Herkese selamlar! Bugünkü grubumuz Portekiz’den. Portekiz’in de Metal camiasına yavaş yavaş güzel gruplar kattığını görüyoruz. Her ne kadar sitede pek fazla Portekizli grubun albümünü yazmamış olsam da özellikle modern Black Metal’in en güçlü temsilcilerinden biri olan “Gaerea”nın iki albümünü yazmıştım. Portekiz’den çıkan ve bilinirlikleri gün geçtikçe artan bir grup Gaerea. Fakat bugünkü konumuz Gaerea değil elbette. Aynı ülkeden çıkan bir başka grup olan “Dark Age of Ruin” ve bu yıl çıkardıkları “False Messiah and the Abstract”tan sizlere söz edeceğim. 2020 yılında kurulmuş, tazecik bir grup Dark Age of Ruin. Black Metal icra ediyorlar ve Bu Black Metal melodik yapıdan uzak ve daha çok Thrash Metal düzleminde kurulmuş, hafiften old-school tarzı bir Black Metal. Melodik rifflere çok bulaşmadan, Black Metal’in özü olan çiğliği ve gürültüyü bizlere vermek istemiş Dark Age of Ruin. Fakat bunu tam anlamıyla verebildiklerini düşünmüyorum. Henüz yeni bir oluşum olmalarının da etkisi ile henüz tam anlamıyla ne yapmak istediklerine tam karar verememişler gibi. Zira Thrash Metal’in bazı şarkıalrda ciddi anlamda baskın olması ve Black Metal’e geçişin neredeyse hissedilmiyor olması grubun tarz konusunda belirsizlikler yaşadığını gösteriyor. Elbette belli bir form faktöründe sabit kalmaları gerekmiyor. Fakat kendilerini Black Metal grubu olarak gösteren bir grup oldukları için de bu dilemmadan bahsetmem gerekiyordu.
Albümü dinlediğim süre boyunca hep farklı şeyler aradım. Sonuçta yeni bir gruptan bahsediyoruz ve ben yeni grupların üretmiş oldukları müzik türlerini nasıl okuduklarını ve nasıl bir vizyonla üretkenliğe geçtiklerini merak ederim ve ilk başta baktığım şeyler de bunlardır. False Messiah and the Abstract, Black Metal adına herhangi farklı veya yeni bir şey sunmuyor. Aslında bildiğimiz rifflerin biraz değişmiş hallerini duyuyoruz bu albümde de. Black Metal denince akla gelen kaotik ve ürkünç riff yazımı bu albümde de var. Yoğunluğu tartışılabilir olsa da şarkıların genellikle bu tarz rifflerden meydana geldiğini görüyoruz. Öte yandan az önce de dediğim gibi Thrash Metal’in de bazı şarkılarda yoğunluğunu göstermesiyle old-school Black Metal gruplarından duyduğumuz şarkı yazımları bu albümde de var. Bunun herhangi bir sakıncası yok. Sonuçta bu rüştünü ispatlamış bir şarkı yazım yöntemi Black Metal için ve Dark Age of Ruin de bu yoldan gitmeyi tercih etmiş. Fakat günümüzde eğer bilinir olmak istiyorsa ve yükselişlerinin sağlam olmasını bekliyorsa kesinlikle müziklerine yorum katmaları gerekiyor. Elbette bu çok kolay bir şey değil. Fakat en azından yenilikçi bir yaklaşım göstermeleri ve belki de cesurca davranıp deneysel şarkı yazımlarına başvurmaları gerekiyor. Zira old-school Black Metal üreten binlerce grup var ve bunlar çoktan bilinirlik kontenjanını doldurdu ve hatta bazıları bilinirlikleri düşen gruplar arasına girdi bile. False Messiah and the Abstract’ın bütünsel anlamda iyi bir albüm olduğunu söylesem de bana hitap eden ve beni heyecanlandıran bir albüm olmadığı da gerçek. Özellikle şarkıları söyleyen “Hugo Medeiros”un sesi hiçbir şekilde şarkılara uymuyor. Ne brutal bir vokal ne de çiğ bir vokal! Thrash Metal’in ilk yıllarında duymaya alışık olduğumuz bir sesi var arkadaşın ve bunun Black Metal’e gitmediği aşikâr. Bu yüzden de şarkıları bu adamın sesinden dinlemek pek de iyi bir deneyim olmadı. Bence gruba sağlam bir vokal şart ve bunu ötelemeleri gerekir. Prodüksiyon kalitesi olarak pek bir sorun görmedim. Bas gitarın da ciddi anlamda ön planda olduğu bir Black/Thrash Metal albümü dinledim ve oldu bitti. Bir daha dönüp dinler miyim? Sanmıyorum.
Portekizli Dark Age of Ruin ve bu yıl çıkardıkları False Messiah and the Abstract’tan sizlere söz ettim. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 6,5/10
Yorumlar
Yorum Gönder