Albüm Kritik 795 (Antrisch / Expedition II: Die Passage)

Herkese selamlar! Klavyenin başına oturmak için herhangi bir motivasyon arıyordum. Motivasyonu bulamadım ama yine de oturdum. Zira yapacak daha iyi bir işim yoktu. Zaten albüm dinlemelerine de bu sıralar biraz daha hız vermiş durumdayım. Madem süreci hızlandırdım neden albümün kritiğini yazmak için bekleyeyim ki dedim ve yazmaya koyuldum. Bu defa rotamızı Almanya’ya çeviriyoruz ve 2020 yılında temelleri atılmış “Antrisch”in bu yıl çıkarmış oldukları ilk LP’leri “Expedition II: Die Passage”ı birlikte irdeliyoruz. Almanya da Metal’in en çok yaşadığı ve sevildiği ülkelerden birisidir. Belki Black Metal grupları konusunda pek geniş yelpazesi yok ama diğer Metal türlerinde birçok lokomotif grup bu ülkeden çıkmıştır. Antrisch, Black Metal icra eden bir Alman grup. Black Metal’in çok melodik olmayan, biraz daha Avrupai saflığı taşıyan ve atmosferini güçlü tutarak şarkılarındaki duygu yoğunluğunu bize vermek isteyen bir grup. Expedition II: Die Passage albümlerini dünden beri dinliyorum. Albümü ilk dinlediğimde duygularım ve düşüncelerim tam olarak oturmasa da sonraki dinlemelerimde artık her şey daha somut bir noktaya geldi. Hazır, düşüncelerimi ve duygularımı somut bir noktaya ulaştırmışken de sizlerle paylaşayım dedim.

Bu grubu da bu yıl keşfettim. Zaten kendileri de yeni bir oluşum sayılır. 2020 yılın kuurulmuş olan Antrisch’in ilk EP’si “Expedition I: Dissonanzgrat” 2021 yılında yayınlanmış. O EP’den sonra albüm çalışmalarına koyulmuşlar. Çok fazla arayı uzatmadan da ilk LP’leri Expedition II: Die Passage’ı yayınlamışlar. Bir konsept hazırladığını görüyoruz grubun. Eh, Alman bir grup olunca konsepti de tahmin etmek pek de zor değil. Açıkçası ben tahminimde haklı çıktım ve grup albümleri için tarih ve tarihin içinde barındırdığı bütün olayları konu ediniyor. Albümlerini de birer edebi eser olarak konumlandırıyorlar zaten. Albümdeki şarkılara ve şarkıların isimlendirilmesine baktığınızda bunu çok rahat görebilirsiniz. Albümün atmosferi de bu çerçevede şekilleniyor ve bizler de bir nevi savaşın içinde buluyoruz kendimizi. Şarkı sözlerinde de birçok tarihi olayı okuyoruz zaten. Bir nevi hikâye anlatıcılığı yapıyor grup. Evet, grubun edebi tarafını bir kenara bırakalım ve esas işimiz olan müziklerine dönelim. Antrisch’i diğer atmosfer odaklı Black Metal gruplarından ayıran herhangi bir şey yok. Bunu çok net söyleyebilirim. Daha önce tanık olduğum atmosferi bir de Antrisch’ten dinliyorum. Şarkılar ise yine orta halliler. Öyle çok etkileyici şeyler duyacağınızı sanmam. Şahsen beni çok etkileyen herhangi bir şarkısı olmadı. Evet, her şarkıyı sıkılmadan, zevkle dinledim. Fakat bu albümü 3 kere baştan sona dinlemiş biri olarak bu kritiği yayınladıktan sonra bir daha açar dinler miyim orası meçhul. Dediğim gibi herhangi bir Black Metal grubundan duyacağınız şeyleri duyuyorsunuz. Edebi yönü daha yüksek sadece. Fakat işin bu tarafında çok daha efsanevi sözler yazan grupları da biliyoruz. Yine de tarihsel olayları şarkılaştırma ve o şarkıları yine tarihsel atmosfer tınıları ile birleştirmede başarılı olduklarını söyleyebilirim. Prodüksiyon olarak daha iyi bir sound ile şarkılar kaydedilebilirmiş. Çok kötü bir prodüksiyonu yok ama çok iyi de diyemem. Zaten albümün genelinde hissettiğim şey hep yeterli seviyesi oldu. Hiçbir şey ne çok kötü ne de çok iyi. Orta karar bir Black Metal albümü işte, o kadar.


Alman Antrisch, ilk LP’lerinde güvenli limanlarda yüzmek istemiş. Ben en azından bu şekilde yorumlamak istiyorum. Albümü bütünsel olarak yeterli buluyorum. Dinlenebilir bir albüm. Fakat çokça kez dinler misiniz orasını size bırakıyorum. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 7/10



Yorumlar