Thrash Metal ve Death Metal sentezini icra eden birkaç gruptan sizlere bahsetmiştim yakın zamanda. O gruplara bu albüm yazısı ile bir başkasını daha ekliyorum. Bugün sizlere Hollandalı bir Thrash & Death Metal grubu olan “Dead Head”in bu yıl çıkardıkları “Slave Driver” albümlerinden söz edeceğim. Aslında albümü bir süredir dinliyorum. Fakat yazmak için bir türlü fırsat yaratamadım kendime. Neyse ki bu akşam bir şekilde klavyenin başına oturdum. Artık bu iki türün bir araya gelmesine alıştım diyebilirim. O yüzden bu tür albümleri dinlemek artık benim için bir problem olmuyor. Daha öncesinde pek fazla dinleyesim gelmiyordu bu sentezi. Fakat artık buna da alıştı kulaklarım. Özellikle Thrash Metal’i çok nadir dinliyor olduğum için o türe olan açlığımı bu tür birleşimlerle giderebiliyorum. Dead Head de albüm genelinde Thrash Metal’i daha yoğun tutmuş. Death Metal tarzında şarkı yazımları da var ama Thrash Metal çok daha baskın bir tür olarak kendini gösteriyor Slave Driver’da.
Dediğim gibi albümü bir süredir dinliyorum ve daha ilk dinlememde aslında albümle ilgili net düşüncelerim oluşmuştu. En başında şunu söylemek isterim ki, sıradanlık ve ortalama bir seviyede gidip gelen bir albüm olmuş Slave Driver. Dinlerken çok heyecan duymadım. Şarkılar yağ gibi akmasına akıyor fakat bu yağ gibi akmalar esnasında etkileyici pek bir şey duymadığım için benim için boşa geçen bir zamanı dinleyerek yaşıyormuşum hissi verdi. Bazı albümler böyledir. Albümü dinlemeye başlarsınız. Kulaklarınızda sırayla şarkılar geçer ve siz sadece hissiz bir şekilde albümün bittiğini fark edersiniz. Slave Driver da benim için biraz öyle bir albüm oldu. İyi şarkılar elbette var albümde. Fakat benim aradığım şey, önceki yazılarda da bahsettiğim gibi, iyinin ötesinde bir şeyler duymak. Bu yüzden de albümün genelinde benim gönlümü fethedecek herhangi bir şey olmayınca da sadece buraya yazmak için yazdığım bir albümden öteye gidemiyor. Dediğim gibi albümde kötü şarkı diye bir şey yok aslında. Sadece daha önce duyduğumuz tınıların biraz farklı versiyonlarını tekrar tekrar dinlemek işin tadını kaçırıyor. Orijinallik ve yaratıcılık adına hemen hemen hiçbir şey duymuyorsunuz. Dümdüz bir Thrash Metal albümü dinliyorsunuz. Üzerine de biraz Death Metal serpiştirilmiş. İşin tuhaf tarafı ise Dead Head 1989 yılından bu yana bu müziği icra ediyor. Old-school bir Thrash Metal grubu tarzında olmaları kaçınılmaz olsa da bunu efsanevi bir şekilde icra edemiyor olmak işte böylesine sıradan bir iş ortaya çıkarmalarına neden olmuş. Müziklerine kesinlikle farklı dokunuşlar yapmaları gerekiyor. Yoksa bu şekilde pek de çekici bir tarafı yok büyük abilerin.
Dead Head’in dinlemeden önce nedense kendimi gayet iyi bir albüm dinleyeceğime inandırmıştım. Fakat ne yazık ki öyle bir şey olmadı. İçinde kötü şarkıların olmadığı ama bunun yanı sıra insanı sıkmaya çok meyilli bir albüm olmuş Slave Driver. Belki benim bulamadığım o tadı sizler bulabilirsiniz. Bir başka yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 6,5/10
Yorumlar
Yorum Gönder