Albüm Kritik 821 (Imperium Dekadenz / Into Sorrow Evermore)

Herkese selamlar! Bugün rotamızı Almanya’ya çeviriyoruz. Bir kez daha sizlere şahane bir albümden söz etmek için bu klavyenin başına oturmak ne güzel! Gerçekten de güzel albümlere denk geldiğim zaman kendimi çok iyi hissediyorum. Her şeyi ile etkileyici ve güzel bir albüm dinlemek benim gibi müzik delisini nasıl mutlu etmesin ki? bir kez daha kendilerini yeni keşfettiğim bir gruptan ve onların bu yıl çıkardıkları albümlerinden sizlere söz edeceğim. “Imperium Dekadenz” az önce de belirttiğim üzere Alman menşeili bir grup. Black Metal icra ediyor. Özellikle Atmospheric Black Metal tarafına yakınlığı var grubun. Öte yandan albümlerini bezedikleri dramatik temalar da yine atmosferin yoğun olarak o tarafta yoğunlaşmasını sağlıyor. Grubu dinlerken birçok gruptan esintiler de bulmak mümkün. Özellikle işin atmosferik tarafına ve melodik tarafına yoğunlaşan birçok grup ile çokça ortak özellikleri var. Bu da gayet normal zaten. Artık her grup birbirini etkiliyor. Günümüzde çok orijinal bir şey yapmak çok zor. Öte yandan bu etkileşimleri minimum düzeyde tutup, daha niş bir müzik icra etmek isteyen gruplar da hemen anlaşılıyor. Imperium Dekadenz de işte öyle bir grup. Gerçekten de çok iyi bir müzik vizyonu var grubun. Gerek riff yazımları olsun gerekse de melodik yönü olsun çok güzel işler var albümün içinde. Bu yıl çıkardıkları “Into Sorrow Evermore”dan bahsetmeye geçeyim o halde.

Albümü 2 gündür yoğun bir şekilde dinliyorum. Gerçekten de her aklıma geldiğinde gün içinde baştan sona dinliyorum bu albümü. Çünkü dinlemek büyük keyif veriyor bana. Keyif ve dinginlik de veriyor diyebilirim. Çünkü albümün barındırdığı dramatik atmosfer ruha ciddi anlamda işliyor. Böylesi hüzünlü ve karanlık bir atmosfere sahip albümler genellikle beni etkilemeyi başarmıştır. Drama yatkınlığım mı var bilmiyorum ama bu tür işleri dinlemeyi seviyorum. Yeri gelmişken hemen “Alcest” örneğini de vermek isterim. Zira bu albümde de Alcest öğelerini sıkça duyuyorsunuz. Tema olarak da benzer işler olunca bunu hissetmek daha da kolaylaşıyor. Albümü dinlemek için kulaklıklarımı takıp, ilk şarkıyı başlattığımda sanki yanlışlıkla “Metallica” albümü açtım sandım. Zira albümün açılış şarkısının giriş kısmı “Master of Puppets”tan “Damage, Inc.”in introsuna o kadar benziyor ki haliyle insan ne oluyor yahu diyor. Fakat şarkının kendisinin elbette hiçbir alakası yok. Oldukça iyi bir şarkı ile giriş yapıyorsunuz albüme. Zaten daha ilk şarkıdan itibaren kendinizi drama, hüzne, acıya ve karanlığa bırakıyorsunuz. Bunu zaten bilinçsiz bir şekilde yapıyorsunuz. Into Sorrow Evermore, sizlerin görüşünü ve düşüncesini sormadan kendi karanlığına çekmeyi başarıyor. Albümde gerçekten şahane yazılmış şarkılar var. Gerek riffleri ile olsun gerekse de melodik partisyonları ile olsun her şeyin çok iyi bir bütünleşme sağladığını duyuyorsunuz. Albümdeki her şey öylesine güzel planlanmış ve bu plan öylesine iyi bir şekilde pratiğe dökülmüş ki grubu tebrik etmemek elde değil. Prodüksiyon kalitesi olarak da her şey çok güzel şekilde kaydedilmiş. Bütün enstrümanların ve vokalin şarkılardaki dengesi çok iyi sağlanmış. Bas gitarın dahi şarkılarda kendini iyi bir şekilde gösteriyor olması beni mutlu etti. Atmospheric Black Metal albümlerinin ortak atmosferi nedense böylesi karanlık ve dramatik temalar oluyor. Fakat bu temalar genelde güzel bir şekilde işleniyor gruplar tarafından. Bu yüzden de bundan şikayetçi olacak değilim.

2004 yılından bu zamana kadar aktif bir şekilde müzik yapıyor Imperium Dekadenz. İyi ki de bu şekilde bir müzik icra ediyorlar. Albümü çok beğendim. Dinlemekten gerçekten büyük keyif aldım. Bir süre daha bu albümle vakit geçireceğimi düşünüyorum. Sizlerin de dinlemesini istediğim bir başka albüm de Into Sorrow Evermore oluyor. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 9/10