Albüm Kritik 798 (Skuggor / Skogshypnos)

Herkese selamlar! Bugün rotamızı İsveç’e çeviriyoruz. İsveç’in tıpkı diğer İskandinav ülkeleri gibi ne menem bir Metal ülkesi olduğunu artık her yazıda söylediğim için sizler de biliyorsunuz. Özellikle underground türlerin merkezi konumunda İskandinav Yarımadası ve İsveç’ten de çıkmış olan birçok Black Metal grubunu dinledim ve buraya da albüm değerlendirmelerini yazdım. Bugün de geçen ay keşfettiğim İsveçli bir grup olan “Skuggor” ve bu grubun bu yıl çıkarmış olduğu “Skogshypnos” adlı albümden sizlere söz edeceğim. Skuggor’un Skogshypnos albümünü aslına bakarsanız 5-6 gündür dinliyorum. Fakat siteye yazmak için bir türlü fırsatım olmadı. Neyse ki hafta sonu geldi ve zaman yaratma hususunda daha iyi olabiliyorum. Bu albümden söz etmek için bir yandan da sabırsızlanıyordum. Zira old-school Black Metal albümü günümüzde nasıl olurun çok iyi bir örneği konumunda. Bu zamana kadar siteye bir hayli old-school tarzda Black Metal yapan gruptan söz etmişimdir. Birçoğu gerçek anlamda o bildiğimiz Norveç Black Metal soundunu bizlere verebiliyorken bazıları da pek de old-school diyemeyeceğimiz tarzda işler yapıyorlardı. Fakat Skuggor için günümüzde yaşamına devam eden iyi bir “Burzum” örneği dersem pek de yanılmış olmam diye düşünüyorum. Neden böyle dediğimi ikinci kısımda anlatmaya başlayayım.

Burzum'un Black Metal sahnesindeki yerini ve yaptıklarını bilenler ne denli önemli bir oluşum olduğunu da bilirler. Elbette seveni kadar sevmeyeni de vardır. Fakat Burzum’un Black Metal’in o karanlık yönünü en iyi şekilde yansıtan gruplardan biri olduğunu seven de sevmeyen de kabul etmelidir. Varg Vikernes her ne kadar delinin teki olsa da Black Metal adına oldukça sağlam işleri Burzum adı altında bizlere sunmuştur. Bugün, hala Burzum adı herhangi bir Black Metal grubundan söz ederken bile geçebiliyorsa bunun nedeni Burzum’un ne denli büyük bir grup olduğundandır. Elbette Norveç’ten çıkan birçok grubun Black Metal’i şekillendirip, bu kaotik müziği bizlere cesurca sunduklarını biliyoruz. Fakat bugünkü konumuz olan Skuggor’un Skogshypnos albümünü dinlediğim her seferinde buram buram Burzum havası aldığım için özellikle Burzum vurgusu yapıyorum. Gerçekten birisi bana bu albümün adını ve grubun adını söylemese muhtemelen Burzum’un işidir bu derdim. Tabi ki Varg’ın sesinin olmayışından bazı şeyler yerine oturmazdı. Fakat geri kalan her şey için dediğim tez söylenebilir. Skogshypnos’un Black Metal’in özüne inmiş bir havası var. Bunu daha albümün ilk şarkısında hissediyorsunuz ve bu hissiyat albümün geneline çok iyi bir şekilde yayılmış vaziyette. Bir noktadan sonra işlerin tuhaflaştığı veya tatsızlaştığı bir şey görmüyorsunuz. Bugün “Darkthrone” dinleyen herkes Darkthrone’un muazzam yenilikçi bir grup olmadığını biliyor. Fakat Darkthrone gibi niş gruplardan beklenen de zaten böyle bir şey değil. Her şeyde olduğu gibi bir olgunun özüne ulaşmak insanı heyecanlandırır ve mutlu eder. Bu yüzden de Darkthrone ve benzeri old-school Black Metal gruplarını dinleyen insanlar da bunu arıyor ve bulduklarında da gerçekten çok seviniyorlar. Skuggor da bu yüzden beni inanılmaz derecede heyecanlandırdı. Albümü her dinlediğimde vay be deyip durdum. Aslında teknik olarak neredeyse hiçbir şey yok. Zaten safkan Black Metal’de de böyle bir şey yok. Birkaç rifften oluşan uzun soluklu Black Metal şarkıları dinlemek ve o çiğ gitar tonuyla mest olmak benim için büyük bir haz. Biliyorum ki birçok kişi için bu böyle. Albümde 4 şarkı bulunuyor. Buna aslında EP demek daha doğru olur fakat Skuggor LP demeyi uygun görmüş. Bu arada Skuggor da aslında her şeyini tek kişinin yürüttüğü bir proje. Kayıtlarda dönemlik müzisyenler eşlik ediyor sadece. “Matthew Bell” adlı dostumuz Skuggor’un o çiğ sesini bizlere veren kişidir. Bu albüm aynı zamanda grubun ilk albümüdür. Daha öncesinde bir demo da çıkarmış. Matthew Bell’in Skuggor’daki Black Metal vizyonuna büyük saygı duyuyorum. Günümüzde artık Burzum yok belki ama Burzum’un bıraktığı bayrağı taşıyabilecek ciddi bir grup var. Sizler için belki abartılı cümleler olacaktır bunlar. Fakat Skuggor’ı bir defa dinledikten sonra ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.

Skuggor'u keşfetmek çok iyi bir iş oldu benim için. İyi ki karşıma çıktı bu grup ve iyi ki ben de günlerdir dinleyerek old-school Black Metal’in hazzını en yükseklerde yaşıyorum. Mutlaka dinlenmesi gereken bir grup! Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 10/10