Herkese selamlar! Bugün sizlere şahane bir ortak albümden bahsedeceğim. Normalde “Split” albüm incelemelerini pek yazmak istemem fakat Fin grup “Azaghal” ve İtalyan “Black Faith”in üçer şarkı ekleyerek oluşturdukları “Immortalized in Luciferian Blood” gerçekten yazılması gereken bir çalışma olmuş. İki grup da Black Metal’in safkan halini icra ediyorlar ve ikisinin de potansiyeli gerçekten inanılmaz yüksek. Zaten Azaghal’ın bu yıl çıkardıkları “Alttarimme on Luista Tehty” albümlerini siteye yazmıştım. O albümü de gayet başarılı bulmuştum. Zaten benim Azaghal ile tanışmamı sağlayan da o albüm oldu. Fakat Black Faith ismini ne yazık ki bu inceleme yazısına kadar hiç duymamıştım. Bu Split albüm sayesinde kendilerini keşfetmiş oldum ve iyi ki de keşfettim. Zira bu albümdeki 3 şarkıları inanılmaz iyi olmuş. Black Metal’in o şeytani havasını çok iyi bir şekilde veriyorlar. Özellikle safkan Black Metal icra edip bunu hissettirmek daha bir önem arz ediyor ve ne güzel ki her iki grup da bunu Immortalized in Luciferian Blood adlı albümde çok iyi bir şekilde dinleyenlerine verebiliyorlar. Lafı giriş bölümünde daha fazla uzatmadan bu ortak çalışmanın detaylarına geçelim.
Split albümlerdeki en önemli şey albümün bütünsel olarak tek bir albüm havası veriyor olması bana göre. İki farklı albüm dinlemek istesek zaten iki farklı grubun albümlerini ayrı ayrı dinleriz. Burada önemli olan şey aynı tema ve aynı türdeki müziğin bir sentez oluşturmasıdır. Bunu yapmak için aynı prodüksiyon kalitesine veya aynı sounda sahip olmalarına da gerek yoktur. Önemli olan şey baştan sona aynı heyecanı ve hazzı sağlamaktır. Immortalized in Luciferian Blood, Azaghal’ın ilk 3 şarkısı ile başlıyor. Çok da iyi bir şekilde başlıyor hem de. Azaghal, şeytanın müziğini çok iyi icra ediyor ve bunu öyle ekstra atmosferik şeylere çok da ihtiyaç duymadan yapıyor. İyi rifflerle yazılmış şarkılar öyle atmosferik yoğunluğu da gereksiz kılıyor. Azaghal’ın Black Metal’i çok iyi derecede özümsediği aşikâr. Bunu önceki albümlerinde de zaten dinleterek bizzat kendim anlamıştım. Burada da sadece 3 şarkı ile ne denli dehşetengiz bir grup olduklarını kanıtlamış oldular bir kez daha. Böylesine köklü bir grubun heyecanını koruyarak hala böyle kaotik şeyler üretmesi elbette insanı mutlu ediyor. Hele benim gibi Black Metal dinlemeden tek bir gününüzü geçirmiyorsanız Azaghal gibi grupların değerini çok daha iyi anlıyorsunuz.
Azaghal, ilk 3 şarkı ile harikulade bir giriş yapıyor ve Immortalized in Luciferian Blood’ın yarısına bizi harikulade bir şekilde getiriyor. Dördüncü şarkı itibariyle de Black Faith devreye giriyor ve vitesi hiç düşürmeden tam gaz yola devam ediyor. “Lesser Gods” ile Black Faith kendi açılışını yapıyor. Bu şarkı gariptir ki “Black Sabbath”ın kendi adını verdiği şarkının rifflerine oldukça benzer rifflerden oluşuyor. Fakat bu dediğim sadece intro ve biraz sonrası için geçerli. Sonrasında ise film kopuyor ve bizi şeytanın dehlizlerine tam anlamıyla atıyor. Çok iyi bir şekilde devam eden Lesser Gods’tan sonra gelen şarkılar da aynı şekilde devam ediyor ve hiçbir zayıflığa yer bırakmadan gönlümüzü fethediyorlar. İşte böylesi sert ve çiğ albümleri dinleyince kendimi çok iyi hissediyorum. Black Metal’in bu neredeyse çıplak haline hayran duymamak mümkün değil benim için. Bu yüzden de gerek Azaghal olsun gerekse de Black Faith olsun ortaya harika şarkılar koymuşlar. Dinlemekten asla sıkılmayacağım ve dinledikçe daha da şevke geleceğim şarkılar Immortalized in Luciferian Blood’ı oluşturmuş.
Bu şahane Split albümü mutlaka dinlemenizi öneririm. Kaosun ve şeytanın albümü olmuş Immortalized in Luciferian Blood. Adından da anlaşılıyor zaten. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 10/10
Yorumlar
Yorum Gönder