Albüm Kritik 814 (Thulcandra / Hail the Abyss)

Herkese selamlar! Bugün yönümüzü Almanya’ya çeviriyoruz. Geçenlerde keşfettiğim Alman Melodic Black ve Death Metal grubu “Thulcandra”nın bu yıl çıkarmış oldukları albümleri “Hail the Abyss”den sizlere söz edeceğim. 2003 yılından bu yana Metal camiasında yer alıyormuş grup. Ben de keşfettikten sonraki geniş çaplı araştırmalarımda bunu öğrenmiş oldum. Grubun ne tür müzik icra ettiğini bilmeden listeme aldım. Aslında birçok grubu aynı şekilde yapıyorum. Tam manasıyla yeni bir deneyim yaşamak böyle daha mümkün oluyor. 2003 yılından bu yana Melodic Black Metal ve Death Metal’i sentezleyerek müziklerini icra ediyor Thulcandra. Zaten birçok grubun da izlediği yollardan birisi de bu sentezdir. Thulcandra’yı dinlerken melodik riff yazımlarına gerçekten büyük yer verildiğini hemen fark ettim. Fakat bana biraz da Thrash Metal havası da vermedi değil albümdeki şarkılar. Bunun da olması muhtemeldir. Ne de olsa Black Metal ve Thrash Metal kan bağına sahip iki tür. Thulcandra’nın albümlerinde yer verdikleri konulara baktığımda birçok ekstrem grubun da el aldığı satanizm, karanlık ve ölüm temalarını işlediklerini görüyoruz. Albümü birkaç gündür dinliyorum. Duygu ve düşüncelerim biraz karışık bu albüm hakkında. Çünkü beni çok ortada bir yerde bırakmayı başardı Alman dostlarımız.

Öncelikle az önce de belirttiğim üzere melodik riff yazma işini gerçekten bütün albüme ve her şarkıya fazlaca yedirmişler. Açıkçası bu kadar yoğun melodik rifflere gerek var mı bilemiyorum. Evet, bazı Melodic Black Metal grupları melodik riff yoğunluğunu yükseklerde tutuyor. Faka o grupların yazdıkları melodik riffler de genellikle etkileyici riffler oluyor ve her bir riffin bir araya gelip de oluşturduğu şarkılar da baştan aşağı sizi etkilemeyi başarıyor. Hail the Abyss’in bence en büyük sorunu da bu. Çok fazla melodik riff olmasına rağmen şarkıların etkileyicilikleri ne yazık ki o kadar yüksek değil. Bu yüzden de şarkıları dinlerken belli bir süreden sonra bana sıkılma hissi geldi. Özellikle klasik gitarla çok fazla verilen melodik esler can sıkıcı bir yoğunlukta olmuş. Bu da sert albüm dinlemeyi sevenler için elbette yüz ekşitici bir durum. Albümün açılış şarkısı “In the Eye of Heaven” ile iyi bir başlangıç yapan Thulcandra, sonrasındaki şarkılarda ne yazık ki aynı güçlü ve etkileyici işi gösterememiş. Geri kalan şarkılar çok sıradan ve dinleyip geçilecek türdenler. Melodik riff haricindeki sert riffler de bir hayli sıradan ve basit şekilde olunca bütün yükü çekmeye çalışan melodik partisyonlar olmuş. Eh, onlar da kotaramayınca ortaya tatsız ve yavan bir şey çıkmış. Şahsen iyi bir açılış şarkısından sonra bu denli düşük seviyeye inecek bir albüm beklemezdim. Bu yüzden de albüm hakkındaki düşüncelerim ne olumlu ne de çok olumsuz bir tarafta kaldı. İkisinin ortasındayım. Muhtemelen bir daha dinlemeyeceğim albümler arasına Hail the Abyss de girmiş oldu.

Melodik beste yazımları açısından zengin olsa da bütünsel olarak ortalama bir albüm olarak görüyorum Hail the Abyss’i. Elbette bu benim şahsi düşüncem. Belki de bu albümü dinleyip etkilenmiş birçok kişi de vardır. Fakat benlik bir albüm olmadığı kesin. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 7/10