Herkese selamlar! Gönül ister ki sizlere hep harika albümlerden bahsedeyim fakat o işler öyle olmuyor ne yazık ki. Albüm kritik listeme dahil ettiğim albümlerden bazıları ne yazık ki beni pek memnun eden eserler olmuyorlar. Zaten bütün albümleri seviyor olsaydım orada da büyük bir sorun var demek olurdu. Bugün de sizlere tatsız bir albümden bahsedeceğim. En azından benim için tatsız bir albümden bahsedeceğim. Ne de olsa birçok şey göreceli olduğu için benim hoşuma gitmeyen bu albüm belki de sizlerin yıllardır beklediği türde bir albümdür, bilemeyiz. Epeydir Fransa’ya yolumuz düşmüyordu. Bu defa Fransa’dayız ve “Prelude” adlı Black Metal grubunun bu yıl çıkarmış oldukları “Tales for the Weak” albümlerinden sizlere söz edeceğim. Fransız bir gruba denk geldiğimde genellikle içimi büyük bir heyecan sarar. Avrupa’nın Black Metal sahnesindeki en muazzam grupların çıktığı iki ülkeden birisidir Fransa. Bunu önceki yazılarımda da bir hayli bahsetmiştim. Fransa ve Polonya son 10 yılda Avrupa Black Metal’inin adeta iki büyük lokomotifi olmuşlardır. Bunun da kanıtları bir hayli fazladır. Fakat Prelude için aynı şeyi söylemek çok zor.
Tales for the Weak albümünü dinlemeye başladığımda bir toplu taşıma aracındaydım. Gideceğim yere kadar bu albümden birkaç şarkı dinleyebilirim en azından. Albümün açılış şarkısı “It Was Murder”ı dinlemeye başladım. Şarkının daha en başında inanılmaz kötü prodüksiyona sahip bir albüm dinleyeceğimi anlamıştım. Bu durum, benim daha en başta suratımın asılmasına neden oldu. Yaklaşık 8 dakikalık bir şarkı olan It Was Murder’ın ortalarına geldiğimde sıkılmıştım. Özellikle bir hayli kötü bir sounda sahip olması iyice tadımı kaçırmıştı. Daha fazla tahammül edemedim ve yolculuğumun daha keyifli geçmesi için başka gruplardan şarkılar dinlemeye geçtim. Fakat bu albümü bir şekilde dinleyip yazmayı kafaya koymuştum. Eve geçip, tekrar kulaklıklarımı kulağıma taktım ve Tales for the Weak’i bu kez baştan sona dinlemeye kararlıydım. Nitekim albümü baştan sona dinledim. Bu albümü dinlerken oldukça fazla sinirlendim. Çünkü böylesine kötü bir şekilde kayıt yapmanın anlamını bir türlü çözemedim. Bu durum hiç de öyle old-school hava verilmek üzere ayarlanmış bir prodüksiyon durumu değil kesinlikle. Grubun ne yapmaya çalıştığını anlamak çok zor. Zaten grup hakkında bilgi edinmeye çalıştığımda onda da başarılı olamadım. Yani misyonları nedir bilmiyorum. Kendilerini Epic ve Atmospheric Black Metal grubu olarak etiketlemişler. Doğrusunu söylemek gerekirse herhangi epik bir tarafları yok. Ben bu albümü dinlerken hiç de öyle heyecanlanmadım veya ağzım açık kalmadı. Atmospheric Black Metal konusuna geldiğimizde ise; bir şeyler yapmaya çalışmışlar bu müzik türü ile ilgili. Fakat her şey öylesine kötü bir sesi le kaydedilmiş ki yapmak istedikleri şeyi anlamak, rahatça dinlemek pek mümkün değil. Ne yazılan riffleri adam akıllı anlıyorsunuz ne de albümün bütününde kullanılan atmosferik öğeler sizi etkilemeyi başarıyor. Herhangi bir şarkı beni etkilemedi. Albümdeki herhangi bir şarkının, herhangi bir bölümü dahi beni etkilemedi. Kısa ve öz olarak kötü bir albüm dinledim. Hepsi bu kadar.
Toparlayacak olursam; bazı albümler işte bu kadar basit bir şekilde kötü oluyor. Prelude’un Tales for the Weak albümü de keza öyle olmuş. Tutulacak herhangi bir yeri yok. Bir daha dönüp dinlemek istemeyeceğim albümler arasına girdi. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 5/10
Yorumlar
Yorum Gönder