Artık Polonya’dan bir süreliğine uzaklaşıyoruz. Çok da değil ama. Yakınlardaki bir başka ülkeye geçiyoruz ve o ülkenin adı ise Almanya. Yani Metal’in icra edildiği güzide ülkelerden bir başkası. Almanya, Metal açısından oldukça kozmopolit bir ülke sayılabilir. Birçok farklı Metal türünü icra eden grupları görebiliyoruz. Fakat biz yine rotamızı değiştirmiyor ve bu ülkeden çıkan bir Black Metal grubunu konuk ediyoruz. “Der Weg einer Freiheit” adlı grup keşke daha kısa bir isme sahip olsaydı. Fakat kendi tercihleri elbette. Yine de benim gibi yazarların işini zorlaştırıyor. 2009 yılında Metal camiasına adımını atmış grup. Black Metal’in daha çok atmosferik tarafını icra ediyorlar. Bu yüzden de yapmaya çalıştıkları şarkıların daha çok uhrevi yönü oluyor. Zaten Atmospheric Black Metal gruplarından öyle kompleks rifflerle bezeli şarkılar yapmalarını beklemek biraz hayalperestlik olur. Yine de kaliteli riffler yazan gruplar da yok değil. Atmosferik öğelerin yoğun şekilde kullanıldığı bu şarkıları dinlemek benim için genelde keyif verici ve bir noktada da rahatlatıcı şeyler oluyorlar. Der Weg einer Freiheit’in 2021 yılında çıkardığı “Noktvrn” albümü de işte söylediğim bu cümlenin karşılığını tam olarak verebiliyor.
Der Weg einer Freiheit’ı keşfedeli çok uzun zaman olmadı aslında. Hazır 2024 yılında çıkan albümleri biriktirmeye başlıyorken araya daha önce dinlemediğim grupları veya dinlediğim grupların, dinlemediğim albümlerini koymakta fayda var dedim. Der Weg einer Freiheit’i de o ara keşfettim. Albümün kapak resminden yola çıkarak beni aslında uzun metrajlı, temposu düşük ama diğer taraftan da melodik ve atmosfer bakımından yüksek dozda şarkıların beklediğini düşündüm. Bu düşüncelerim tamamıyla gerçek olmadı. Neyse ki gerçek olmadı! Yoksa albümü dinlemek bir süre sonra benim için bir ıstıraba dönüşebilirdi. Albümü başlarken melodik ve atmosferik bir intro ile başlıyor. Sonrasında ise yine yavaş düzeyde gidiyor olsa da bir noktada artık sertliğe geçişi yapıyor. Bu geçişi tam zamanında ve çok iyi düzeyde yapıyor hem de. Zira albümün 2 ve 3 numaralı şarkıları (Monument ve Am Rande der Dunkelheit) bu sertliğin ve aynı zamanda da görkemli olma çabasının en güzel örneklerini teşkil ediyorlar. Fakat bu şarkılardan sonra albümde işler bir anda değişiyor ve bizleri tam tersi bir rotaya sokuyor ve daha ağır tempolu, atmosferik yönü daha ağır basan ve bununla birlikte ruhani tarafı daha çok ortaya çıkan şarkılar dinliyoruz. Bu şarkıların içinde de yer yer sert partisyonlara geçiş olsa da odak noktası bu sertlikler değil. Böyle olmasına şaşırmadım. Esas şaşırdığım nokta 2 ve 3 numaralı şarkıların bu derece dehşet bir sertlikle ve görkemle sunulmasıydı. Bütün albümün bu şekilde gitmesini çok isterdim. Fakat adamların icra ettikleri türü baz aldığımızda bunun olması da pek mümkün görünmüyor zaten. Prodüksiyon açısından herhangi bir sorunu bulunmayan, sert şarkıları gümbür gümbür dinlediğiniz, atmosferik yoğunluğun olduğu şarkılarda kendinizi uhrevi bir yerde hissettiğiniz bir ortam çok iyi bir şekilde sunulmuş. Felsefi olguları işlemeyi misyon edinen bir grup için de zaten işin metafizik tarafının yoğun olması da kaçınılmaz oluyor.
Noktvrn, 2021 yılında çıkan gayet başarılı bir albüm olmuş. O zamanlar denk gelseydim keşke diye düşünmeden de edemiyorum. Yoğun bir şekilde bu albümü dinler miydim bilmiyorum ama arada sırada baştan sona dinlemek isteyeceğim bir albüm olduğu kanısı bende oluştu. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 8/10
Yorumlar
Yorum Gönder