Ruh ve sinir hastalıkları bölümü bana göre hastanelerdeki en ilgi çekici bölümlerden birisidir. Orayı ziyaret eden kişileri izleme ve kendinizden farklı olduğunu düşündüğünüz insanlarla aslında aynı özelliklere sahip olduğunuzu kabullenmemek gerecekten büyük bir delilik olsa gerek. Vücudumuzun herhangi bir yerine zarar geldiği zaman tedavi yöntemleri daha elle tutulur ve gözle görülür olurken, zihinsel olarak çöküşe geçtiğimiz zaman ise hangi tedavinin işe yarayacağı bile muamma oluyor. Sadece size anlık iyi gelecek ilaçlar vererek yaşamda bir şekilde kalmanızı sağlıyorlar. Böylesi bir giriş yapmayı durduk yere istemedim elbette. Bugün zihinsel olarak bizlere dehşeti yaşatmayı hedeflemiş bir grup olan “Medico Peste”nin 2012 yılında çıkardıkları ilk albümleri olan “א: Tremendum et Fascinatio” bana bu girişi yaptıran albüm oluyor. Medico Peste’yi 2020 yılında keşfettim. O yılda ise grup ikinci stüdyo albümleri “ב: The Black Bile”ı yayınlamıştı. Albümü genel anlamda beğenmiş ve işledikleri temayı ve atmosferi de oldukça ilginç bulmuştum. Medico Peste’yi dinlemeye devam ediyorum. Özellikle bu grubu oluşturan elemanların “Mgła”nın canlı performansında gördüğüm elemanlar olması beni kendilerine çekmişti ve çekimden sonra da bir daha da grubu bırakmadım. Bas gitarı çalan “The Fall” ve gitaristlerden biri olan “E.V.T” bahsettiğim Mgła sahne elemanlarıdır. Öte yandan grubun ilk albümünde çalmış olan “E.V.T.”, “ ב: The Black Bile”da yer almamıştır. ב: The Black Bile’ın kritiğini yazarken bundan bahsetmediğim için burada not düşmek istedim. Peki, Medico Peste akıl sağlığımızla oynamayı hedeflediği ilk albümü olan א: Tremendum et Fascinatio’da neler yapmış?
Doğrusunu söylemek gerekirse The Black Bile ile א: Tremendum et Fascinatio arasında çok bir fark göremedim. Evet, The Bladck Bile’da dehşetin dozu bir miktar daha arttırılmış. Fakat gerek şarkı yazımları olsun gerek de prodüksiyon kalitesi olsun değişen şeyler çok minör düzeyde. Bu yüzden de bu iki albüm arasındaki kıyaslamada sonuç hep berabere kalacaktır benim tarafımda. Diğer taraftan bazı öne çıkan şarkılarla א: Tremendum et Fascinatio’ya kanımın daha çok ısındığını da eklemem lazım. Nasıl ki The Black Bile’da albümün açılış şarkısı “ב: God Knows Why” ile dehşeti daha ilk anda yaşıyorsak, א: Tremendum et Fascinatio’da albüme adını veren şarkı “Tremendum et Fascinatio” ile bu dehşeti yaşıyoruz. Gerçekten de bu şarkıyı son seste dinlemek gibi bir çılgınlık yapmalısınız. Gerçi kulaklarınız zarar falan görür o da benim üstüme kalmasın. Fakat kısık sesle de dinlenip heder edilecek bir şarkı değil. Yine atmosferik olarak arka planda duyduğunuz kahkahalar ile sizi şizofrenik durumlara sokmayı hedefliyor bu şarkı. Bir de albümün ikinci şarkısı olan “Livid” de yine muazzam bir eser olmuş. Albümdeki riff yazımlarını çok beğendim. Bir kez daha korku verici ve gerilim hissi yaratan riffler nasıl yazılırmış görmüş oluyoruz. Medico Peste bunu her iki LP’sinde de çok iyi bir şekilde vermeyi başarmış. Eh, sizler de eğer benim gibi bu tür rifflerle bezeli şarkıları dinlemeyi seviyorsanız א: Tremendum et Fascinatio gününüzü gün edecektir. Diğer taraftan The Fall’un bas gitar kullanımı ve bu albümde davulun başında olan “Priest” mahlaslı dostlarımız da şarkıları üst seviyelerde tutmayı başarmışlar. Bütün albüm boyunca şahane bir iş dinlediğinizi bilmek ve hep bunu düşünmek büyük bir müzikal başarıdır.
2010 yılından bu yana Black Metal camiasında “Deliliğe Övgü”nün büyük neferleri olarak kendilerini ilan etmiş durumda Medico Peste. Fakat grubun albüm çıkarma sürelerini şöyle bir gözden geçirmelerinde fayda olacağını düşünüyorum. Zira א: Tremendum et Fascinatio’dan sonra çıkan ב: The Black Bile ile arasında 8 yıl var. Umarım ב: The Black Bile’dan sonra gelecek yeni Medico Peste albümü için bir 8 yıl daha beklemeyiz. Bir başka yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 8/10
Yorumlar
Yorum Gönder