Herkese selamlar! Bugün sizlere benim pek dinlemediğim bir tür olan Gothic Metal ve Symphonic Black Metal karışımı ile yaratılmış bir albümden söz edeceğim. Bu iki türü dinlemiyor olsam da bu siteye belli bir sayıda albüm girişi yapmam gerekiyor. Bu yüzden de albüm kritik listeme çok farklı türlerden albümleri de dahil ediyorum. Hem sitede Metal Müzik çeşitliliği oluyor hem de ben dinlemediğim veya dinlemek istemediğim türler hakkında bilgi sahibi oluyorum. Bugünkü grubumuz ise Alman menşeili bir Metal grubudur. 1995 yılından bu yana Metal camiasında üretiyorlar. Grubun ad ise başlıkta da gördüğünüz üzere “Agathodaimon”. Kendilerini de geçen ay keşfetmiştim. Albüm kritik listemde kendilerine henüz sıra geldi. Grubun bu yıl çıkarmış oldukları “The Seven” albümlerinden sizlere kısaca bahsedeceğim.
Grup hakkında bilgi edinmeye başladığımda bu arkadaşların da benim gibi Dracula ve vampir hayranları olduklarını gördüm. O yüzden de albümlerinin genel konseptini bu öğeler oluşturuyormuş. Elbette bütün albümlerinin teması böyle değil fakat çoğu albümlerinde vampir hikayeleri dinlettiriyorlarmış. Duyulan geçmiş zaman kullanıyorum çünkü Agathodaimon’un The Seven öncesi albümlerini dinlemedim. Bu yüzden de edindiğim bilgiler ile sizlere bu detaylardan söz ediyorum. Diğer temalar ise yine mitolojik hikayeler, romantizm ve okültizm gibi konulardır. Her ne kadar grubun yoğunlaştığı fenomen vampir hikayeleri ve Dracula olsa da müzik olarak beni pek tatmin edici bir tür icra etmedikleri için bütün o görkemli konular biraz sönük kalıyor. Fakat hakkını teslim etmeliyim ki albümü dinlediğim süre boyunca genel olarak yapıla işi beğendim. Oturup sürekli dinlemem yine fakat bir Metal albümü olarak gayet iyi bir iş ortaya konulmuş. Bana göre albümdeki en güzel unsur senfonik öğelerin çok az bir şekilde varlığını göstermesidir. Zaten grup kariyerinin ilk yıllarında senfonik öğeleri çok daha fazla önem vermiş ve kullanmış. Sonrasında ise işi karanlık bir noktaya getirerek gotik tarafa geçmişler. İyi de yapmışlar. Senfonik Metal albümlerine dayanma sürecim çok düşük benim. Çok kaliteli işler olması lazım ki gönlümü fethedebilsin. Dediğim gibi The Seven bu yüzden benden bir artı puan aldı. Diğer taraftan yazılan bestelere baktığımda ise genel olarak eli yüzü düzgün işlerin yapıldığını söyleyebilirim. Bazı şarkıların görkemli bir atmosfer kazanması için senfonik öğelerin dozajı arttırılmış olsa da nihai hedefe bence ulaşılamamış. Prodüksiyon kalitesi olarak herhangi bir sorunu yok. Her şey çok güzel bir şekilde kaydedilmiş ve kulaklarınızda çok net bir şekilde ses oluyor. Melodik yönü genel olarak kuvvetli bir albüm The Seven. Gitar sololarını da beğendim. Yazılan şarkı sözlerine genel olarak baktığımda bana çok basit geldiğini söyleyebilirim. Herhangi bir alt metin veya üzerine düşüneceğiniz bir şey yok. Grubun da zaten amacının bu olmadığını düşünüyorum. Şarkıları söyleyen “Asthrael”in sesini pek beğenmedim. Yine de albümü kotaracak bir performans sergiliyor.
Sadede gelirsem eğer; böyle bir albümü veya bu türden herhangi bir albümü dinlemek benim aklıma gelmese de önceki yıllarda da dinlemişliğim var. Neyse ki çok kötü deneyimler yaşamadım. The Seven da iyi bir albüm olmuş. Efsanevi hiçbir şey olmasa da iyi bir Metal albümü olarak yerini almış. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere hoşça kalın!
Albüm Puanı: 7/10
Yorumlar
Yorum Gönder