Albüm Kritik 808 (HateSphere / Hatred Reborn)

Herkese selamlar! Bugün rotamızı Danimarka topraklarına çeviriyoruz. Sizlere bahsedeceğim grubun adını daha önceden duymuş, hatta bir iki şarkısına da denk gelip dinlemiştim. Başlıkta da göreceğiniz üzere bugün sitenin konuğu “HateSphere” oluyor. Dediğim gibi kendilerinin isimlerine aşinayım. Müziklerine ise sırf iki şarkılarına rast geldim zamanında diye aşinayım diyemeyeceğim. Hazır keşif turumda HateSphere’in bu yıl çıkmış albümleri “Hatred Reborn”a denk gelmişken hemen listeme aldım. Albümü ise dünden beri dinliyorum. Bugün de artık yazma vakti geldi diyerek klavyenin başına oturdum. Hatred Reborn’u dinlemeye başladığımda grubun ne tür bir müzik icra ettiklerini daha ikinci şarkıda anlamıştım. Zaten albümün ilk şarkısı bir akustik intro olduğu için ondan çıkarım yapmak elbette pek mümkün değil. Death Metal ve dandik bir şekilde icra edilen Thrash Metal birleşimini fark ettim. Bu iki türü iç içe geçirerek bir müzik icra ediyor HateSphere. Zaten sonrasında Metal Archives’a baktığımda da icra ettikleri türlerde bu iki türü ve Groove Metal’i gördüm. Groove Metal’den de gerçekten bahsetmek mümkün. Fakat bu albüm özelinde Death ve Thrash birleşiminin daha yoğun olduğunu söylemek isterim. Thrash Metal için dandik sıfatını kullandım zira sizler de dinlediğiniz zaman neden bahsettiğimi anlarsınız. Burada bazı şeyleri anlatmak pek kolay olmuyor. Thrash Metal’in oldukça yüzeysel haliyle Death öğelerini birleştiriyor HateSphere. İşin daha da moral bozucu tarafı Death Metal’i de öyle muazzam bir şekilde icra etmiyor Danimarkalı dostlarımız. Tabi ki bütün bu söylemlerim Hatred Reborn özelinde.

2000 yılından bu yana Metal camiasında yer alan bir grup HateSphere. Bu zamana kadar benim ilgimi çekecek herhangi bir şeyine denk gelmedim grubun. Bu yüzden de özellikle merak edip, dinleme ihtiyacı hissetmedim. Dünden beri bu albümü 4 kere falan dinlemişimdir. Grubun genel olarak nasıl bir müzik icra ettiklerini zaten ilk dinlememde çözmüştüm. Fakat düşüncelerimin tam oturması için illaki ikinci defa da bu albümü baştan sona dinlemem gerekiyordu. Ben de öyle yaptım. Ne yazık ki beni heyecanlandıran veya severek dinlediğim albümler arasında sayabileceğim bir albüm olmadı Hatred Reborn. Çok sıkıcı rifflerle bezenmiş şarkılar dinliyorsunuz. Ne tam manasıyla Death Metal dinliyorsunuz ne de tam manasıyla Thrash Metal dinliyorsunuz. Bu ikisini birleştirmek istemiş HateSphere fakat ne yazık ki bunda pek başarı elde edememiş. Çünkü bu birleşim sonucunda beklentiniz haliyle ortaya iyi bir şey çıkması yönünde oluyor. Fakat baştan sona herhangi bir şarkıda en ufak bir heyecan yaşatmayan, sıradan bir albümden öteye gidemiyor Hatred Reborn. Sadece kafa sallandırmayı hedefleyen veya hızlı rifflerle coşturmayı isteyen bir albüm olsa dahi bunu çok sığı ve tatsız bir şekilde yapıyor oluşu bu albümü ne yazık ki ilgi çekicilikten uzak bir yere yerleştiriyor. Öte yandan grup üyelerinin sanki canı bu albümü yapmak istemiyordu da yapmak zorunda oldukları için yaptılar işte gibi bir hava sezdim. Çünkü bu kadar heyecansız ve bu kadar tek düze bir iş Death Metal türü için pek kabul edilebilir bir şey değil. Thrash Metal için bile değil.


HateSphere'in Hatred Reborn albümü açıkçası beni oldukça şaşırttı. Bu kadar düz ve sıkıcı bir albüm dinlemeyi beklemiyordum. Hele bazı şarkılar var ki ben o şarkıyı oluşturan riffleri gitarı yeni öğrenmeye başladığım zamanlar yazıyordum. O derece düz işlerden bahsediyorum. Neyse, HateSphere de dinlemedim demem. Günün sonundaki tek tesellim de bu oldu. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 6/10



Yorumlar