Bundan 3 yıl önce siteye ilk defa “Kataklysm” albümü yazmıştım. 2020 yılında yayınladıkları “Unconquered” albümünü genel hatlarıyla beğenmiştim. Melodic Death Metal icra eden bir grup olmalarına rağmen aynı zamanda ciddi şekilde safkan Death Metal’e de kaçan tarzı olan bir grup Kataklysm. Aynı zamanda içinde yer yer Hardcore ve Blackened Death Metal öğelerini de barındıran albümlere de imza atıyorlar. Kataklysm’i öyle çok yoğun bir şekilde dinleyen biri değilim. Çalma listelerimde bulunur ve denk geldikçe dinlerim. Bu şarkıyı da geçeyim demem. Melodic Death Metal konusunda çok fazla grup dinleyen biri değilim aslında. Genel olarak buraya yazmak için birçok grup keşfediyor ve dinliyor olsam da onların da devamlılığı çok olmuyor. Benim gönlümü çalan birkaç grup var ve ben de onlarla bu açlığımı gidermeye çalışıyorum. Kataklysm hiçbir zaman benim favori Death Metal grubum olmadı. Fakat yeni çıkan her albümünü dinlediğimde bu grubu daha sık dinlemeliyim diye hep kendi kendime diyorum. Ne yazık ki bu sözümde de duramıyorum. Bugün ise sizlere Kanadalı grubun bu yıl çıkardığı “Goliath” adlı albümlerinden söz etmek için klavyenin başına oturdum.
Goliath'ın hikayesini bilenler vardır belki. Hıristiyan dünyasında oldukça bilinen bir dini hikâye aslında. Fakat safkan bir dini bakış açısıyla yazılmamış olduğundan birçok okuyucuyu da etkileyebilen kısa bir pasaj. Merak edenler internette bulup okuyabilir bu kısa hikâyeyi. Albümün temellerini de bu hikâyeye dayandırmayı tercih etmiş Kataklysm. Albümü dinlemeden önce bir beklentiye girsem mi acaba diye kendi kendimle kısa bir tartışma yaşadıktan sonra bunun yerine 2020 yılında çıkardıkları, yani bir önceki albümleri olan, Unconquered’u baştan sona bir kez dinlemek daha iyi bir fikir gibi geldi. Ben de öyle yaptım. İlk önce bir önceki Kataklysm albümünü dinledim ve sonrasında da Goliatah’ı dinledim. Goliatah’ı sonra bir kez daha dinledim ve artık düşüncelerim olgunlaşmıştı. Bu albümün Unconquered’tan daha iyi bir albüm olduğunu düşünmüyorum. Belki aynı düzeydeler veya bir tık daha altında yer alan bir albüm bana göre. Şarkı yazımlarında çok radikal değişimler göremiyoruz. Eh, 1991 yılından bu yana üretkenliğini sürdüren bir gruptan temel taşlarını oynatacak şeyleri beklemek de biraz hayalperestlik oluyor. Riff yazımlarında bana göre geriye gidilmiş. Unconquered’un riffleri bana daha iyi geldi. En azından bu iki albümü aynı zaman diliminde dinlediğimden bu değerlendirmeyi daha rahat bir şekilde yapabildim. Yoksa genel olarak Melodic Death Metal ve Death Metal kategorilerinde değerlendirdiğim zaman her iki albümün de heyecan verici işler olmadığı açık. Bu albümde prodüksiyon kalitesi de gerilemiş. Gitar tonları hiç hoş değil. Çoğu şeyi yutan bir gitar soundu benimsenmiş. Gerçi bu albüm melodik riffler açısından da çok zengin olmadığı için yutulan riffler de çok değilmiş gibi görünüyor. Yine de prodüksiyon kalitesinin daha iyi olmasını ve albümdeki enstrümanların çok daha net bir şekilde duyulmasını tercih ederdim. Fakat Kataklysm bunu tercih etmemiş. Albümde beni etkileyen herhangi bir şarkı da olmadı. En azından bir şarkı belki gönlümü çalardı diye düşünmüştüm. Albümün açılış şarkısı olan “Dark Wings of Deception” biraz daha iyi gibi görünüyor sadece, hepsi bu!
Kataklysm'in yeni albümü “Goliath”ı dinlemekten pek keyif almadım. Melodic Death Metal’den Groove tarzına geçişlerini en net gösterdikleri albüm bence bu olmuş. Fakat bu geçişi yapmaları pek de hayra alamet olmuş gibi de görünmüyor. Bir önceki albümlerini Goliath’a tercih ederim. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 7/10
Yorumlar
Yorum Gönder