Herkese selamlar! Bugün de yine sizlere yeni keşfettiğim gruplardan birinden bahsedeceğim. Yeni gruplar keşfettikçe Metal yelpazem ciddi bir şekilde genişliyor. Özellikle Black Metal’de keşfettiğim grupların çoğunu sevmiş olmam da benim için ayrı bir kazanç oluyor. Geçenlerde albüm kritik listeme yeni gruplar ve 2022 model albümler eklemek için bir keşif turuna çıkmıştım. O keşif turunda karşıma çıkan gruplardan bir tanesi de “Ultha” oldu. Albüm kritik listeme ise onların bu yıl içinde çıkardıkları “All That Has Never Been True” albümlerini eklemiştim. Bu albümü birkaç gündür dinliyorum. Şunu daha yazının başında söylemek isterim ki Ultha’yı iyi ki keşfetmişim. Benim için gerçekten büyük bir nimet oldu kendileri. Black Metal’in depresif ve atmosferik halini icra eden bir grup olmalarına rağmen yazdıkları rifflerle ve bütünüyle All That Has Never Been True albümleriyle çok iyi bir iş çıkarmışlar. Bu albümü dinlerken yer yer tüylerim diken diken dahi oldu. Oldukça etkileyici işlerin olduğu bir Black Metal albümü dinlemek benim için her zaman büyük bir keyif olmuştur.
2014 yılında Almanya’da kurulmuş bir grup Ultha. Black Metal’in atmosferik türünü icra ediyorlar. Bu atmosferik türü ise karanlık ve depresif bir atmosfer ile dinleyenlerine sunmayı tercih etmişler. Grubun kariyerindeki albümlerin hepsine vakıf olmadığım için sadece All That Has Never Been True albümleri üzerinden yorumlarımı yapıyorum. Fakat önceki albümlerinde de bu temanın veya Black Metal’e yaklaşım şekillerinin değişmiş olabileceğini düşünmüyorum. Gönül isterdi ki grubun bütün albümlerini dinlemiş olayım. Fakat onun için zamanım yok. Zaten zaman öylesine hızlı geçiyor ki güzel işler yapmak için. Berbat bir durumdayken de o zaman geçmek bilmez. All That Has Never Been True, grubun dördüncü LP’sidir. Ultha’yı dinlediğim süre boyunca diğer birçok Atmospheric Black Metal gruplarıyla aynı paydada buluştuklarını gördüm. Fakat birçokları genellikle yaptıkları tür gereği atmosferik öğelere sırtlarını çok fazla yaslayıp, etkileyici riffler yazmak yerine etkileyici atmosferler yarattıkları için benim nezdimde çok da değerli bir yerde olmuyorlar. Önceden daha çok atmosfer kısmı beni etkiliyor olsa da son birkaç yıldır artık aynı atmosferik tınıları duyduğum için işin daha çok müzik yazma kısmına eğiliyorum ve oradaki farklılıklarla ayrıştırıyorum bu türdeki albümleri. Ultha da bu yüzden benim için önemli bir grup oldu. Hem riff yazımlarında başarılılar hem de atmosfer yaratma konusunda başarılılar. Durum böyle olunca da dinlediğim All That Has Never Been True albümü haliyle üst düzey bir iş olarak benim listemde yerini alıyor. Sadece gitar riffleri de değil aslında, bas gitarın kullanımı bile bu albümde çok iyi olmuş. Hiçbir melodik öğeden feragat etmeden, Atmospheric Black Metal’in kalıplarının da dışına çıkarak biraz gayet makul ve ayrışan bir albüm yaratmış Ultha. Albümdeki şarkıların çoğunun süresi 10 dakikayı geçiyor. Ben dinlerken herhangi bir şekilde bundan rahatsız olmadım. Tam tersine bitmesin dediğim albümlerden birisi oldu All That Has Never Been True. Şarkıları söyleyen ve aynı zamanda albümün basçısı olan “Noir”in vokal performansını etkileyici buldum. Yazılan depresif şarkılarda ve karanlık atmosferde çok iyi duruyor sesi.
Bu yıl içinde dinlediğim en güzel ve özel Black Metal albümlerinden birisi All That Has Never Been True oldu. Ultha’yı keşfettiğim için çok mutlu oldum. Grubun albümlerinin hepsini çok zaman geçirmeden dinlemek istiyorum. Fakat birkaç gün daha All That Has Never Been True albümleri ile günümü gün edeceğim. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 9/10
Yorumlar
Yorum Gönder