Artık 2022 yılını tamamlamak için gün sayıyoruz. 2021 yılı biterken demiştim ki 2021 yılından daha kötü bir yıl olma ihtimali çok yüksek 2022’nin. Ne yazık ki haklı çıktım. Bok gibi bir yılı daha geride bırakıyoruz. Evet, sadece bizim ülkemiz için bok gibi bir yıl olduğunu düşünüyorum. Artık şu diğer ülkelerinde ekonomik krizde olduğunu ve zorlandıklarını söyleyen ahmaklara diyecek hakaretim kalmadı. Bok içinde olan Orta Doğu ve bazı Afrika ülkeleri zaten var olduklarından beri boktan bir hayat yaşıyorlar. Halkları için diyorum elbette. Yoksa tepedeki şeker şeylerin keyfi hep yerinde. Avrupa, Amerika ve İskandinav ülkeleri ise sivrisinek ısırığı kadar etkilendikleri ekonomik dalgalanmayı elbette hissetmeden güzelce yaşamalarına devam ediyorlar. Bu yıl da ülkemiz için ne yazık ki iyi bir şey olmadan geçip gidiyor. Ne zamana kadar bu böyle sürecek bilmiyorum. Fakat umut etmek için artık çok yaşlı olduğumu düşünüyorum. Neyse daha fazla öfke ve üzüntümü buraya kusmadan ana konuya döneyim ben. Bu ay içinde çok az albüm kritiği yazacağım son 10 gün artık siteye albüm değerlendirmesi yazmayacağım. Onun yerine yılın en iyi 15 albümünü seçmek için yoğun mesai harcayacağım. Bu yılın ülkedeki Metal dinleyicileri için en azından müzik anlamında güzel geçtiğini söyleyebilirim. Bu arada şunu da demeden geçemeyeceğim, Spotify’ın ülkelerdeki insanların en çok ne dinlediklerini gösteren bir listesi ortaya çıktı. Türkiye tam da bulunduğu duruma yakışacak bir ilk 10 listesine sahip. İlk 10’da belki 2 sanatçı hariç geri kalan hepsi sikko rapçiler ve ülkenin bağırsaklarını temsil eden dandik şarkıcılar. Eh, ben şaşırmıyorum artık zaten. Böyle ülkeye, öyle müzisyen bozuntuları!
Metal dinleyenler olarak neyse ki şanslıyız. Kulaklarımızda gerçek anlamda müzik dinliyoruz. Gerçek anlamda sanatı özümsüyoruz. Bugün sizlere “Avustralyalı” Black ve Thrash Metal grubu “Deströyer 666”nın bu yıl çıkardıkları “Never Surrender” albümlerinden sizlere söz edeceğim. Daha önce 2018 yılında grubun 2016 yılında çıkardıkları “Wildfire” albümlerini yazmıştım. O albümü bayağı beğenmiştim. Epeyce bir süre de dinlemiştim. Zaten albüme 10 puan vermişim. Puan kısmında belki çok bonkör davranmış olabilirim. Fakat o zamanlar bana çok iyi gelen bir albüm olmuştu. Deströyer 666’yı zaten 2018 yılında keşfetmiştim. Wildfire albümünden başka albümlerini dinlemedim ne yazık ki. Sadece Wildfire ile birkaç ay geçirdim. Nedense grubun diğer albümlerini dinlemek gibi bir istek hiç oluşmadı içimde. Aradan 4 yıl geçti ve ben 4 yıl sonra ilk defa bir Deströyer 666 albümü dinledim. 2016 yılından bu yana grup 2 EP çıkarmış. Fakat onlardan haberim bile olmadı. Neyse ki bu yıl bitmeden grubun yeni albümünü dinledim. Hem de oldukça fazla dinledim. Zira benim Wildfire’da çok sevdiğim grup bu grup mu diye kendime çokça kez sordum. Never Surrender, içinde hemen hemen hiç Black Metal elementi barındırmayan, Thrash ve NWOBHM etkileri bir hayli yüksek bir albüm olmuş. Bazı şarkılarda “Metallica, Kreator” havaları alırken, bazı şarkılarda da “Iron Maiden” ve hatta yer yer “Amon Amarth” esintileri duyuyorsunuz. Her şey bir araya gelmiş ve bu albüm ortaya çıkmış. Müzikal çeşitlilik yönünden bu iyi bir şey olabilir. Fakat ortaya çıkan albümün çok etkileyici de olması gerekiyor. Never Surrender, bana sıradan bir Melodic Thrash Metal albümünden fazlasını hissettirmedi. Bolca Iron Maiden esintilerini hissetmek biraz garip olsa da, Deströyer 666’nın o konu da hiç de fena işler yapmadığını söyleyebilirim. Melodik riffler ve gitar sololarında gayet başarılı işler ortaya konmuş. Fakat yine de albümün bütününe baktığım zaman tatmin olamıyorum. Çok daha iyi şeylerin yapılabileceğini düşünüyorum. Bu da garip bir yorum oluyor. Elbette her şeyin çok daha iyisi vardır. Ben, Deströyer 666 nezdinde söylüyorum bu yorumumu. Never Surrender iyi bir Metal albümü olmuş. Buna diyecek bir şeyim yok. Fakat “iyi” seviyesi benim için artık sıradanlığı temsil ediyor. Heyecan verici bir albüm değil Never Surrender. Dinlediğinizde ruhunuza işleyen bir albüm de değil. Bundan mütevellit iyi bir albüm olması günün sonunda sıradan bir albüm olmasından öteye gitmiyor benim için.
Deströyer 666'yı 4 yıl sonra dinlediğimde daha etkileyici bir şeyler duyacağımı düşünüyordum açıkçası. Bundan 4 yıl önceki beni etkilemiş bir gruptu Avustralyalı abiler. Fakat Never Surrender için söyleyeceğim şey ise bu yıl dinlediğim herhangi bir sıradan Metal albümünden başka bir şey olmamasıdır. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 7/10
Yorumlar
Yorum Gönder