Albüm Kritik 799 (End / Hunter)

Herkese selamlar! Hazır artık havalar da ısınmaya başlamışken yönümüzü kuzeyin soğuklarından Akdeniz’e çevirmenin tam vaktidir. Bu defa İskandinav bir ülkeden çıkan bir Black Metal grubundan bahsetmek yerine Akdeniz’in en güzel ülkelerinden İtalya’ya gidiyoruz ve İtalya’nın günlük güneşlik havasını karartmaya ant içmiş “End” grubunun bu yıl çıkarmış oldukları “Hunter” albümlerine bakıyoruz. Ne kadar betimleyici, metafor dolu cümlelerle giriş yaptım yazıya öyle. Neyse. İlk başta grubun ismine baktığım zaman ne kadar düz ve sade bir isim olduğunu düşündüm. Bula bula bu ismi mi buldunuz be kardeşim diye de kendi kendime söylendim. Fakat sadelik her zaman iyidir ya diyerek sonrasında da kendimle olan tartışmaya son noktayı koydum. İtalyan bir grubun albümünü ilk defa sitede yazmıyorum. Sitenin arama yerine sadece İtalya yazıp çıkan sonuçlara bakmanız yeterli olur kimlerden söz ettiğimi görmek için. End, Black Metal’in o çiğ ve saf halini icra ediyor. Bu yüzden de tıpkı bir önceki yazdığım “Skuggor” grubu ile aynı yolun yolcusu diyebilirim. Fakat Skuggor daha ağır ve “Burzum” tarzı bir müzik icra ederken, End blast beatlerin ve Thrash öğeleri ile harmanlanmış gitar riffleriyle daha temposu yüksek bir Black Metal icra ediyor.

End'in geçmişine kısaca bir göz attım. Grubun kuruluş tarihi olarak 2004 yılı olarak gösterilse de grubun kurucusu olan “Paul” adlı dostumuzun başka bir projeye yönelmesi ile End sadece bir isim olarak 2012 yılına kadar kalmış. 2013 yılında ise yanına başka arkadaşlarını da alıp bir demo yayınlamışlar. Fakat bu demodan sonra da hemen bir LP veya EP gelmemiş. End, tam 6 yıl sonra, 2019 yılında, ilk albümleri olan “End”i yayınlamış. O albümün underground basını tarafından ciddi anlamda beğenilmesiyle bir bakıma İtalyan grup da artık var olma formuna girmiş. Bundan sonra da End için Black Metal camiasında yollarına devam etmek kalıyor. End’in yaptığı Black Metal türü için safkan bir tarz demiştim. Albümü baştan sona kaç kere dinledim inanın bilmiyorum. Fakat epeyce kez dinledim. Her dinlediğimde de gayet mutlu mesut oldum. İçinde bolca “Satyricon, Gorgoroth, Sargeist, Marduk ve hatta Behexen” esintileri de bulunan gerçekten şahane bir albüm olmuş Hunter. Zaten bu tarz old-school Black Metal albümlerini dinlerken kendimi çiğliğin ve gerçekliğin ruhani havasına bırakmayı seviyorum. Özellikle az önce ismini saydığım gruplardan esintiler duymak da beni memnun etti. Bu esintiler birebir kopyalama şeklinde olmadığından herhangi bir şekilde can sıkıcı bir durum da yok. End, Black Metal vizyonunu eski tarzdaki gruplarınki ile aynı yola koymuş. Yazılan riffler genelde basit düzeydeler ve kendilerini tekrarlayan bu basit rifflerin oluşturduğu şarkıları dinlemek hiç de skıcı değil. Zira Black Metal’in formülü gayet basit ve End de bu basit formülü harfiyen uyguluyor. Prodüksiyon kalitesi olarak da birçok saf Black Metal icra eden Black Metal gruplardan duymaya alışık olduğumuz daha az makineleşme sesi veren, çiğ ve sert bir soundu tercih etmiş İtalyan dostlarımız. Vokal, davul, bas hepsi olması gerektiği gibi nizami bir şekilde şarkılardaki görevlerini icra ediyorlar.


End, bu yıl çıkardıkları Hunter ile gayet sağlam bir iş ortaya koymuşlar. Albümü baştan sona her dinlememde büyük zevk aldım. Hiç sıkılmadım ve gayet enerjik hissettim kendimi. Böylesi gaz Black Metal albümlerini seviyorum. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 8,5/10



Yorumlar