Herkese selamlar! Bugün sizlere bahsedeceğim grubu Spotify’da veya Youtube’ta “Black Metal Promotion” sayfasında keşfetmedim. Ben, Youtube’ta fazlasıyla zaman geçiren biriyim ve özellikle insanların Metal şarkılarına verdikleri tepkileri ve yorumları izlemeyi seviyorum. Daha çok Metal ile ilgilenen insanların tepkilerini ve yorumlarını tercih ediyorum. Zira farklı müzik dinleyen insanların çoğu kanalındaki izlenme sayısı artsın diye son yılların popüler etkinliği olan Metal şarkılarına, özellikle Black Metal şarkılarına, reaksiyon videoları yayınlıyorlar. Bu yüzden onların videoları bana sadece komik ve eğlenceli geliyor. Bugün, burada sizlere bahsedeceğim “Tryglav” adlı tek kişilik grubun o tek kişisi olan “Boris Behara” adlı dostumuzu da reaksiyon videoları ile tanımıştım. Kendi grubu olduğundan her videosundan bahsediyordu. Ben de aklımın bir köşesine yazmıştım. Ne güzel ki bu ayın 17’sinde yeni bir albümünü çıkardı. Ben de hazır yeni bir albüm çıkmışken Tryglav’ı dinleyip, Boris’in nasıl bir müzisyen olduğuna bakayım istedim. Tryglav ve bu yıl çıkan albümü “The Ritual”dan sizlere bahsedeceğim.
Slav mitolojisinde 3 başlı bir yaratığın ismi imiş Tryglav. Aynı zamanda da yine Slovenya’nın en yüksek dağının ismi de Tryglav’mış. Boris, her ne kadar grubu İtalya’da kurmuş olsa da aslen Hırvatistanlı bir dostumuz. Nedense bu cümleyi yazarken “Gibi” dizisinin “Çaça ve Cosplay” bölümündeki, Foto Esat sahnesi aklıma geldi. Neyse. Boris’in gönlünde yatan Black Metal aşkını videolarından az çok biliyordum zaten. Tryglav çatısı altında bunu legalleştirmiş. 2018 yılında Tryglav’ın temelleri atılmış. Grubun ilk albümü “Night of Whispering Souls” ise 2019 yılında çıkmış. Bu albümü dinlemedim henüz. Fakat yakın zamanda bu albümü de dinlemeyi planlıyorum. The Ritual’a geçecek olursak da bu albümü tanımlamak oldukça basit geliyor bana. Modern Melodic Black Metal tarzında bir albümden çok fazlası değil. Hiçbir beklenti ile dinlemediğim için bende ne bir hayal kırıklığı yarattı ne de büyük bir şaşkınlık yarattı. Albüm çok düz geldi bana. Düzden kastım ise yenilikçi herhangi bir fikrin bu albümde görememiş olmamdır. Bolca “Dark Funeral, Funeral Mist, Immortal” gibi grupların etkisini duyuyorsunuz. Şahsen ben bu kadar net etkileşim beklemiyordum. Fakat albümü dinlediğim süre boyunca birçok gruptan enstantaneleri bu albüm özelinde duymuş oldum. Bu, kötü bir şey değil elbette. Fakat sadece o grupların yolunda ilerlemek de kendini çok güvene almak demek oluyor. Yenilikçi bir tavırdan uzaklaşmak veya kontrollü ilerlemek benim için pek de kabul edilebilir durumlar değil. Mantıken elbette anlaşılabilir bir durum ama Black Metal benim için her daim heyecan uyandırmayı başaran bir tür olduğu için deneysel şeyler görmeyi daha çok seviyorum. Eğer, büyük bir grup değilseniz ve kendi tarzınızı bu camiada kabul ettirmediyseniz deneysel işler yapmak her zaman ses getirecektir. Riskli ama buna değer! Albümdeki gitar riffleri ortalama düzeydeler. Herhangi bir şarkının bir diğerinden daha etkileyici olduğunu söyleyemem. Hepsi aynı ayarda albümde varlıklarını sürdürüyorlar. Modern prodüksiyon soundu ile gayet net şeyler duyuyorsunuz. Fakat bu kadar teknolojik bir prodüksiyon Black Metal’de gerçekten gerekli mi orasını da sizlerin kararına bırakıyorum. Manevi olarak değeri pek yüksek olmayan bir albüm The Ritual. Bazı albümler ruhunuza işler ve atmosferinden tutun da en ufak gitar riffine kadar sizi baştan aşağı kendi hücresine hapseder. The Ritual için böyle bir şey demek mümkün değil. Albümü 3 defa baştan sona kadar dinledim. Dinlenebilir bir albüm. Zaten şarkıların süresi de kısa olunca sıkılmaya pek fırsat bulmuyorsunuz. Öte yandan dinleyip bitirdikten sonra da sizde hiçbir etki bırakmamasıyla da ilginç bir albüm olduğu da aşikâr.
Tek bir kişinin bir albümle uğraşmasının ne kadar zor olduğunu çok iyi biliyorum. Boris, elindeki bütün imkanları kullanarak Black Metal adına üretmek istiyor. Umarım bu şevki hiçbir zaman kırılmaz. Kendisi ile arkadaş olabilirim öylesine sıcak kanlı bir arkadaş. En azından videolarından bunu anladım. Black Metal konusunda potansiyelinin yüksek olduğunu düşünüyorum ve bir dahaki albümde elini korkak alıştırmamasını ve deneysellikten kaçınmamasını umuyorum. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 7/10
Yorumlar
Yorum Gönder