Herkese selamlar! Kariyerlerine Death Metal ile başlayan bir grubun üçüncü albümlerinde rota değiştirerek Groove, Thrash ve Death tarzını sentezlemesiyle başka bir şekilde müzik icra etmesini yakından takip ettim. 2008 yılında müzik kariyerine başlayan İsviçreli “Voice of Ruin” dinlemekten genel olarak keyif aldığım ve yeni çıkan albümlerini de elimden geldiğince dinlemeye çalıştığım bir grup. Bazen yeni albümleri yıl sonunda çıkan gruplar oluyor ve onların albümlerini o yılın içinde yazmam çok zor oluyor. Voice of Ruin de 1 Aralık 2023 tarihinde “Cold Epiphany” albümünü çıkarmış. Albümün çıktığından haberim yoktu. Ayrıca haberim olsa bile muhtemelen siteye yazmaya da fırsat bulamazdım. Bu albümü 2023 yılında çıkan bir albüm olarak değerlendirmek her ne kadar istemesem de çıkış tarihinden mütevellit bu şekilde olmak zorunda. Voice of Ruin’i ilk olarak 2017 yılında çıkan albümleri “Purge and Purify” ile keşfettim. Keşfettiğim tarih de 2017 yılı olunca bu albümü o yıl içinde yazabildim siteye. O zamanlar Death Metal’e yeni yeni alışmaya çalışıyordum. Black Metal’i biraz daha özümsemiştim ama Death Metal ile yakınlaşmam biraz daha zaman almıştı. Purge and Purify her ne kadar bir Death Metal albümü görünümü verse de aynı zamanda gruptan Metalcore havası da alıyordum. Fakat Death Metal daha ağır basıyordu. Sonrasında ise 2019 yılında “Acheron” albümü geldi. Ben bu albümü ise 2021 yılında dinlemiştim. Voice of Ruin’i güya yakından takip edecektim. Neyse en azından bu albümden sonra biraz daha yakından takip etmeye başlamış oldum. Acheron, gerçekten de çok başarılı bir albüm olmuştu. Her ne kadar grubun artık kariyerinde Death Metal’e pek yer vermeyeceğini anlamış olsam da diğer türleri güzel bir sentez halinde bizlere sunmayı başarmıştı. Groove, Thrash ve Metalcore kimliğine iyice bürünmüş bir albüm olmuştu Acheron ve ben albümün o halinden dolayı da oldukça memnun kalmıştım. Şimdi gelelim grubun 2023’ün son ayında çıkardığı albüm olan Cold Epiphany’e.
Albümü dinlediğim süre boyunca Voice of Ruin’in kendi kimliğine bürünmüş mü diye merak ettim. Bu yüzden de albümdeki detaylara ve şarkı yazımlarına ekstra özen gösterdim. Önceki Voice of Ruin albümleri genel olarak güzel olsalar da aynı tarzları icra eden diğer gruplardan pek bir farkı yoktu. Aynı düzlemde ilerleyen bir başka gruptu Voice of Ruin. Belli bir noktadan sonra grupların müziklerini ne denli geliştirdiğine ve müzik vizyonlarını ne denli genişlettiklerine bakıyorum. Elbette her grup yenilikçi olmak zorunda veya niş bir grup olmak zorunda değil. Fakat böyle grupların daha ilgi çekici olduğu da bir gerçek. Cold Epipihany’i baştan sona iki kere dinledim ve analiz ettim. Sonuç olarak bu albümün de diğer Voice of Ruin albümleri gibi olduğunu anladım. Müzik yazım tarzlarından tutun da vokalin şarkılarda gösterdiği performans ve tematik nüanslar gibi her şey yine aynı düzlemde buluşmuş. Müzikal açıdan başarılı bir albüm yine, yanlış anlaşılmasın. Fakat bu albümü Voice of Ruin haricinde onlarca başka grup da yapabilir. Söylemek istediğim bu. Farklılaşma adına ortaya pek bir şey konmamış. İşleyen formülü uygulamaya devam etmiş İsviçreli dostlarımız. Albümü dinlerken sıkılmadım. Genel olarak beni memnun etti. Özellikle her Voice of Ruin albümünde tanık olduğum bas ve davulun yine kendilerini ciddi şekilde göstermesi ve şarkıları sırtlayan enstrümanlar olması yine beni memnun etti. Gitar riffleri de iyi ama öyle ahım şahım bir şey beklememek lazım. Konuk vokalli bir şarkı olan “Cyanide Stone” benim hoşuma giden bir şarkı olmadı. Bunun nedeni hem müziği zayıf bulmam hem de yine alakasız bir şekilde şarkıya dahil olan bir kadın vokal meselesidir.
Bu albümü kaç kez daha dinlerim bilmiyorum. Fakat 2023 yılında yazmış olsaydım da yılın en iyi albümleri listesine bu albümü koymazdım. Artık daha ilgi çekici şeyler bekliyorum Voice of Ruin’den. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 7,5/10
Yorumlar
Yorum Gönder