Albüm Kritik 903 (Angrenost / Magna Lua Ordem Mística)

İber Yarımadası’na gidiyoruz. Keşke sadece burada grupların memleketini yazılı olarak sizlere söylemesem. Mesela İber Yarımadası’na gidiyoruz dediğimde keşke oraya gidebilsek. Bu yazıyı okuyan herhangi biri bir barkod eşliğinde oraya aynı zamanda gidebilse ne güzel olurdu. Gerçi olmayabilirdi de. Sırf bu yazıyı okudu diye adamı yerinden, rahatından etmenin de bir alemi yok. Neyse, biraz saçmalama kotam vardı onu da bu kısa girizgâh ile harcamış oldum. Bugün sizlere işte bu yarımadada bulunan bir ülke olan Portekiz’den çıkmış bir Black Metal grubundan söz edeceğim. Angrenost adındaki bu grubumuz gerçekten garip bir kariyere sahip. Grubun kuruluş tarihine baktığımda 1995 yılını gördüm. Fakat diskografilerine baktığımda ise 1998 yılında çıkardıkları ilk EP’leri “Evil”dan sonra uzunca bir süre sessizliğe gömülmüş grup. 1998 yılında çıkardıkları EP’den sonra grup devam etmeme kararı almış. Fakat nedenini oturup da araştırmadım açıkçası. Zaten her grubu böyle derinlemesine araştıracak vaktim de yok. Evil’dan 15 yıl sonra ilk LP’leri olan “Planet Muscaria”yı çıkarmış Portekizli şeytan övücüler. Bu tarihten sonra da artık gerçek bir grup formuna bürünmüşler. Ben de sizlere grubun 3. stüdyo albümleri olan “Magna Lua Ordem Mística”dan söz edeceğim. Albümü birkaç gündür yoğun bir şekilde dinliyorum. Şimdi gelelim albümün detaylarına.

Albümü dinlerken genellikle kendimi iyi hissettim. Genel olarak sağlam bir Black Metal albümü dinlediğimin farkındaydım. Bu elbette albümdeki her şeyin çok iyi olduğunu gösteren bir cümle değil. Genel olarak diyorum sonuçta. Albümün prodüksiyonunu beğendim. Fakat öyle çok iyi bir iş çıkarıldığını söyleyemem. Olması gerektiği gibi olmuş. Enstrümanlar rahatça duyuluyor, bas gitarın dahi varlığını güzel bir şekilde hissediyorsunuz. Fakat sound olarak öyle muazzam bir kalitesi yok. Dediğim gibi ortalama bir kaliteye sahip. Diğer taraftan riff yazımları bugüne kadar duymadığımız şeyler değil temelde. Birçok kere farklı versiyonlarını duyduğumuz rifflerin bir araya geldiği şarkılar dinliyoruz. Zaten grubun temasını belirleyen şey satanizm ve ezoterizm gibi fenomenler olunca haliyle yazılmak istenen riffler de genelde bu minvaldeki olguları besleyecek şeyler oluyorlar. Bu yüzden de birçok grubun gittiği rotadan gidiyor Angrenost. Bunu yadırgamıyorum ve eleştirmiyorum da büyük oranda. Fakat daha yaratıcı şeylerin de yapılabildiğini birçok kez görmüş olduk. Saf bir Black Metal icra etseniz de bu müziğin karanlığını daha ilahi ve daha güçlü bir atmosferde dinleyenlere sunabilirsiniz. Diğer taraftan albümdeki en zayıf halka olarak vokali gördüm. “Pursan” mahlaslı dostumuzun vokal tarzı benim pek hoşuma gitmedi. Bir yandan brutal olmaya çalışırken bir yandan da gerilimli bir sesle kızgınlığını bizlere dinletmeye çalışması çok iyi seçenekler olmamış gibi. En azından bana hitap eden bir vokal tarzı yok abimizin. Diğer taraftan albümde yaratılmak istenen şeytani atmosfer genel olarak başarılı bir şekilde yaratılmış.


Portekizli grup Angrenost’un bu yıl çıkardıkları Magna Lua Ordem Mística’yı genel olarak beğendim. Dinlemesi gayet güzel bir albüm olmuş. Heyecan verici, yenilikçi herhangi bir şey yok belki ama her albümde böylesi unsurları görmemize de ihtiyaç yok. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 7,5/10



Yorumlar