Herkese selamlar! Bugün bahsedeceğim “Goatwhore” grubunu en son 2018 yılında siteye konuk etmiştim. O zamandan bu zamana özellikle açıp dinlediğim bir grup olmadı kendileri. Kötü müzik yaptıklarından değil. Tam tersine oldukça iyi müzik icra ediyor ABD’li abilerimiz. Fakat benim için bir grubu sürekli açıp dinlememi getirecek özellikler çok farklı. Goatwhore’da bu durum oluşmadığı için haliyle onları dinlemek de pek aklıma gelmiyor. Fakat çalma listelerinde karşıma çıkınca atlamadan dinliyorum. Grubun 2017 yılında çıkardıkları “Vengeful Ascension” albümlerini siteye 2018 yılında yazmıştım. Çünkü grubu o zaman keşfetmiştim ve keşfettiğime o zamanlar bir hayli memnun kalmıştım. Şu an da öyle. Fakat çok fazla grup dinlediğim için Goatwhore’a sıra gelmesi uzunca bir süre alıyor. Grubun bu yıl yeni albüm çıkarmasıyla birlikte tekrar kendilerine kulak verdim. Birkaç gündür yeni albümleri “Angels Hung from the Arches of Heaven”i dinliyorum. Gayet keyif alarak dinlediğim bir albüm oldu.
Angels Hung from the Arches of Heaven’i dinlemek bende genel çerçevede güzel hisler uyandırdı. Fakat etkileyici veya şaşırtıcı bir albüm olduğunu söylemem pek doğru olmayacaktır. Oldukça güzel şarkılar var. Bu şarkıları oluşturan riffler de gayet güzeller. Prodüksiyon olarak da herhangi bir sorunu yok albümün. Fakat her şey sadece formüllerin ciddi bir şekilde uygulanmasıyla olmuyor. Masa başına 5 kişi oturalım ve hepimiz de bu albüm dinleyelim. Hepimizin albümden aldığı tatlar çok farklı olacaktır. Bu yüzden blog sitesine yazmak benim için büyük bir avantaj sağlıyor. Buradaki duygularımı açıklarken herhangi bir çekincem olmuyor. Çünkü duygular kişilere hastır ve özneldir. İşin matematiksel bölümünü elbette objektif olarak yorumluyorum. Fakat duygusal boyutunda böyle bir şeyin olması mümkün değil. Herkesin bu albümden hissettiklerine karşılık olumlu şeyler yazmam veya aynı düşünceleri paylaşmam mümkün değil. Angels Hung from the Arches of Heaven’i dinlemek gerçekten büyük keyif. Bu yıl çıkan en dinlenebilir albümlerden birisi olduğunu da savunurum sonuna kadar. Fakat Death, Thrash ve Black Metal’in birbiriyle kaynaştığı bu albümde etkileyici bir şeyler duyamadım ben. Şu şarkı da tüylerimi diken diken etti demedim mesela. Üç farklı türü birbirine yedirme konusunda başarılı işler çıkarmışlar. Fakat bunu her şarkı için söylemek zor. Bazı şarkıların neden böylesine zorlama olduğunu düşünmeden edemedim. Önceki albümleri Vengeful Ascension’ı Angels Hung from the Arches of Heaven’den sonra bir kez daha dinledim ve o albümün kesinlikle yeni albümlerinden daha iyi olduğunu düşünüyorum. Dediğim gibi nesnel olarak açıklayamam. Duygusal olarak beni çok daha fazla doyuran bir albüm olmuştu Vengeful Ascension. Albümde 12 şarkı var. Çoğu şarkıyı beğendim. Beğenmediğim şarkı yok aslında ama bazı şarkıları birkaç kez dinlemek sıkıcı bir hal alıyor. Albüm baştan sona dengeli ve keyifli bir iş olmuş.
Goatwhore'un yeni albümünü herhangi bir beklentim olmadan dinlediğim için bana yeterli düzeyde bir albüm olarak geldi. Efsanevi şeyler duymak mümkün değil. Veya farklılaşma adına da herhangi bir girişimleri olmamış. Salt Metal albümü dinliyorsunuz. Benim mutlulukla dinlediğim bir albüm oldu Angels Hung from the Arches of Heaven. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 7,5/10
Yorumlar
Yorum Gönder