Herkese selamlar! Bugün tekrar 2021 yılına dönüyoruz ve geçtiğimiz yıl albüm kritik yazma listeme almadığım “Exodus”un “Persona Non Grata” albümünden sizlere söz etmek istiyorum. Thrash Metal’in en köklü gruplarından birisi olan Exodus açıkçası benim pek ilgimi çeken bir grup olmadı. Sadece birkaç albümünü zamanında dinlemiştim. Herkes gibi ben de ilk albümlerinden birkaç şarkı biliyorum. Buradaki herkes gibiden kastım benim gibi Exodus ile ilişkisi yüzeysel düzeyde olanlardır. Sonradan yanlış anlaşılmak istemem. Hatırlarsınız bir ara “Metallica” önderliğinde “The Big Four” adlı bir turne düzenlenmişti. Bu büyük dörtlü arasında Thrash Metal’in dev isimleri alıyordu sözüm ona. Evet, Metallica ve “Slayer”ı ben de en büyük Thrash Metal grupları arasında gösteririm. Fakat işin içinde “Megadeth” ve “Anthrax”ın ne işi var onu pek anlayamadım. Hiç şüphesiz burada da Anthrax ve Megadeth hayranları tarafından küfür yiyorumdur. Fakat benim nezdimde durum böyle ne yazık ki. İşte o zamanlar da neden bu Anthrax gibi etkileyiciliği daha düşük bir grup var da Exodus gibi panzer bir grup yok tartışmaları sürüyordu. Eğer bu 4 grup ABD’den olacaktıysa neden Exodus olmadı üzerine çokça konuşuldu. Fakat konuşulduğu ile de kaldı elbette. Her ne kadar Exodus’u çok dinlememiş biri olsam da dinlediğim albümlerinden yola çıkarak en azından Anthrax’ten daha güçlü bir Thrash Metal icra ettiklerini düşünüyorum ben de. Neyse lafı daha fazla uzatmadan Exodus’un 2021 yılında çıkardığı güncel albümleri Persona Non Grata’dan sizlere söz edeyim kısaca.
Bu albümü dinlemeden önce düşüncelerim ortalama bir albüm dinleyeceğim yönündeydi. Nitekim Exodus için Anthrax’ten daha etkili bir grup desem de bütün olarak baktığımda Exodus da Thrash Metal camiasında ortalamanın bir tık üzerinde yer alıyor. Bu yüzden de beklentim öyle üst düzey değildi. Fakat albümü dinlediğim zaman bu düşüncelerim tamamen altüst oldu. Bu defa Exodus beni ters köşe etmiş oldu. Albüm günümüz Thrash Metal’inde çok parlak bir şekilde kendini gösteriyor. Hem modern tınılara hem de old-school riff yazımlarına sahip olan bir albüm olmuş Persona Non Grata. Thrash Metal’in tüm dinamiklerini çok iyi bir şekilde kullanmış Exodus. Hem eski Exodus’tan bir şeyler duyuyorsunuz hem de günümüzdeki güncel Exodus’un rotasını görüyorsunuz. Old-school Exodus’u zaten biliyordum. Fakat güncel Exodus’un bu tenli köklerine sadık kalmasını ve bu sadık kalmayı sürekli aynı şeyleri tekrarlamak olarak bizlere sunmak yerine, çok daha rafine bir Thrash ile vermesi beni çok mutlu etti. Eskiye saplanıp gruplardan ve özünü tamamen yitirmiş gruplardan konuşmak ve onlardan bahsetmek benim için çok tatsız oluyor. Bu nedenle Exodus’un bu albümde bizlere gösterdiği konumundan ben oldukça mutlu oldum. Albüm içindeki şarkıları dinlerken Exodus’un kemik yapısını hissettim. Fakat yer yer Metallica’ya da benzettiğim riff yazımları olmadı değil. Neyse ki bu çok yoğun bir şekilde değildi ve ben de şarkıları keyifle dinledim. Sadece gitar riffleri de değil, albümdeki bas yoğunluğuna da bittim. Gerçekte o çelik tellerin sesini duymak beni fazlasıyla keyiflendirdi. Gitar soloları da her şarkıda olabildiğince seviyeyi yükseltmiş. Davul çeşitlemeleri de şarkıların her birinde gayet güzel ve uyumlu bir şekilde yankılanıyor. Prodüksiyon da başarılı olunca bütün bu güzellikler harika bir sound ile kendilerini dinlettiriyorlar.
Exodus'un bu denli başarılı bir albüme imza atmasına çok sevindim. Slayer’ın sahnelerden ayrılmasıyla ve Metallica’nın artık Thrash Metal adına pek bir şey yapmamasıyla old-school Thrash Metal’in olan açlığımı böylece gidermiş oldum. Persona Non Grata’yı uzun süre dinlerim ben. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Albüm Puanı: 8,5/10
Yorumlar
Yorum Gönder