Albüm Kritik 925 (Saturnus / The Storm Within)

Herkese selamlar! Haftanın bu son gününde bir başka albüm incelemesi ile karşınızdayım. Bugün de sizlere geçen yıl çıkmış olan bir albümden söz edeceğim. Haftaya ise sitenin normal akışına geçiyoruz artık. Hafta içi 2024 yılında çıkan albümlerin incelemesini okuyacaksınız. Hafta sonu ise geçmiş yıllarda çıkan albümlerin veya daha önceden siteye pek de güzel bir şekilde yazmamış olduğum albümlerin yeniden yazılmış halini burada göreceksiniz. Düzenli bir programda ilerlemek benim için daha çok motive edici oluyor elbette. Bugün ise kendilerinin isimlerini geçen yıl duymuş olmama rağmen 2023 yılının son günlerinde yazma listeme aldığım için o yılda çıkan albümlerini inceleme fırsatını kaçırdığım, Danimarkalı grup “Saturnus”ten bahsedeceğim. Elbette yazının konusu olan “The Storm Within” albümü hakkındaki düşüncelerimi paylaşacağım. “Mgła” konserine giderken “Craft”ın da ülkemize geleceğini öğrenmiştim. Hatta Craft’ın gelmesi kesinleşmeden önce ölmeden şu grubu da bir görsem diye paylaşım yapmıştım Instagram’da ve 1 hafta sonra grubun geleceğini öğrenmem gerçekten kan dondurucu bir olay olmuştu. Her neyse konunun bu kısmını anlatmamın nedeni Craft ile yakın tarihte Saturnus de geliyordu. Mgła’nın konser sırasında herkes Saturnus mu Craft mı diye konuşurken ben de Saturnus de kim ola ki diye söyleniyordum. Sonrasında (epey sonrasında) kendilerinin ne tür bir müzik icra ettiklerini öğrenmiş oldum. Şimdi de siteye bu köklü grubun 2023 yılında çıkardıkları “The Storm Within” albümlerini yazıyorum.

Danimarka menşeili bir grup olması Saturnus’u otomatikman iyi bir grup yapıyor. Elbette bu benim, hiçbir dayanağı olmayan görüşüm. İskandinav yöresinden bir grup ise hayata otomatikman 1-0 önde başlıyor gibi bir durum var artık. Gerçi son zamanlarda bu böyle değil. Neyse ki Saturnus de son zamanlarda çıkan bir grup değil. Melodic Death Metal ve aynı zamanda Doom öğelerini birleştirerek bir müzik yapıyor. Grubu dinlerken bana “Inter Arma, Ahab, Red Apollo, Opeth” gibi grupların havasını verdi. Elbette sizler için farklı grupların havasını verebilir. Fakat benim hissettiklerim bu gruplar ve elbette daha fazlasıydı. Bu yüzden de Saturnus’ü dinlemek benim için gayet zevkli bir işe dönüştü. Öncelikle bu adamların bu kadar yüceltilmesinin nedenini anladım. Müzikal yetenekleri ve atmosfer yaratmadaki başarıları gerçekten çok iyi. Albümü baştan sona birkaç kere dinledim. Temposu düşük bir albümü bu kadar arka arkaya dinlemek kolay bir iş değildir. Fakat ben şu 3 günde bunu gerçekleştirdim. Albüm kendisini çok iyi bir şekilde dinlettiriyor. Gitar ve piyano ile yazılan melodik partisyonlar aslında şarkıların temelini oluşturan iskelet konumundalar. Yani bu albümdeki esas unsur Metal değil, Metal’in eşlik ettiği melodik tınılar. Bu yüzden de Saturnus kendisini daha niş bir yere konumlandırabiliyor. Death Metal’in o hırpani tarafını çok az görüyoruz. Daha çok vokal kısmında şiddet ve karanlık bizlere hissettiriliyor. Diğer taraftan albümün temasını esas olarak oluşturan şey acı çekme ve büyük dramlar. Zaten grubun şarkı sözlerinde de değindi fenomenler bunlarla ilgili şeyler. Albümdeki her şarkıyı gerçekten çok sevdim. Fakat epey süre sonra ilk defa bir balad şarkısına gönlümü kaptırdım diyebilirim. “Even Tide” albümdeki en içe dokunan şarkı bana göre. Özellikle vokal kısmında resmen bir şov yapma görüyoruz. Böylesi bir şarkıyı dinlemekten gerçekten mutlu oldum. İşitsel sanatın en güzel örneklerinden birisi olmuş. Diğer şarkılar da Metal ve diğer melodik öğelerin harikulade sentezi ile bir araya gelmişler. Dinledikçe kendinizi çok güzel bir şey dinlediğinize çok çabuk ikna edebiliyorsunuz.

Saturnus'ün The Storm Within albümü gruptan dinlediğim ilk albüm oldu. 1993 yılından bu yana Metal camiasında olan bu güzide grubu geç de olsa dinlemeye başladığım için mutluyum. Ülkemize bu sene bir daha gelecekler. 28 Nisan 2024’te konserleri var. Fakat bu konsere de gidemeyeceğim. İstanbul dışında oturduğum için her konsere gitmek benim için baya zorlayıcı oluyor. Fakat Mayıstaki “Sargeit” konserinde yerimi alacağım. Yine seçimimi 666’dan yana yaptım. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 8,5/10