Bir Thrash Metal albümü incelemesi için daha klavyenin başına oturdum. Bugün de kıta Amerika’sından çok uzaklaşmıyoruz ve kuzeye doğru gidiyoruz. Kanadalı Thrash metal grubu “Terrifier”ın bu yıl çıkarmış oldukları “Trample the Weak, Devour the Dead” albümlerinden sizlere söz edeceğim. Bu ara peş peşe Thrash Metal gruplarının albümlerini yazıyorum siteye ama daha önce de bunun uyarısını yapmıştım. Bir süre Thrash Metal grupları ile içli dışlı olacağız. Hem enerjik albümler dinliyorum hem de bu türe olan özlemimi de dindiriyorum. Bu yüzden benim açımdan bir sorun yok. Thrash Metal’in o hızlı ve adrenalin dolu yapısını dinlemeyi sevmeyen yok gibidir herhalde. Elbette bazı Metalci dostlarımız bu türden hazzetmeyebilir ama çoğu kişinin bu türü severek dinlediğini tahmin edebiliyorum. En azından kafa sallama ihtiyacı hissediyorsanız başvuracağınız ilk Metal türü Thrash Metal oluyor. Terrifer’ı dinlediğim süre boyunca da bu kafa sallama ihtiyacımı giderdim. Terrifier de old-school tarzda Thrash Metal icra eden bir grup ve bunu iyi bir düzeyde yaptıklarını giriş kısmında söylemem gerekiyor. Albümün detaylarına ise bir sonraki paragrafta geçelim.
Thrash Metal gruplarının izlediği yollar genellikle aynı oluyor. Büyük abilerinden fazlaca etkilendikleri için yeni nesil Thrash Metal grupları da haliyle onlardan esintiler taşıyan albümlere imza atıyorlar. Bu çok da yadırganacak bir durum değil. Elbette bu esinlenme işi kopyalamaya evrilmediği sürece! Neyse ki Terrifier’ın kopyalama gibi bir işe kalkışmadığını görüyoruz. Yine bildiğimiz tarzda şarkı yazımları olsa da buna yapacak pek bir şey de yok gibi. Çünkü Thrash Metal’in formülü belli ve genelde bu formül üzerinden albümler yapılıyor. Başka türlerle birleşimler olduğu zaman ortaya çok daha farklı işler çıkıyor olsa da safkan Thrash Metal icra etmek isteyen grupların sapacağı pek yön yok. 2012 yılından bu yana Metal camiasında yer alıyor Terrifier. Ben kendilerini bu yıl çıkardıkları Trample the Weak, Devour the Dead albümleri ile keşfettim. Albüm sound olarak ortalamanın bir tık üzerinde yer alıyor diyebiliriz. Biraz daha iyi bir prodüksiyon ile kaydedilseymiş şarkılar çok daha etkileyici bir albüm dinleme deneyimi yaşardım. Fakat böyle de çok olumsuz bir tarafı yok. Albümdeki riff yazımlarını genel olarak beğensem de duymadığım tarzda işler olmayınca daha önce deneyimlediğim şarkıların farklı versiyonlarını dinliyormuşum gibi oldu. Bu duruma da yapacak pek bir şey yok gibi. Yukarıda açıkladığım sebeplerden ötürü bunu mazur görüyorum. Diğer taraftan gitar soloları bence bu albümün en iyi taraflarından biri olmuş. Genel olarak her gitar solosunu beğendim. Şarkıların enerjisini daha da yükseltecek işler olmuş. Akustik girişli veya çıkışlı şarkı 1 tane vardı. O da albümün beşinci şarkısı olan “Grinding the Blade”. Ben genelde böylesi tam gaz giden albümlerde bu tür sofistike şeyleri beğenmem. Fakat Terrifier bunu gayet dozunda tuttuğu için herhangi bir sorun teşkil etmedi benim için. Vokal ve davulun da ortalam bir şekilde şarkılarda varlık gösterdiğini ve bas gitarın sesinin biraz daha açılması gerektiğini de söylemem gerekir.
Kanadalı Thrash Metal grubu Terrifier’ın Trample the Weak, Devour the Dead albümlerini dinlemekten genel olarak keyif aldım ve kafamı sallaya sallaya albümü baştan sona birkaç defa dinledim. Eğer sizler de Thrash Metal albümlerini dinlemekten keyif alıyorsanız bu albüme kulak vermenizi tavsiye ederim, bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 7,5/10
Yorumlar
Yorum Gönder