Albüm Kritik 784 (Afsky / Om Hundrede År)

Klavyenin başına oturmadan kendimden çok emin bir şekilde, bu yazının giriş kısmına nasıl başlayacağımı çok iyi bir şekilde kurgulamıştım. “Afsky”ın daha önce siteye yazmış olduğum albümü “Ofte jeg drømmer mig død”u beğenerek dinlediğimi fakat çok fazla duygu yüklü bir albüm olduğu için uzun soluklu dinleme listemde olmadığını yazmıştım diyecektim. Fakat tertemiz bir Word sayfasını açmadan önce sanki içime doğmuş gibi şu albüm değerlendirmesinde neler yazmışım bir bakayım dedim. Sitede detaylı bir gezinti yaptıktan sonra “Afsky”ın herhangi bir albümünü yazmadığımı görmüş oldum. 2020 yılında çıkardıkları Ofte jeg drømmer mig død albümlerini aslında çokça kez dinlemiştim. Hatta daha geçen ay bu albümden bir şarkı daha karşıma çıkmış ve dinlemeden geçmek istememiştim. Kendimden o kadar emindim ki bu albümü siteye yazdığıma dair elbette günün sonunda bir şok yaşamış oldum. Belki “Metal Music Share Plus”ın Instagram sayfasında siteye yazmadan paylaşmışımdır diye bakayım dedim ama göremedim de. Neyse uzun lafın kısası ilk defa bir Afsky albümünü şimdi yazmış oldum. Bugün sizlere bahsedeceğim albümün adı ise “Om Hundrede År”. Danimarkalı bir grup olan Afsky, albüm isimlerini ve şarkı sözlerini de yine Danca olarak adlandırıyor ve yazıyor. Bu yazı aynı zamanda sitenin “1000”. yazısı oluyor. Albüm değerlendirme sayısının da yakında oraya ulaşacağı aşikâr. Lafı bu garip giriş bölümünde daha fazla uzatmadan albümün detaylarına geçelim.

Afsky, Black Metal’in oldukça dramatik bir tarafını icra ediyor. Öyle ki grubun albümlerini dinlediğiniz zaman kendinizi bu ramın içine çok çabuk dahil edebiliyorsunuz. Hedefledikleri nokta bu olduğu için işlerini başarı ile yerine getirdiklerini söylemek pek de yanlış olmayacaktır. Elbette her albümü dram yaşamak için dinlemek de abes bir durum. Atmosferik olarak bu kadar pesimist bir yapıya bürünmeleri Black Metal’in melodik tarafını icra etmeleri ile haliyle doğru orantılı oluyor. Bu zamana kadar dinlediğim depresif Black Metal gruplarının çoğu bu şekilde müziklerini icra ediyordu. Elbette illaki melodik tarafı ağır basacak diye bir şey yok fakat, o karamsar duyguyu vermek için de pek fazla alternatifiniz yok gibi. Tema olarak ölüm, umutsuzluk ve karamsarlık gibi konuların yanı sıra Danimarka mitlerini de şarkılarına konu ediniyor Afsky. Grubu epeydir dinlediğim için bu yeni albümlerinde üç aşağı beş yukarı neler sunacaklarını tahmin ediyordum zaten. Tahmin ettiğim çoğu şeyi de Om Hundrede År’da dinledim. Albüm müzikal açıdan başarılı bir seviyede yer alıyor. Fakat bu kadar uzun süreli karamsar şarkıları dinlemek beni eskisi gibi pek memnun etmiyor. Önceden bu tip albümlerden o kadar fazla dinledim ki, belirli bir doyum noktasına ulaştım sanırım. Çok büyük farklılıklar olmadığı sürece bu tür albümlerin hepsi bana göre aynı şeyi vadediyor ve veriyor. Yine de Om Hundrede År’ı dinlerken herhangi bir negatif düşüncem olmadı. Aynı şeyleri duymak belki negatif düşünceden sayılabilir. Fakat bu tür grupların argümanı bu ve bunu dinlettirmek istiyorlar. O yüzden de seçtikleri tema ve atmosfer yüzünden negatif bir görüş belirtmek de istemem. Yazılan riffler grubun tek adamı olan “Ole Pedersen Luk”un ne denli karamsar bir ruh haline sahip olduğunu da bizlere gösteriyor. Müzikal açıdan elinden geleni ardına koymamış Ole. Albümü dinlerken de çok iyi bir şekilde bunu hissediyorsanız. Özellikle böylesi pesimist albümleri dinlemeyi seven ve Black Metal’in bu depresif tarafını sevenlerdensiniz sizi çok memnun edecektir. 6 Şarkıdan oluşan Om Hundrede År’ı baştan sona 4-5 defa dinlemişimdir. Sıkıldığım anlar oldu olmasına ama bu albümü en iyi şekilde analiz etmek için farklı günlerde, farklı zamanlarda dinleyerek bana hissettirdiklerini sizlerle paylaşmak istedim. Özellikle dram ağırlıklı bir roman okuyorsanız bu albümü kısık seste açıp, kitabınızı o şekilde okumanızı tavsiye ederim. Çok iyi gidiyor.


Afsky'dan beklediğim her şeyi dinlediğim için açıkçası memnun oldum. Fakat bu kadar dramı ve depresyonu yaşamak istemiyorum bu aralar. Bu yüzden de atmosferi bana çok ağır geldi. Öte yandan yazılan riffler ve melodik partisyonlara şapkamı çıkarır, ceketimin önünü iliklerim. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 8/10



Yorumlar