Albüm Kritik 804 (Misþyrming / Með hamri)

Black camiasının her yıl onlarca yeni ve aynı zamanda muazzam işler yapan gruplarla bezeniyor olması sizce de harikulade bir şey değil mi? Elbette başka türlerde de bir sürü grup, her yıl Metal dünyasına giriş yapıyor. Fakat gelin görün ki Black Metal’de olduğu kadar başarı oranları yüksek olmuyor. Black Metal’in ne denli tekinsiz bir tür olduğunu hepimiz biliyoruz ve bu tekinsizliğe karşı koyamayan bir sürü grup var. İyi ki de varlar. Bizler de her yıl şahane gruplarla tanışmış oluyoruz. Bundan 10 yıl önce Metal camiasına dehşet bir şekilde giriş yapmış gruplardan bir başkası da “Misþyrming”dir. Bugünkü yazının konusu da bu şahane grup olacak. İzlanda, Black Metal’e yapmış olduğu muazzam katkılarla son yılların en göze çarpan ülkelerinden biri oldu. Bu ülke bir avuç insandan oluşuyor olsa da herkesin keyfinin tıkırında olması ve refah seviyesinin ciddi anlamda yükselmiş olmasıyla doğru orantılı bir şekilde sanat ve sporla ilgilenen birçok insan var artık. O sanatla ilgilenenler arasında Metal’e gönül vermiş birçok kişi de var. Özellikle Black Metal için bir şeyler üretmek isteyen gruplar bir hayli fazla ve bu gruplar çok kısa süre sonra dünya çapında kendilerinden söz ettirecek duruma gelebiliyorlar. Misþyrming, 2015 yılında çıkarmış olduğu “Söngvar elds og óreiðu” albümleri ile bir anda Black Metal dünyasında dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Özellikle Black Metal eleştirmenleri bu küçük ve soğuk ülke grubunun bu denli dehşet bir işle çıkış yapması üzerine oldukça fazla yazdılar. Bizzat o albümü ben de günlerce dinledim ve sonrasında değerlendirmesini de buraya yazdım. Fakat benim Misþyrming ile tanışmam 2019 yılında çıkardıkları ve grubun bu zamana kadar çıkarmış olduğu en iyi albüm ünvanını da alan “Algleymi” ile olmuştu. Ben de o albümü 2019 yılının en iyi 15 albümü listesinde 10 numaraya koymuştum. Misþyrming, Black Metal’i çok iyi sindirmiş ve bu türü çekirdek bileşenini bozmadan, sadece dehşet riffler yazarak geliştiriyorlar. Bu, kaotik gelişimi bizzat kulaklarınızda duymak, hissetmek elbette inanılmaz bir duygu. Bugün, bu giriş yazısını bu şekilde yazmayı planlamış olsam da kafamda bu kadar çok övgü ile bahsettiğim grubun geçen yıl çıkarmış oldukları albümlerini sizlere şimdi bahsediyor olmanın da can sıkıntısını yaşamıyor değilim. 2022 yılının Eylül ayında çıkmış olan “Með hamri”den sizlere söz edeceğim şimdi.

Misþyrming, Black Metal’in bu yeni çağında kaosu ve dehşeti bir an olsun elden bırakmak istemiyor. Neredeyse bütün gruplar “Mgła” vari Melodic Black Metal icra etmeye koyulmuş olsalar da hala bir Mgla olamadı hiçbir grup ve olabileceklerini de sanmıyorum. Evet, ortaya gayet güzel işler çıkıyor fakat yine de aynı seviyede iş yapan grupların varlığı şüpheli. Öte yandan Black Metal’in Misþyrming tarzında dehşet işler yapmayı sürdüren grupların da sayısında pek bir artış olmuyor. Bu yüzden İzlandalı bu kaosun evlatlarının yaptıkları müziği çok değerli buluyorum. Zaten grubun duruşu ve manifestosu da bir an olsun yumuşama gibi bir düşünceleri olmadığın bize gösteriyor. “Deathspell Omega”nın varisi olduğu “NoEvDia”nın çatısı altında albümlerini çıkaran bir gruptan zaten ne denli bir sofistike bir şey beklenir bilmiyorum. Algleymi ile kaosun bütün keskinliği ve tüyler ürpertici taraflarını ruhumuza nakış nakış işlemişti Misþyrming. Gerçekten bugün o albümü açıp dinlediğimde hala aynı dehşeti hissediyor ve bu adamların ne denli doğru yolda olduklarını görerek heyecanlanıyorum. Sadece kendi dillerinde çalıp söyleyen bir grubun bu denli Metal camiasında heyecan uyandırıyor olması artık şaşırılacak bir şey olmaktan çıktı bence. Çünkü var olan müzik ortak bir dil olarak insanların etkileşimini sağlıyor. Með hamri, inanılmaz bir albüm olmuş. Ya albümü dinlediğim her gün, her saatte hep tüylerim diken diken oldu. Düşünsenize kulaklarınızda muazzam bir kaos duyuyorsunuz. Black Metal dinleyenler hiç şüphesiz zevkten dört köşe olacağı bir şeydir bu. Geçen yıl bu albümü dinlemeyip, kritiğini yazmadığım için daha da hayıflanıyorum. Çünkü ortada bir kez daha bir sanat eseri, bir baş yapıt var olmuş. İlk şarkıdan son şarkıya kadar, her anında heyecanlandığım ve her bir şarkının içindeki değişkenlerle ağzımın açık kaldığı bir albüm olmuş Með hamri. Bir albümü çok beğendiğim zaman, onu buraya yazarken hangi sözcüklerle betimlemenin doğru olacağını kestiremiyorum. Zaten klavyenin başına oturduğum zaman hiçbir şekilde o heyecanımı tam anlamıyla karşılayacak söz veya söz öbeklerini bir araya getiremiyorum. Prodüksiyon kalitesiyle, atmosferiyle ve yazılan şahane riffler ve diğer enstrümanlar ile dört dörtlük bir Black Metal albümü olmuş. Her şarkıya ayrı ayrı dibim düştü. Fakat albümün bence zirve noktası “Engin vorkunn” adlı sanat eseridir. Gerçi kapanış şarkısı “Aftaka”nın da aşağı kalır yanı yok ama ben burun farkı ile Engin vorkunn’u seçerim. Albüm zaten öyle bir albüm ki, kötü şarkı olmadığı için herhangi bir şarkı albümün en iyi şarkısı olarak gösterilebilir.


İzlandalı, dehşeti üzerimize salmaya yemin etmiş, sayko ve karanlık dostlarımızın Með hamri albümleri Black Metal camiasına büyük bir hediye olarak sunulmuştur. Dinlemek lazım. Hem de başa alıp, onlarca defa dinlemek lazım! Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 10/10



Yorumlar