Herkese selamlar! Bugün klavyenin başına inanılmaz iyi bir albümden sizlere söz etmek için oturdum. Bu yüzden de kendimi gayet iyi hissediyorum. Bu sabah saatlerinde dinlemeye başladığım ve gün içinde 3 kere başa sarıp dinlediğim bir albümden söz etmek benim için gayet keyif verici bir şey. Yakın zamanda keşfettiğim gruplardan birisi olan “Scar Symmetry”nin bu yıl çıkardığı “The Singularity (Phase II: Xenotaph)” adlı albümünden sizlere söz edeceğim. Albümün adına baktığımızda bunun bir de 1 numaralısı olması lazım diye düşünüyoruz doğal olarak. O da var. Fakat 2014 yılında çıkmış o albüm. İkincisi ise 9 yıl sonra dinleyenlere sunulmuş. Bu arada ise grup pasif bir şekilde kalmış. Herhangi bir üretkenlik emaresi göremiyorsunuz. Bu derece beklemelerinin ana sebebini bilmiyorum. Fakat 9 yıl aradan sonra gerçekten de şahane bir dönüş gerçekleştirmişler. Buna bir geri dönüş demek de yanlış olmayacaktır. Grubun diskografisine baktığımda 2004 yılından bu yana oldukça başarılı albümlere imza atmışlar. Albümlere verilen puanlardan bunu anlayabiliyorum. The Singularity (Phase I: Neohumanity) albümleri de oldukça iyi puanlar almış. Böylesi iyi puanlar alan bir albümün ardından gelecek devam albümünün de elbette iyi derecede olmasını beklersiniz. 2014 yılında çıkan ikilemenin ilk ayağını henüz dinlemedim. Fakat The Singularity (Phase II: Xenotaph) gerçekten de akıllara zarar bir albüm olduğundan daha giriş kısmında söylemek istiyorum. Şimdi gelelim albümün bizlere neler sunduğuna.
Öncelikle albümü dinlemeden önce kapak resmine baktığımda bu kadar dandik bir kapak resmine nasıl olur demiş grup diye düşünmeden edemedim. Kapak resminin bu derece dandik olması albüm hakkında da pek iyi izlenimler bırakmadı. Daha albümü dinlemeden yargılama işine geçiyordum ki kendimi hemen durdurdum. Zira ne kötü kapağa sahip şahane albümler dinlediğimi anımsayıverdim. Albümün ilk şarkısı olan “Chrononautilus”un daha ilk 20 saniyesinde “has…” dedim. Çünkü dehşet bir albüm dinleyeceğimi daha o kadarcık kısa sürede çözmüştüm. Muazzam bir sounda sahip, harika bir girişli şarkı ile albüme başlayınca haliyle böyle ilk saniyelerde kendinizi bırakıyorsunuz. Beni heyecanlandıracak bir albüm dinleyeceğimi anladığım için de pis pis sırıtıyordum. Şarkılar birer birer geçtikçe heyecanım daha da yükseliyor ve Metal adına gerçekten bir şaheser dinlediğimi kabulleniyordum. Albümün ilk olarak Progressive Metal albümü olduğunu düşünmüştüm. Fakat Progressive Metal albümüne göre sertliğin dozu daha üst düzeydeydi. Bu yüzden de bunun Progressive katkılı bir Death Metal albümü olduğuna karar kıldım. Daha sonrasında grup hakkında ufak tefek araştırma yaparken Melodic Death Metal ibaresini gördüm. Evet, olabilir ama bu albüm Melodic Death Metal’den çok daha fazlasını sunan, geniş bir müzikal yelpazesine sahip. Bu yüzden de Progressive Death Metal demek bana daha doğru geliyor. Grubun işlediği temalara baktığımda genellikle benim ilgimi çeken şeylerden bahsettiklerini gördüm. Bu albümlerinde ve ikilemenin bir önceki albümünde de olduğu gibi işlenen tema bilim kurgu temasıdır. Albümün kapak resminden de bu çok açık belli oluyor ama kötü bir şekilde. Albümün her şeyi çok etkileyici. Hiçbir unsuru bir diğerinden ayıramadım. Her şey öylesine kusursuz bir şekilde albümde var edilmiş ki şaşmamak elde değil. Yazılan rifflerin kalitesinden gitar sololarının muazzamlığına, davul çeşitlemelerinin mükemmelliğinden vokallerin her şarkıda çok iyi performans göstermesine ve albümün geneline yayılan şahane atmosferine kadar her şey çok iyi olmuş. Böyle bir albümü dinlerken de elbette bir yandan müziğin keyfini çıkarıyorsunuz, bir yandan da şaşırmaktan bir hal oluyorsunuz. İki vokalden oluşan bir grup Scar Symmetry ve bu iki vokalin de performansları şarkıları bir üst seviyeye çıkarıyor. Son zamanlarda dinlediğim en iyi virtüözlük eseri ve müzikal değeri en yüksek Metal albümlerinden birisi oldu The Singularity (Phase II: Xenotaph). Bu ikilemenin birinci albümünü de dinleyeceğim elbette. Fakat bu albümün yılın en iyi albümlerinden biri olduğunu da şimdiden söyleyeyim sizlere.
Bu yazıda yeni keşiflerimden biri olan Scar Symmetry’nin bu yıl çıkardıkları şahane albümleri The Singularity (Phase II: Xenotaph)’den sizlere söz ettim. İsveçli dostlarımız yaklaşık 1 saat süren şahane bir işe imza atmışlar. Muhakkak dinlemeniz gereken bir albüm olduğunu hiç tereddüt etmeden sizlere söylüyorum. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 10/10
Yorumlar
Yorum Gönder