Albüm Kritik 769 (Ahab / The Coral Tombs)

Oldukça düşük metronomlarda şarkılar dinlemeyi seviyor musunuz? Şahsen ben seviyorum. Fakat bu sevgimin boyutunun çok yükseklerde olmadığını da söylemeliyim. Fakat düşük tempoya sahip albümleri dinlemekten yana bir sıkıntım yok. Özellikle “Skepticism” ile bu düşük tempolu albüm dinleme işini daha da farklı bir boyuta çıkardığımı (veya indirdiğimi) düşünüyorum. Bugün sizlere bahsedeceğim grup olan “Ahab” da tıpkı Skepticism gibi Funeral Doom Metal türünü icra ediyor. Bu iki grup harici Funeral Doom Metal grubu dinledim mi bilmiyorum. O kadar fazla grup ve albüm dinliyorum ki hepsinin aklımda kalması elbette imkânsız. Evet, bugün sizlere Ahab’tan bahsedeceğim. Daha doğrusu onların bu yıl çıkardıkları albümleri “The Coral Tombs”tan söz edeceğim. Ahab ismine kitap okumayı sevenler denk gelmiştir diye düşünüyorum. Ünlü yazar “Herman Melville”in başyapıtı olan “Moby Dick veya Balina” adlı kitabının baş karakterlerinden birisidir Ahab. Alman menşeili Funeral Doom Metal grubu da deniz öyküleri anlatmak istemiş ve Ahab ismini gruplarına vermişlerdir. Zaten diskografilerine baktığınızda albümlerinin temasının deniz altı veya deniz üstü olduğunu görürsünüz. Albüm kapakları da buna dahildir. Zaten Ahab’in albümleri için çizdirdiği kapak resimleri muazzamdır. Bugün sizlere söz edeceğim The Coral Tombs albüm kapağı da yine muazzam görünüyor. Daha önce sitede bir Ahab albümü incelemiştim. Grubun 2015 yılında çıkardıkları “The Boats of the Glen Carrig” albümlerini yazmıştım ve o albümü genel olarak beğenmiştim. Beni çok etkileyen bir albüm olmamıştı belki ama yine de ortalamanın üstü bir albümdü. Geçmişe bir sünger çekelim ve “Mercan Mezarları” bizleri ne kadar kedere boğuyor birlikte bakalım.

Ahab'ın yaptığı müziği dinlemek aslında pek kolay bir şey değil. Özellikle uzun şarkı sürelerine sahip, ağır aksak ilerleyen şarkıları dinlemek gibi bir ilginiz yoksa muhtemelen Ahab albümleri ve şarkıları size ıstırap gibi gelecektir. Fakat Metal dinlemeye biraz daha geniş çerçevede bakıyorsanız (-ki ben bakmayanlardanımdır ona rağmen Ahab’i dinlemeyi seviyorum) Ahab kesinlikle keşfedilmesi gereken bir gruptur. Ben keşfettiğimde oldukça şaşırmıştım. Evet, bir köşede Skepticsm vardı. Fakat o daha çok kilise orgu ile gerilim yaratırken, Ahab daha çok yaptığı müzik ile dramları bizlerle paylaşıyordu. Özellikle Ahab’in müzikal olarak daha geniş bir yelpazeye sahip olması da bana göre önemli artılardan biridir. The Coral Tombs albümlerini birkaç gündür dinliyorum. Albümü dinlemek için farklı ruh hallerini ve farklı durumları seçiyorum. Çünkü bu albümü her baştan sona dinlemek istediğinizde aynı tadı alamayabilirsiniz. Bu yüzden biraz ara vermek ve duygu ve bulunduğunuz yerin değişimini sağlayarak albümü tekrar dinlemek düşüncelerinizin daha kesin oluşmasını sağlayacaktır. Bir albüm dinlemek için bu kadar zahmete girer misiniz? Onu da artık siz bileceksiniz. Eğer ben buraya bu albüm kritiğini yazmasaydım veya Ahab’in yaptığı Metal türünü sevmeseydim muhtemelen bu albüm için bu kadar zaman harcamazdım. Bu albüm 2015’te incelemiş olduğum The Boats of the Glen Carrig’ten çok daha rafine ve çok daha atmosferi güçlü bir albüm olmuş. Albümü dinlerken kesinlikle kendimi denizin ortasında veya denizin altında istenmeyen bir durumla karşı karşıyaymışım gibi hissediyorum. Bu aslında bir gerginlik de veriyor. Bu yüzden bu albüm hem gerginlik yaratıyor hem de dram etkisini sürdürüyor. Yazılan şarkıların müzikal yapıları çok iyi gerçekten de. Özellikle her bir şarkının bir tiyatro eserinin bir bölümü olarak ele alınması gerektiğini düşünüyorum. Bu eserleri bir araya getirdiğimizde ortaya bir baş yapıt çıkıyor. Müzikal olarak bir baş yapıt! Şarkı sözlerinin de etkileyici olduğunu düşünüyorum. Belki bana denizler çok gizemli ve ürkütücü yerler geldiğinden ve bu mekân parantezinde geçen her şeyin bana çok etkileyici geldiğindendir. Bu yüzden de “Jack London” kitapları her daim benim favorilerimden olmuştur. Albümdeki her şarkı istisnasız üst düzey işler olmuş. Her bir şarkının yaşatmış olduğu gerek müzikal haz gerekse de atmosferik haz çok yüksek noktalarda. Ağır tempoya sahip bir albüm olmasına rağmen, kendisini dinlettiriyor ve etkileyiciliğinden ödün vermiyor. The Coral Tombs ile aslında 2023 yılının daha başlarında heyecanlanmaya başladım. Dinlemekten sıkılmayacağım bir albüm yapmış Ahab. Özellikle kitap okurken bu albümü başa sarıp sarıp dinleyeceğimi görebiliyorum.


Ahab, denizlerin efendisi, bu yıla harika bir albüm ile başlangıç yapıyor. Baştan sona büyük keyif ve heyecanla dinlediğim The Coral Tombs’tan herhangi bir puan kırmanın haksızlık olacağını düşünüyorum. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Albüm Puanı: 10/10



Yorumlar