Herkese selamlar! Bu pazar günü de 2023 yılında çıkmamış, eski tarihli bir albümden sizlere söz edeceğim. Fakat bu defa çok eskiye gitmiyoruz. Dün 1984 yılına geri dönüş yapmış ve 10 yıl önce bir hayli kötü yazmış olduğum “Metallica”nın “Ride The Lightning” albümünü tekrar yazmıştım. Ne tesadüf ki bugün de sizlere bahsedeceğim grup bir Thrash Metal grubu. Thrash Metal söz konusu olunca genellikle ABD’li gruplar aklımıza gelir. Yeni jenerasyon Thrash Metal gruplarının da yine çoğu ABD’dendir. Fakat bu defa Black Metal denince akla gelen bir ülke olan Norveç’ten çıkan bir Thrash Metal grubunu sitede ağırlıyoruz. 2005 yılında temelleri atılan “Nekromantheon” Thrash Metal’in safkan halini icra ediyor. Fakat bunu icra ederken çok fazla köklerine bağlı kalmıyor, müziklerinin olabildiğince kendi vizyonlarını yansıtması için çaba gösteriyorlar. Grubu 2007 yılında çıkardıkları ilk EP'leri “We're Rotting” ile keşfetmiştim. Sonraki albümlerinden de bu zamana kadar birkaç şarkı dinledim. Zamanım çok kısıtlı olunca bu şekilde oluyor ne yazık ki. Sizlere bahsedeceğim "Visions of Trismegistos" ise grubun 2021 yılında çıkardığı bir albümdür.. Dediğim gibi birçok eski Thrash Metal grubunun yolunda gitmelerine rağmen kendileri de ufak dokunuşlarla müziklerini kendilerine has bir hale getirmeye çalışıyorlar. Fakat bunun başarılı olması için biraz daha zaman ihtiyaçları var gibi. Visions of Trismegistos neler sunuyor bir bakalım.
Bu albümü dinlerken “Slayer, Exodus, Sepultura (ilk zamanları), Possessed” gibi büyük grupların havasını aldım. Hem de bolca aldım. Öte yandan Thrash Metal’in old-school versiyonunu icra etmek isteyen bir grubun ister istemez bu adamlardan esinlenmeleri de kaçınılmaz oluyor. Zaten bir Thrash Metal grubu kurmaya karar vermişseniz o müziğin büyük abilerinden etkilendiğiniz içindir. Bu durum herhangi bir tür için de geçerlidir. Thrash Metal’in enerjik ve gaza getirici yapısını Visions of Trismegistos albümünde de bolca görüyoruz. Albümdeki şarkılar gayet iyi bir şekilde yazılmışlar. Fakat prodüksiyon olarak bu iyi yazılan şarkıların tam karşılığı verilmemiş. Çok modern bir sound ile albüm kaydetmemek elbette bir tercihtir ve buna ben de saygı duyarım. Fakat kötü bir prodüksiyon ile güzelim şarkıları baltalamak bir tercih değil yanlış bir yola sapmaktır. Davulun çok cılız kickleri ve tam tersine çok yoğun duyulan zil çeşitlemeleri çok da hoş bir etki bırakmıyor şarkılarda. Bir diğer unsur ise bas gitarın bazı şarkılarda normal bir şekilde duyulması ve bazı şarkılarda da varlığını duymak için odaklanmanızın gerekmesi de benim hoşuma gitmeyen bir başka prodüksiyon yanlışlığı oldu. Basın yoğunluğunu en iyi duyduğunuz şarkı “Neptune Descent” adlı şarkı. Bu albümü iki farklı kulaklıkla dinledim. Zira kulaklıktan yana belki de albümün soundunda bu kadar hata buluyorumdur diye. Fakat ikisinde de aynı sonuç ile karşılaştım. Ne yazık ki işin kayıt kısmı pek başarılı olmamış. Diğer taraftan bu albüm de yine klasik bir Thrash Metal albümü gibi size enerji veriyor ve kafa sallama isteğinizi mütemadiyen uyandırıyor. Çok beğendiğim bir albüm olmasa da genel olarak tatmin edici buldum Visions of Trismegistos’u.
Bu haftayı da Nekromantheon’un 2021 yılında çıkardığı Visions of Trismegistos albümü ile kapatıyoruz. Genel olarak ortalama ve bir tık üstü yere koyduğum bu albüme sizler de bir bakabilirsiniz. Thrash Metal dinlemeyi seviyorsanız ve özellikle eski tarzda bir Thrash Metal albümü dinlemek istiyorsanız Visions of Trismegistos sizin isteğinizi karşılayabilir. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 7/10
Yorumlar
Yorum Gönder