilmeyenler için de Death ve Thrash Metal birlikteliğinin en iyi formu diyebilirim. Saints Dispelled de bu formun en güzide örneği olarak karşımızda duruyor. İşin teknik kısmında her şey muazzam olmuş. Prodüksiyon kalitesi Master’dan duymaya alışık olmayacağımız derecede iyi. Normalde bu kadar iyi prodüksiyon ile albümler yapmaz grup. Fakat onlar da günümüze gelebilmişler. Fakat bunu yine yapaylıktan oldukça uzak bir sound ile yapmayı başarmışlar. Bu yüzden de çok iyi bir prodüksiyon ile geliyor albüm. İlk şarkıdan son şarkıya kadar her şeyin muazzam olması bu albümü daha da zevkle dinlenebilir bir hale getirmiş. 2018 yılında çıkardıkları bir önceki albümleri “Vindictive Miscreant” da çok iyi bir albüm olmasına rağmen prodüksiyon kalitesiyle pek mutluluk vermiyordu. Saints Dispelled’da böyle bir şey yok. Şahane bir sounda sahip bir Master albümü dinliyorsunuz.


Bir kez daha “Paul Speckmann” kalitesini bu albümde göstermiş. Muazzam şarkı yazımları ile Saints Dispelled’i en üst noktaya koymayı başarmış. Adamın şarkı yazım konusundaki yeteneğine her defasında hayran kalıyorum ve bu her Master albümünde hissettiğim bir şey. Diğer taraftan albümün atmosferini belirleyen kaotik ve dehşet atmosferin hepsini şarkı yazımlarında çok rahat bir şekilde duyuyorsunuz. Öyle klavye ile falan atmosferik tınılar yaratma gibi şeylere bulaşmıyor Master. Her şeyi olabildiğince çiğ ve sert bir şekilde bizlere veriyorlar. Ah, bu çiğliğe bayılıyorum ve bu albümü dinlerken kendimi sürekli gülümserken buluyorum. Bu gülümsemenin nedeni albümün verdiği haz ve gururdur. İyi ki bu müziği dinliyorum dediğim albümlerden bir başkası da Saints Dispelled oldu. Diğer taraftan Paul abimizin vokal performansı da burada tüyleri diken diken eden bir başka faktördür. Sesine kurban! Davulu çalan “Peter Bajci”nin de her şarkıdaki üst düzey performansı bu albümü durdurulamaz bir noktaya getiriyor. Ulan ne albüm olmuş be!

Master'ın tüm Metal camiasına hediye ettiği ve biz fanileri ihya eden Saints Dispelled albümü bu yılın en iyi albümlerinden biri oldu. İleride daha bir sürü albüm dinleyeceğim ve yazacağım ama bu albümün kesinlikle yılın en iyi 15 albümü listesine gireceğini biliyorum. Sizler de dinlemediyseniz daha fazla kendinize bu kötülüğü yapmayın ve kulaklıklarınızı takıp bu hazzın keyfini sürün. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 10/10



Yorumlar